bildirgec.org

2008 hakkında tüm yazılar

YETERİ KADAR BÜYÜK BİR DALGA TÜM DÜNYAYI YUTABİLİR

sahaf1976 | 02 August 2010 13:30

İnsanoğlu haddinden fazla savaş gördü, binlerce yıldır haddinden fazla kan ve gözyaşı aktı diye düşünenlerden misiniz? Artık birinci, ikinci dünya savaşı gibi kitlesel kıyımların olmayacağına mı inanıyorsunuz?

Böyle olmanızın iki sebebi vardır.

Birincisi; bir sistem olarak kapitalizm ve emperyalizm üzerine, sosyoloji, ekonomi, politika, psikoloji, kültür vs disiplinler üzerine yeterli donanımınız yoktur.

İkincisi ise Todd Strasser’in romanından uyarlanan, senaryosunu aynı zamanda filmin yönetmeni de olan Dennis Gansel’in Peter Thorwarth’la beraber yazdıkları The Wave’i izlememiş olmanızdır.

Söz konusu film 13 Aralık 2007 tarihinde Tiyatro Don Kişot çatısı altında Kenterler Tiyatrosu sahnesinde Şakir Gürzumar rejisiyle türk tiyatro izleyicileri ile de buluştu.Romanı tiyatro oyununa uyarlayan Alman yazar Reinhold Tritt, Türkçeye çeviren ise A. Naki Öner. Tarih öğretmeni Ben Ross’u Levent Ülgen canlandırırken, karısı rolünde Ayçe Abana buluştu seyircilerle. Okul müdürünü ise Metin Coşkun ve Faruk Akgören dönüşümlü olarak oynadılar. Bu deneyimli ekibe öğrenci rollerinde ise, Ekin Türkmen, Çetin Güner, Serdar Yeğin, Ayşegül Alpak, Onur Dikmen, Duygu Eren, Ece Özdikici, Fatih Sönmez, Serhan Süsler ve Serhat Teoman yer aldı.

Biz tekrar filme dönelim…Almaya’da bir lise’de geçer hikâyemiz…Sıra dışı öğretmen Rainer Wenger (Jürgen Vogel) kısa süreli verilecek olan destek derslerinden anarşizm konulu olanı vermek ister öğrencilere. Zaten filmin başlarında bile evlenince uysallaşmak zorunda kalmış olan bir anarşist olduğunu başarılı bir biçimde aktarıyor izleyiciye…Gelgelelim Rainer’in istediği konu gıcık kaptığı klasik standartlardaki bir öğretmen tarafından alınınca, Rainer’e de Otokrasi üzerinde ders vermek düşer. Bir hafta sürecek olan bu dersi vermek zorunda kalan Reiner diğer öğretmene olan kıskançlığını bastırıp otokrasi dersini de elinden geldiğince iyi vermeye çalışır. Ancak daha ilk gün öğrencilerin dikkatini çekmeye çalışırken yaşanan konuşmalar. Son derece sıra dışı bir sürecin yolunu açar.

Bir cadılar bayramı gecesi: ”Trick ‘r Treat” (2008)

gorcun | 03 May 2010 12:23

Trick r Treat
Trick r Treat

”Trick ‘r Treat”, 2007 yılında çekilip tamamlanmış ve bir yıl sonra gösterime girmiş bir gerilim filmi. Adını, her yıl 31 Ekim’de Hristiyanlıkta kutlanılan Kelt kökenli Halloween (Cadılar Bayramı) geleneğinden alıyor. Aynı adla çekilen 1986 tarihli bir film de var ama bahsedeceğim 2008 tarihli yapım, yapım yılı itibariyle de ilgiyi hakeden bir film olarak göze çarpıyor. Filmin yönetmeni Michael Dougherty daha önce ”Superman Dönüyor”, ”X Men 2” gibi filmlerin yazarlığını yapmış çok da etkili bir sinema geçmişi olmayan biri. Ancak yapımcı olarak adı geçen isim olan Bryan Singer (”Olağan Şüpheliler”, ”X Men”…) filmin etiketlerini biraz daha etkili kılıyor. Yönetmenin kısa filmi ”Season’s Greetings” üzerine uyarlanmış olan ”Trick ‘r Treat” bir gecede gerçekleşen 4 ayrı olay ve buluştukları ortak noktayı anlatıyor.

Trick r Treat
Trick r Treat

Film, kısa ve şok bir sahneyle açılıyor. Tanıma imkanı bulamadığımız bir çiftten, kadının katledilmesiyle başlıyor. Kasabanın saygın isimlerinden okul müdürü Mr. Wilkins’in bilinmeyen karanlık yüzünü görmemizle ilerleyen hikaye, 5 gencin yıllar önce gerçekleşmiş olan bir kazanın olduğu mekana yaptıkları ziyaretle devam ediyor. 8 zihinsel engelli öğrencinin göstermelik bir kazayla kasten öldürüldüğüne dair korkunç efsanenin gerçekleştiği yerde 5 arkadaşı ürkütücü bir gerçek bekliyor.

Un Giorno Perfetto (2008)

queennothing | 03 April 2010 12:36

Melania Gaia Mazzucco’nun romanından uyarlanan 2008 çıkışlı sinema filmi “Un Giorno Perfetto” (Mükemmel Bir Gün), bir Ferzan Özpetek klasiği. Venedik Film Festivali’nde gösterimi yapılan ilk İtalyan filmi olma özelliğini taşıyan yapım hakkında Özpetek şunları söyledi;
“Bugüne kadar çektiğim filmlerin senaryolarını hep kendim yazdım. Oyuncu seçiminden, diyaloglara kadar her şeyi kendim yapayım istiyorum. Ama bu film böyle olmadı. Yapımcım bana …böyle bir roman var, mutlaka bir şeyler çıkaracaksın… dedi ve romanın senaryolaştırılmış halini elime tutuşturdu. Başta okumak dahi istemedim, zira kafamda uyarlama yapmak yoktu. Okumaya başladığımda ise bir çırpıda bitirdim; karakterler kafamda canlanmıştı bile. Eve gittiğimde ise Mazzucco’nun romanını gördüm. Bugüne kadar oturup okumuş olsaydım, ilham alıp bir şeyler çıkarırdım.”

“…Kitapta fazla şiddet vardı. En azından çekmek istemeyeceğim kadar fazlaydı. Oyuncular da bazı sahneleri tamamlarken zorlandı.”

visual c# studio exe build

feveran | 30 March 2010 10:57

microsoft visual studio’nun 2008 express edition’unda projeyi derleyip, simgesi falan dahil, tek bir exe dosyası şeklinde build yapma imkanı yok mu? (delphi deki gibi yani)
şu proje klasöründeki debug’un altındaki proje exe’si dediğim şey değil anladıysanız.

Fritt Vilt 1 – 2 (Şeytanın Oteli serisi)

gorcun | 21 February 2010 15:05

Fritt Vilt
Fritt Vilt

”Fritt Vilt” (Şeytanın Oteli), slasher türünün Norveç’ten gelen son dönemdeki en etkili örneklerinden biri. 2006 yılında Roar Uthaug tarafından çekilen film, Norveçli görece tanınmamış genç oyuncu kadrosunu içinde barındırıyor. Ingrid Bolsø Berdal, Rolf Kristian Larsen, Tomas Alf Larsen, Endre Martin Midtstigen, Viktoria Winge gibi isimlerin olduğu ekipte kuşkusuz en dikkat çekici isim ise beyaz teni, mavi gözleri ve uzun boyuyla tam bir İskandinav güzeli olan Ingrid Bolso Berdal. Filmdeki performansıyla Norveç Film Ödüllerinde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanmış olduğunu da belirtmeden geçmeyeyim.

Afterwards (2008) – Evangeline Lilly

masmai | 20 February 2010 17:19

Dizilerde görmeye alışık olduğumuz oyuncuları sinema filmlerinde izlemek apayrı bir keyif doğrusu. Kişiyi dizi dolayısıyla az çok bildiğiniz için ister istemez merak duygusu uyanıyor insanda. Lost‘un sevilen oyuncularından Evangeline Lilly, nam-ı diğer Kate Austen 2008 yapımı Almanya Fransa ve Kanada ortak yapımı afterwards adlı bir filmde rol almıştı. Ama film Türkiye’de gösterime girmemişti, internetteki uzun aramalarım sonucunda buldum ve izledim. Umarım bu yazı ve filmin eklemiş olduğum izlenilebilecek adresi benim gibi arayanların derdine derman olur.

Last Chance Harvey (2008)

queennothing | 03 February 2010 14:32

İngiliz sinemacı Joel Hopkins‘in “Jump Tomorrow“dan sonraki ikinci yönetmenlik deneyimi olan “Last Chance Harvey” (Aşka Son Şans), 2008 çıkışlı başarılı bir duygusal yapım. Çıktığı sene iki dalda Altın Küre adayı olan filmde iki defa Oscar Ödülü kazanan Amerikan aktör Dustin Hoffman, yine iki Oscar’a sahip olan 1959 doğumlu İngiliz aktris Emma Thompson, James Brolin, Richard Schiff, Kathy Baker ve Liane Balaban yer alıyor.

Harvey Shine, orta yaşlarında ve senelerden beri ustası olduğu reklam müziği yazma işinde gitgide başarısız olmaya başlayan yalnız bir adamdır. Amerikan Kültürü ile yaşayan Harveey, açık görüşlü, iyi niyetli, kendi halinde ve çekicidir ama duygusal anlamda ciddi bir yakınlaşma eksikliği yaşamaktadır. Haftasonu için kızının düğününe, İngiltere’ye giden Harvey, uzun süre önce boşandığı karısının ve birlikte yaşadığı adamın, kızına çoktan öz babasını unutturduklarını, hatta kızının düğün yürüyüşünde eşlik etmesi için babası yerine üvey babasını seçtiğine şahit olur. Kırılan kalbine rağmen anlayışlı tavırlarını takınan Harvey, düğüne kalmadan Amerika’ya dönmeye karar verir.

Günışığı Temizleme Şirketi / Sunshine Cleaning

exorientelux | 23 January 2010 15:46

İnsan gençken hayatının hep daha iyiye doğru gelişeceğini düşünür değil mi? Belki de bu umuttur yaşatan insanı, geleceğin şimdiden daha iyi olacağı umudu. Ama çoğu insan için yıllar sonra geldiği nokta hayal kırıklığı olur. Yaşıtlarını daha iyi yerlerde, daha iyi imkanlara sahip olarak görür. Pelki ama bir insanın değerini belirleyen şeylere ölçüt olarak mesleğini, parasını, kocasını/karısını almak ne kadar doğrudur? Şimdi size bahsetmek istediğim film, bu soruya cevap veriyor bana göre.
Sunsine Cleaning, Türkçe mealiyle Günışığı Temizleme Şirketi, Christine Jeffs‘in yönettiği, baş rollerde Amy Adams, Emily Blunt, Alan Arkin‘in yer aldığı 2008 yılı yapımı, oldukça hoş, izlemesi keyifli bir film.

Karamazovi

exorientelux | 15 January 2010 12:34

Dostoyevski denince akan suları durduranlardansanız, size izlerken mest olacağınız bir filmden bahsetmek istiyorum, Karamazovi.

2008 yılı Çek yapımı, Petr Zelenka‘nın yönettiği Karamazovi adlı film, bir tiyatro grubunun, Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler adlı romanının tiyatro uyarlamasının provalarını yaptıkları bir günü anlatmakta. Bahsini ettiğim tiyatro grubu Polonya’da bir festivalde oynamak üzere davet edilir. Festivalin özelliği oyunun sahnede değil bir fabrikada oynanacak olmasıdır. Böylelikle seyirciyle oyun ve oyuncuların iyice bütünleşmesi amaçlanmıştır.Oyuncular fabrikanın kullanılmayan bir bölümünde provaya başlarlar. Böylelikle biz eşşiz bir romanın usta oyuncuların elinde canlanmasını keyifle izlemeye başlarız. Prova ilerledikçe orada çalışan güvenlik görevlisiyle oyun arasında gizemli bir örtüşmenin de yaşandığına şahit oluruz.