bildirgec.org

orhan pamuk hakkında tüm yazılar

TÜRK ROMANCILIĞINDA POSTMODERNİZM

kahvekokusu | 23 March 2010 15:01

: paintingsbybrims.com
: paintingsbybrims.com

Son zamanlarda yaşamımızdaki tüm kargaşayı yüklediğimiz Postmodern sözcüğü, hayatın hemen her alanında karşımıza çıkmakta. Bir çeşit anlamsızlık, kaos, reddetme biçimi olarak giyim kuşamımızdan, konuşmamıza kadar yansıyan bu sözcük sokakta takım elbise altına giyilen spor ayakkabı ya da türban-kot pantolon eşliğinde farklı tarz yaratma peşinde olan insanların tercihi iken, konuşma dilinde ise internet dili diye tabir edilen yanıyla kendini gösteriyor. Yarım kesik cümleler, Chat tarzı mesajlaşmalar, konuşma dilinin aynı şekilde yazıya yansıtılması Postmodern kabul edilen jargonun bir parçası.

Bu yazının amacı; tüm bunların dışında son dönem Türk romanında oldukça geniş bir etkiye sahip olan, okurun çoğu zaman şaşırdığı ya da anlamlandıramadığı postmodern roman tarzını sizlere tanıtmak ve daha keyifli, tatminkâr okumalar elde etmenizi sağlamak.

POSTMODERN SÖZCÜĞÜNÜN TANIMI VE KÖKENİ:

sebahattincucu.com
sebahattincucu.com

Esasında postmodernizim sözcüğü edebiyattan mimariye, siyasetten felsefeye kadar geniş bir alanı kaplamakla beraber en çok edebi metinlerde kafa karıştırıcı bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Postmodern sözcüğünün romanda; modernden sonra, eklektizm, öncü, absürt, tözsüzlük, gruplaşma/bireyselleşme gibi kavramları karşıladığı söylenebilir.

20.yy ile birlikte kullanılmaya başlayan sözcük ilk olarak mimaride ve ardından edebiyatta yerini bulur. Teknolojiyle birlikte değişen toplum yapısının ortaya çıkardığı bir sürece bağlı olarak önce dünya edebiyatında ardından Türk edebiyatında kullanılmaya başlanmıştır.

Postmodern romanın kökleri Postmodern durumun ya da düşüncenin ortaya çıkmasından ya da bu şekilde adlandırılmasından çok daha eskiye dayanır. Hatta klasik roman içinde dahi Postmodern öğeler taşıyan eserler yazıldığı bilinmektedir. Jale Parla, Cervantes’in meşhur eseri Don Kişot’un roman türünün öncüsü olduğu kadar içerdiği parodi, ironi, üst-kurmaca gibi özellikler bakımından Postmodern romanın temelinde bir eser olarak kabul edilmesi gerektiğini savunur.

Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 kitap

allnite | 26 February 2010 18:32

Ölene kadar kaç kitap okuyabiliriz bu bir meçhul ama bunun kitabı 2007’de çıktı bile.960 sayfalık bu eserin Peter Boxall editörlüğünü yaparak insanlara yardımcı olmayı amaçlamıştır.Tabi ki bir çok şey de katmıştır O’na roman türü hakkında.

Buradaki esas amaç zorla da bu kitapları okumanız değil, bunların okuyuculara bir rehber olmasıdır.Bu gibi tartışmalara girmek zaten gereksizdir, önemli olan burada çok çeşitli ulusların romanlarını insanların tanıyıp tartışabilmesidir.Yani burada sayı özellikle 1001 seçilmemiştir bu 1000 de olabilirdi.
Bu 1001 kitap içinde Jean Jacques Rousseau, Victor Hugo,Tolstoy,Miguel de Cervantes,Charles Dickens ve daha bir çok yabancı yazarın eserini bulabileceğimiz gibi Türk yazarların da eserleri görebiliriz.
Bunlar:
Orhan Pamuk-Beyaz Kale
Emine Özdamar- Hayat Bir Kervansaray
Latife Tekin-Berci Kristin Çöp Masalları
Yaşar Kemal-İnce Memed

Elif Şafak / Resmi İnternet Sitesi

kahramancayirli | 28 December 2009 14:48

elifsafakokurlari.files.wordpress.com adresinden alınmıştır.
elifsafakokurlari.files.wordpress.com adresinden alınmıştır.

Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden Elif Şafak’ın beklenen resmi internet sitesisonunda açıldı. Çok şık, renkli ve kullanışlı görünen internet sitesinin alt kısmında İstanbul, Boston, Amsterdam şehirlerinin silüetleri yer alıyor. Üstelik sitede gezinilen saate göre görüntüler güncelleniyor. Gece gezerseniz lacivert gökyüzüne dolunay eşlik ederken, gündüz saatlerinde şehir silüetleri de saate ayak uyduruyor.

elifsafakokurlari.files.wordpress.com adresinden alınmıştır.
elifsafakokurlari.files.wordpress.com adresinden alınmıştır.

Üç kentin de Elif Şafak ve romanları için önemleri büyük. Yazar, derinlikli romanlarını ya bu şehirlerde yazdı ya da bu kentlerden etkilenerek eserlerini oluşturdu. Sitede bir yıldız kayıyor, Boston, Amsterdam’a; Amsterdam, İstanbul’a dönüşüyor. Şafak’ın diliyle “şehirler içre (içinde) şehirler”…

Don Kişot’tan Kara Kitap’a Droste Etkisi

vivian darkbloom | 24 December 2009 11:33

[Dikkat: Bu yazı Hamlet, Kalpazanlar, Don Kişot, Kara Kitap, Masumiyet Müzesi, Tutunamayanlar vs. hakkında eser miktarda spoiler bilgi içerebilir, kimi sürprizleri bozabilir. Yazarı sorumluluk kabul etmez, tereyağından kıl çeker.]

Bir görüntünün içinde, aynı görüntünün küçük ölçekli hallerinin sonsuz bir döngüde tekrar etmesine “Droste Effect” (Droste etkisi) deniyor. Droste ismi, bu etkiyi kurabiye kutularında kullanan Hollandalı çikolata ve bisküvi markası Droste‘tan geliyor. Şu an Photoshop‘ta dahi Droste etkisi yaratma teknikleri revaçta. Pink Floyd’un Ummagumma albümünün kapağı da aynı etkiye sahip bir tasarım.

Pink Floyd, Ummagumma, 1969
Pink Floyd, Ummagumma, 1969

Droste etkisi, kurabiye şirketinden çok daha eski olan savaş armalarını inceleyen heraldik sayesinde “mise en abyme” olarak da geçer terminolojide.

orhan pamuk’un yeni kitabı

kahramancayirli | 18 November 2009 12:45

universitekulis.com adresinden alınmıştır.
universitekulis.com adresinden alınmıştır.

Ali ile Ramazan’ı beklemeye devam ediyorum tabii müzmin bir Perihan Mağden okuru olarak. Peşinden de Kutluğ Ataman filmini çekse. Mağden’in kitaplarını ancak Ataman çekerse güzel olur. Bence.

analienearthling.files.wordpress adresinden alınmıştır.
analienearthling.files.wordpress adresinden alınmıştır.

Orhan Pamuk’un yeni kitabı çıkıyor bir ya da iki ay içinde. Pamuk’un Harvard Üniversitesi’nde verdiği dersleri okuyacağız bu kez. Ünlü yazar, kitabının ismini “Anlatırken: Hayat, Sokaklar, Edebiyat” olarak düşünüyor. Pek okunacağını tahmin etmiyorum bu kitabın. Yani elbette satacak görece yüklü bir miktarda ama Kar, Benim Adım Kırmızı vb. romanları gibi çok satan bir kitap olacağını tahmin etmiyorum.
Kitapçıya girdiğinizde büyük bir yazarın kitabıyla birlikte muhakkak genç bir yazarın ya da ismini tanımadığınız bir yazarın da kitabını alın, okuyun.

Romanda Anlatıcı Kimdir?

kahvekokusu | 02 November 2009 10:27

Roman, modern zamanların anlatım tekniğidir. Roman sanatı esas itibariyle anlatılacak bir hikâye ve bu hikâyeyi sunacak bir anlatıcıya dayanır. O halde hemen şöyle bir soru sormak gerekir: Romanda bize olayları anlatan kimdir? Romanda ya da hikâyede olayları okuyucuya anlatan sese “anlatıcı” diyoruz. Anlatıcı destan, masal, hikâye, roman gibi epik karakterli metinleri okumaya başladığınız anda kulağınıza gelen ilk sestir.

Okuduğumuz eserlerde hangi anlatıcı tekniğinin kullanıldığı bilmemiz romanları daha iyi anlayıp, yorumlamamıza olanak verir. Anlatıcı türlerini kısaca tanımaya çalışırsak ortaya şöyle bir sınıflama çıkar:

belki bir ünlü görürüz.

kahramancayirli | 12 August 2009 14:21

resimupload.com adresinden alınmıştır.
resimupload.com adresinden alınmıştır.

Çocukluğum Marmaris’te geçti. Bir gün balkonda otururken, aşağıdaki berberin önüne Temel geldi, oturdu, sohbet ediyorlar. Mahallenin Muhtarları’nın Temel’i. Sonra birçok sinema filminde de gördük ki iyi bir oyuncu nitelemesini hak eden Erkan Can, o. Sivil hayatta ilk kez bir ünlüyle karşılaşmam böyledir.

satilikmarkalar.com adresinden alınmıştır.
satilikmarkalar.com adresinden alınmıştır.

Sonra yine Marmaris’te Marina’nın oralarda gezerken Cem Karaca’yı görmüştük annemle, yanında bir bayan vardı…