Aşk denenecek birşey değildir. Denemekle olmaz. Zaten içtedir. Hatta engelleyemdiğindir. Kendine rağmen engel koyamadığındır.
– Gel muhteşem bir televizyon ve ses sistemi bakalım. İzmir’de 4+1 ev aldım. Onun içini döşüyorum bir yandan.- Hayırlı olsun. Sinevizyon aleti varken bunlar ilgimi çekmiyor. İzmir’e mi taşınacaksın?- Birlikte taşınsak. Ömrüm olsan… ömrüme kalsan… Biz çok mutlu olabiliriz. Yıllardır benim hislerimi biliyorsun, denemiyorsun.- Cicim elektrik derler ya, yüz yirmi kiloluk bir adama duyuyorum onu ama sana değil. Aşk diyorlar buna. Bilmem bilir misin?- Her şey aşk mı? Mantık/ akıl denen bir şey var. Hem aşk bitince ne yapacaksın? Sence aşk bitmiyor mu? Bitmeyen aşk biliyor musun?- Çok yakın. Annem ve babam.

– İyi umarım öyle olur. Yapılan bir araştırma şunu diyor: boşanmalar en çok üniversite mezunları arasında oluyormuş ve en çok sebep de maddiyatmış.- Yani?- Para önemli.- Önemsiz demedim ki… İkimiz de çalışıyoruz. Aşk olmazsa o altın kafes zindan olur, seks de tecavüz olur. İki hafta sürmez, ömür değil. Ben aşksız ne yaptım, sevgilim olsun diye mi sevgilim oldu şimdiye kadar? Gerçekten ben o benim diye hissetmesem, başlayabilir miyim bir ilişkiye?- Dikkatli ol derim, üzmesin seni. Esarete dönüşmesin aşk dediğin. Aptal aşık olmamak lazım.

– Aptal aşık mıyım ben? Neyimi gördün?- Görmedim, sadece öyle olma diyorum; yanlış anlama. Bak sana ne diyeceğim, neyse vazgeçtim.- Ne, hadi söyle.- Yahu, yıllar oldu. Hiç denemiyorsun beni.- Bak sorun burada. Hala denemekten bahsediyorsun. Denenmekle olmaz. Gönlüne dermen dinletemediğin durumlara vardır; söz geçiremezsin. Denemek ne? Denemiyorum. Bunu anlamıyorsun. Beni ikna etmeye çalışacaksın ama aşk yoksa böyle kalbimi kavurmayacaksa bir ilişki olmasın hayatımda. Kendimi kandıramam. Sahte gülümsemelere yokum. Anlamadığın ne biliyor musun? Elli yıl ömrüm var diyelim, onunla beş yıl mı elli yıl mı? Onunla beş yıl üstadım! Gerisi ilgilendirmiyor beni. ben dört gün onun evindeyim, dünya durdu gene, benim gibi hareketli biri sıkılmadı, hiç dışarı çıkmadı. Anlamadığın bir şey de ne biliyor musun? Karşı masadaki amca kaç oldu bakıyor bana. Yanında hatunu yok mu, var. Hem fıstık. Demek ki aşık değil ona. Dünyada bütün yakışıklılarından bir seçki odama doluşsun, atraksiyonlar yapsın; türlü türlü. İstemem kandıramazlar beni. bana herkes cinsiyetsizmiş gibi geliyor. Bu zorlamayla olmaz işte. İçten gelmesi lazım. Yalnız altına imza atarım o da başkasını arzulamaz. Ben ona boşuna aşık değilim.- Hayırlısı olsun senin için.- Bence de.- Kıskandın.- Evet, kıskandım. Ben seni istiyorum, sen başkalarıylasın. Ne zaman sıra bana gelecek. Evlenelim. Bırak bunları. Ben seninle mutlu olurum, seni arzuluyorum da. Gözüm senden başkasını görmüyor. Etrafta bir ton Ayten’ler var, yok değil ama onlar beden sadece bana. Sen değilsin. Hiç birinde sen yoksun. Ömrüm geçiyor. Ömrüm seni ikna etmekle geçiyor. Kalbim kimseyi görmüyor, fırsat da veremiyorum. Sürekli seninle buluşmanın yolunu arıyorum, bir kahve içmenin derdinde oluyorum seninle. Sen de tutmuş sevgilini anlatıyorsun! Nasıl içime oturmasın!- Tatlım benim sen benim için çok değerlisin ama çekim diyorum, çekim! Ah!1- (Yazılar herhangi birine yazılmamış olup, hayal gücünün özgür uçuşlarıdır. 2- Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir. Bu madde, altında yazmıyor olsa dahi, Astral’ın tüm yazıları için geçerlidir.)