bildirgec.org

beden hakkında tüm yazılar

YA HAYY! YA NEY!

| 26 September 2007 10:36

http://www.youtube.com/watch?v=MarnNaqSU30&mode=related&search=

Minik bir operasyon…

| 22 September 2007 12:06

Kızımın burnundaki siğili aldırmak için gittiğimiz hastanenin ameliyathane kapısında biriken bir avuç kalabalık, ister istemez, insanın içini burkuyordu.Kimi hıçkırarak ağlıyor, kimi sessizce başını önüne eğmiş bekliyordu.Kalp krizi geçirerek ameliyata alınan kişi birkaçının patronu, ikisinin de babası olduğunu anlayabilmiştim fısıltılı hıçkırıklardan.Derken; kapıda yeşiller içinde belirdi aynı zamanda
kızımın küçük siğil operasyonunu da gerçekleştirecek olan doktorumuz.Maskesi boynunun altında, bir eli cebinde, diğer eli ameliyathane kapısına dayanmış, ayağının teki diğerinin üzerine atılmış, neredeyse hergünkü yaşanmışlıkların verdiği gayri ihtiyari bir alışmışlık ifadesiyle, hasta yakınlarına; “….bey, ciddi bir ameliyat geçirdi, elimizden geleni yaptık ama bundan sonrası ümitsiz” gibilerinden, bir şeyler anlattı.Bize dönerek, “İçerideki hasta yoğun bakım ünitesine geçirildikten sonra, sizi alacağız, çocuğu hazırlayın” diyerek arkasını dönüp gitti.Kelimeler bedenden bağımsız olabilir mi?

Bilimin çözemediği 10 olgu

Qquzhan | 21 August 2007 17:15

Aşağıdakilerden en çok hangisi kafanızı karıştırıyor, içinizi ürpertiyor? Ya da hangisine yürekten inanıyor, hangisine şüpheyle yaklaşıyorsunuz? İşte bilimin bir türlü açıklayamadığı 10 gizemli olgu…

Modern tıp artık pek çok hastalığın çaresini buluyor, son 10 yılda teknolojide gelinen nokta hayal sınırlarımızı zorluyor.

Ancak bütün bu sevindirici gelişmelere karşın, evren ve bizim güzel gezegenimiz dünya, hikmetini bir türlü çözemediğimiz sırlarla dolu. Üstelik bu konularda yürütülen çalışmalar, araştırmalar da en azından yakın gelecekte pek umut verici görünmüyorlar. Amerikan LiveScience dergisinde, yüzyıllardır gizemi çözülmeye çalışılan, varlığı ve yokluğu tartışılan, somut kanıtlara sahip olunamadığı için ‘sır’ olarak kalmayı sürdüren, bilimin bir türlü kesin ve akla yatkın bir açıklama sunamadığı tuhaf, ürpertici, merak uyandırıcı, en çok konuşulan ’10 Gizemli Olgu’nun listesi yayımlandı. Hayaletlerden UFO’lara, psişik güçlerden ‘déjà vu’ duygusuna kadar tartışılan ve bir türlü açıklanamayan 10 fenomen sizi bekliyor.

hamileler ve göbekliler için işe yarar kot aksesuarı

pamukdoktor | 20 July 2007 21:15

reklam kısmı çok inandırıcı olmamış çünkü hamile bayanın beli incelikten kopacak, ki ben bir tek ebru şallı ile demet şener’in bu boyutlarda olduğunu gördüm.
bu ürünü kullanmak için hamile de olmak gerekmiyor. kotunuz dar mı geldi, göbek mi yaptınız takın hemen bu aksesuarı sorun çözülsün! kotun üst düğmelerini iliklemeden bu aksesuarı takıyorsunuz ve düğmelenmeyen kısımlar gizleniyor.

VAROLUŞ*KAYBOLUŞ

egomeltem | 07 July 2007 03:53

???
Var oluşta ki kayboluşlar mıdır yaşam ?
Yitik bedenlerdeki yitik ruhlar misali…
Hangi eğri kendini kaç düzlemde tamamlar?… eksik yada fazlamı kalır anda zaman yada hükümsüz müdür devinimlerde çoğu zaman …
Kaç geçişlerde doğurgandır anadır yürek ? hesap sorulur mu hesap verilir mi? geçmişe yada geleceğe …
Söylesin bilge kişiler kolaysa , saklı doğru hangisinde ?…
Tamamlanmak eksilirken fütursuzca ,kayıpların kazancı mıdır varsayılan aslında?… Gülümsemelerle yıkanıp; yüzümüzü ağlamalarla mı kurutuyoruz yoksa? …Hadi anlatın bana bendeki beni ,eşzamanlarda kendine tezat mıdır insan? …
Kütlesel ağırlığı var mıdır ruhun bedensel ağırlığına denk midir???Hangi kantar tartar ki anlayıp değerini uyum içinde yaşasın insan…Meletemce:)
Bendeki”ben” durmuyor sorulara cevap arıyor. Hatta cevaplara da soru soruyor … Eee zihin bu sürekli aktıf ve asi; laf dinlemiyo, fişi yok ki çekilmiyor , kapama düğmeside takılmamış, elimiz mahkum amade dolanıp kalmışız. Bu günün özelliğini düşünürken zihnimdeki bene yenik düştüm gene… Sizde yenik düşermisiniz zihninize ? hangisi daha egitimli dersiniz biz mi? yoksa zinimizdeki biz mi? kim kimi yönetiyor acaba , kontrol kimin elinde dersiniz …Bence çok yönetildik bir yolunu bulup artık biz yönetmeliğiz . Ne dersinizz zihnimizi eğitme vakti gelmedimi sizcede…söylesin bilğe kişiler uyumlu yaşamanın sırrı nerede???

Prometheus ve İsa

Meme-Dini | 13 June 2007 11:19

Zeus’tan ateşi çalarak onu insanlara hediye edip, kardeşi Epimetheus’un hatasını telafi eden Prometheus‘u tanımayanınız yoktur sanırım. Aynı şekilde İsa’yı da hepimiz çok yakından tanıyoruz. Peki ikisini bu başlıkta bir araya getiren şey nedir?

Kutsal öykülerin bu en meşhur ve “hümanist” iki karakterinin, bir başlıkta yan yana gelmekten fazlasını hakeden bir çok ortak yönü vardır. Bunlardan bazıları aleniyken, bir kısmı da keskin gözler için örtülerin ardına gizlenmişlerdir. Bu ortak noktalara değinmeden önce, tanrı inancının kökenine doğru küçük bir yolculuğa çıkalım istiyorum. Burada temel yordamım da, tanrı fikrine duyulan ihtiyacı açımlamak olacak.

Beden ve onun anlamlanışı

Meme-Dini | 08 June 2007 11:04

Eskiden beri söylenegelen şey, zihnin karşıtlıklar üzerine düşündüğüdür. Karşıtlıklar, birbirlerine nispetle tanımlanır ve bu tanımlama daima içlerinden biri lehine olur. İki karşt kavramdan biri daima gölge kavramdır. Asıl olan, diğerinin, kendisine nispetle tanımlandığı kavramın gölgesidir. Beden dendiğinde, aklımıza gelen en temel karşıtlıklardan biri, ruh-zihin, beden karşıtlığıdır. Günümüz yaklaşımı genel olarak, zihnin bedenden ayrı dşünülemeyeceğini söylese de tarihin her döneminde bu böyle değildi. Felsefe tarihinde de bu karşıtlık daima asıl sorunlardan biri olagelmiştir.
kimi zaman beden ruhun taşıyıcısı olarak görülmüş, kimi zaman da ruh bedenin taşıyıcısı olmuştur.

Gaia'nın doğumu
Gaia’nın doğumu

Beden bir yanıyla doğanın bir uzantısı, diğer yanıyla da ruhla doğa arasındaki aşılmaz sınırdır. Beden topraktan gelir. Neredeyse tüm yaratılış söylencelerinde çamurla yoğurulmuştur. Ruhsa etimolojik incelemelerin gösterdiği gibi, hava-nefestir. Bedene canlılığını veren şey, toprağı dirilten şey bir anlamda tanrının içine üflediği nefes, ya da daha doğrudan bakışla soluk alıp verirken ciğerlerimize dolan havadır. Ruh uranos’un hayaletidir bir bakıma. Bedense Gaia’dan bir parça. Bu ayrım karşıtlığımıza ikincil bir anlam katıyor. Ruh karşıtlığımızın eril tarafı, bedense dişi tarafıdır. Bu yüzden de ruh bedenin içine hapsolmuştur. Bir yandan da bedeni yönetmektedir. Şimdilik bu kısma fazla değinmeyeceğim, çünkü kadın-erkek karşıtlığı da ayrıca inceleyeceğim karşıtlıklardan olacak.

büyük beden giyim ve genç kızlarımız

ikonoklast | 02 May 2007 15:40

narin insanlar
narin insanlar

her şeyden şahsa özel bir soruyla başladı. neden ama neden, 44 bedeni büyük beden diye sınıflandırmışlar? tamam, yukarıda fotografı görülen şahıslar kadar şişman olanlara büyük beden denmesini kabul edebilirim. ancak kişiler iri kemikli, ya da atletik vücut yapısına sahip olabilir. konfeksiyoncuların onları da düşünmesi gerekmez mi? bir insanın omuzları ve göğsü tavuk gibi dar, kolları çırpı gibi olmak zorunda mıdır?
konfeksiyoncu milleti özellikle spor ve gençlere göre olan modellerini 36-42 beden arasında, yani sadece 4 beden ölçüsü için üretiyor. kimi zaman 42 bile zor bulunuyor. 44 ve üstünde ise, kadınlar için spor kıyafet bulmak çok zor. genellikle seda sayan izleyip altın günlerine takılan bağyanların zevkine hitap edecek modeller üretiyorlar.

bir de, ilginçtir, zaman geçtikçe sanki beden ölçüleri küçülüyor. 5 yıl öncesinin 42-44 bedeni bugünün 42-44’ü değil sanki.