Ankara Çayyolu’nda gezinirken pusula dergisine rastladım.Bir yazı, en büyük önyargılarımdan birini yıktı.”Adamlar yapmış!” diye bir lafımız vardır.”Neden biz yapamıyoruz?” ve “Bizden birşey olmaz!”lafları da dilimize pelesenk oldu.İşte devrim‘inhikayesi.
yorumlar
basiretsiz hatta satılmış devlet yöneticilerinin emperyalist güçler tarafından yönlendirilerek kendi topraklarındaki insan, sanayi, tarım, vs. gelişimini engellemesinin pekçok örneğinden birisi şansız devrim..ona bir çırpıda köy enstitülerinin kapatılmasını, yine ülkemizde kurulmuş olan uçak fabrikasının kapatılmasını, tsk’nın mühimmat ihtiyacı ve ülkedeki ağır sanayi açısından hayati önem taşıyan MKE’nin bugün (içinde bulunduğumuz dönemde) atıl vaziyette bekletiliyor ve sanırım yakında yabancı firmalara satılacak olmasını da ekleyebiliriz.
devrim’in hikayesini okuyunca uçak fabrikası olayı gelir aklıma… eskişehir’de atamız’ın emriyle kurulan fabrika, vefatının ardından ne de hayince kapatılmıştır… sanırım bir uçak bile üretemeden… hatta yanılmıyorsam, amerikalılar; ” siz uçağı 300 kuruşa yapacaksınız, biz size 90 kuruşa satarız, bizde hazır endüstri var boşuna masraf etmeyin” gibisinden yaklaşmışlar vs vs… heygidim hey…
Marşal yardımıyla gelen traktörler geldi aklıma. Bir vakit anlatılırdı. Amerikalılar biz traktör fabrikası açmayalım diye istediğimiz kadar hibe traktör gönderirler. İstedikleri olur bizde traktörlere kavuşuruz. Bir vakit sonra işin aslı ortaya çıkmaya başlar. Traktörler için mazotumuz yoktur. Bozulan traktörlerin yedek parçalarını üretecek fabrikalarımız yoktur. Bunların sağlayıcısı ABD şirketleridir. Teknolojide yarışa erken girebilecek sermaye ve imkanımız varken bizi oyalamalarına izin verme aptallığını göstermişiz. Yine de çok şükür ki bu geç kalmışlığa rağmen bu gün kendi traktörümüzü kendimiz üretiyoruz. Aynı şeyi otomobil için ve uçak için neden söyleyemiyoruz tarih tekerrürden ibarette ondan. Bu kadar otomobil firmasının üretimini yapıyoruz. Mühendislerimiz bu işi kaptılar ama bir hindistanın, bir çinin, bir çek-o-slovak-yanın yaptığı kadar bile bir araba markası oluşturamıyoruz? Neden sermaye ve mühendislik bakımından bir arabayı yapacak bilgimizin ve paramızın olmadığını söylemek hata olur.
pek de iyimser yazmışsın zabun, bugün kendi traktörümüzü kendimiz yapabiliyoruz derken..evet adamlar yaklaşık 40 yıl önce aya indiler, biz.. neyse, biz -bir avuç türk- işte bu ve benzeri platformlarda yazıp, konuşup duruyoruz..türk milletine asıl darbe, kendine inancı konusunda vurulmuştur..devrim’in tasarım ve üretimi tamamlandıktan sonra tarihe sanki bir utanç sayfasıymış gibi gömülmüş olması önce tabii ki idarecilerimizin “eseri” ama milletimiz aynı soydan gelen ideolojideki adamları yeniden ve yeniden seçip seçip durdular. devrim’in ve diğer milli projelerimizin hiçbir ayıbı olmadığını söyleyen belli bir çoğunluk çıkmadı ortaya, sustu çoğunluk, itaat etti, “ayıbı” kabullendi, uyudu, uyudukça uyutuldu ve bugün pkk ile başa çıkamayan bir utanç noktasına gelindi..
Pek iyimser değilim aslında. Hemen bu gün araba üretebiliriz. Neden üretmiyoruz. Sorun tabiki, küresel siyasetin kuklası olan, koltuğa otururken halka attıkları kahraman havasını, amerikası, avrupasıyla konuşurken atamayan siyasetçiler.
Bağlantı verdiğimiz yazıyı yayınlayan pusula.info sitesi, uzun bir zaman önce yayınına son vermiştir.Dolayısıyla, bağlantı verdiğimiz yazı da mevcut değildir.Archive.org sitesinden alarak yazının tümünü aktarıyoruz. (Yazıyı yazmadan önce, ilgili siteyle iletişim kurup alıntı yaptığımı belirtmiş ve olumlu bir geridönüş almıştım.)