Son zamanlarda, özellikle de camilerin şadırvanlarında”Su diyor ki!” diye başlayan namaza teşvik yazılarıasılmaya başladı. Her nedense bu yazılar bana pek ikna edicive etkileyici gelmiyor.Burada da, namaza teşvik amaçlı bir televizyon reklamındanbahsediliyor.Konu namaz olduğunda, maalesef bu da etkileyici olmaktan uzak.Ankara’da birkaç yıldır yayın yapan Dost FM adında bir radyo var.Bu radyoda, namaz vakti gelince ezan okunuyor.Ezandan sonra ise kısa bir metin dinletiliyor.İndirmek isterseniz, buradaki “YÜKLE”simgelerine sağ tıklatıp “farklı kaydet” seçeneğini tıklatın.O sözlerin metinleri de işte burada…————————————–Sabah:Vakit seher.Ufukta, günün kızıl çiçeği açmak üzere şimdi.Zamanın rahmine, sabahın nutfesi düştü az önce.Gecenin karasında saklı ışıktan tohumlar,başlarını uzattı.Şimdi hatırla ki,sen de bir zamanlar yokluğun karanlığında yitiktin…Unutulmuşluk toprağına gömülü bir tohumdun.Kimsenin adını bilmediği,hatırını saymadığı bir yetimdin.Senin de varlığının şafağı söktü yıllar önce.Unutulmuşluğun dipsiz kuyusundan çıkarıldın.Ana rahmine bir küçük damlacık olarak tutundun.Varlığından haberdar değildi sevdiklerin.Hatırlanmaya değer birşey bile değildin.Şimdi hatırla ki,unutulmuşluğun toprağında Rabb’in seni unutmadı!Rabb’in seni sahipsiz de bırakmadı!Rabb’in seni yokluk gecesinden,varlık ufkuna eriştirdi.Taze bir bahar gibi,gün yüzüne çıkardı bedenini.Ete kemiğe bürüdü ruhunu.Gülden tebessümler giydirdi yüzüne.Şimdi, seher vakti.Göz kapaklarının ardından kaç.Sıyrıl göz kapaklarının ardından.Gafletin gecesinden uyan.Aç gözlerini sehere.Aç kalbini Rabb’ine.Uyan!Uyan ve an seni hiç unutmayan Rabb’ini.Güneş ufukta yükselmeden,sen, dualar ufkuna yüksel.Herkes unutsa bile,seni unutmayan Rabb’ini…Herkesin O’nu unuttuğu anda,ananlardan ol.Haydi kalk!Kalk ve miracına eşlik et en sevgilinin.Şimdi sabah…Şimdi sabah namazı vakti…Öğle:Vakit öğle…Gün ortası,dünya telaşındasın…İşler yoğun,yarım kalmış ne kadar çok iş var!Sanki sensiz yürümüyor hiçbirşey!Sanki sen olmasan, işler hep yarım kalacak…Belki hiç başlamayacak!Ne kadar çok vazgeçilmezin var!Ve, ne kadar da vazgeçilmezsin!Vakit öğle…Güneş, göğün en yüksek yerinde…Tıpkı gençliğin gibi.Şimdi,gün de bir delikanlı…Heyecanlı ve telaşlı…Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi,hiç akşam olmayacakmış gibi…Vakit öğle…O kadar gürültü var ki ortalıkta…Kalbinin sesini duyamıyorsun bile!Ruhunun, sonsuza uzanan emellerinekör olmak üzeresin.Telaşların arasından sıyrıl şimdi.Yer ayır ruhuna…Ebedi sükunete hazırla kendini.Sonsuzluğa bitiştir kalbini.Secdeye değdir alnını.Çünkü, vakit öğle…Ve şimdi öğle namazı vakti…İkindi:Vakit ikindi.Gün ihtiyarladı.Güneş solgun rengini bırakıyor güller üstüne.Zaman ırmağı ikindinin çağlayanından dükülüyor şimdi.Ayrılığı söylüyor hece hece.Hüzün renkli bulutlar sardı göğü.Güneşin saltanatı bitmek üzere.Zevale doğru akıyor ışıklar.Devriliyor zaman.Hatırla ki,sen de, şimdi bir ömrün ikindisine yürüyorsun.Tenin soluyor.Gözlerinin feri çekiliyor.Yüzünü budünyadan çevirmeye hazırlanıyorsun.Öbür kıyısındasın artık nehrin.Bundan sonra,vaadi yok sana zamanın.Bundan sonra,yeni bir vaadi yok sana hayatın.Yokuş aşağı akıyor kalbin.Şimdi vakit ikindi.Kalbini kanatıyor kuru gül yaprakları.Tutunacak adl arıyor gibisin zamana karşı.Zamanın hükmü ağırlaşıyor üzerinde.Gün, daha kısa geliyor artık.Yemin olsun ki ikindi vaktine,hüsrandadır insan.Şimdi anlıyorsun…Yokuş aşağı akıyorsun…Dalından kopuyorsun…Hoyrat bir rüzgar artık zaman.Geriye kalan, ancak iman.Şimdi, ikindi vakti.Secdeye koy alnını.Eğil zamanın sahibinin önünde.O’na konuş, O’nunla konuş.Fısılda dualarını…Sonsuzluğa tutun hece hece…Şimdi, vakit ikindi.Şimdi, ikindi namazı vakti.Akşam:Vakit akşam.Gün ölmek üzere…Güneş ışıklarını topluyor eşyanın üzerinden.Kızılca kıyameti kopuyor dünyanın.Kara kefenini giyiniyor gün.Gülün rengi soluyor, eşyanın cezbesi yitiveriyor.Hatırla ki,senin de akşamın olacak bir gün.Ömrünün ışıkları solacak.Haytının perdesi çekilecek.Senin de kıyametin kopacak.Dudaklarında donacak, gülüşün güneşi.Zaman, uçurumun olacak…Gelen günün güneşi sana doğmayacak.Unutulacaksın!Ve hatta, unutulduğun bile unutulacak!İsmin anılmayacak orada burada.Kimse yolunu gözlemeyecek.Üzerinden bütün ışıklar çekilecek.Ve, senin de akşamın olacak.Şimdi akşam,günün akşamıdır, unutma.Ölmeden önce bil öleceğini ki,yaşatıldığını farkedesin.Herkesin,senden uzak duracağı ölüm anını hatırla ki,sen de,şimdi herkesten ve herşeyden uzaklaşıp,Rabb’ine yanaşasın.Seni, sen yokken de bilen Rabb’in,sen öldükten sonra da bilecek elbet!Herkesin unuttuğu yerde,seni, bir O hatırlayacak!Ömrünün gecesinde,güneşi sana yalnız O getirecek.Hatırını yalnız O bilecek.Şimdi akşam,sen de O’nu an şimdi.Sen de, O’nun hatırına var secdeye.Şimdi akşam,Ve şimdi akşam namazı vakti.Yatsı:Vakit yatsı.Gün çoktan öldü.Güneş ışıklarını topladı,şimdi gece hükmediyor aleme.Güneşin saltanatı bitti.Işıklar tükendi ufuklarda.Renkler ellerini çekti eşyadan.Gül soldu, gün soldu.Göğe yöneldi gözler,Bakışlar karanlığa bulandı.Şimdi hatırla ki,sen de unutuşun o kara gecesine yuvarlanacaksın.Sadece adın kalacak geriye.Belki bir mezar taşı hatırlayacak seni.Belki o da unutacak.Düşün ki,unutuşun koyu karanlığı çökmüş üzerine.Yokluğuna çoktan alışılmış.Unutuluşun hepten kanıksanmış.Kimsenin özlediği bile değilsin artık.Gece gece gece…Sabaha çok var.Işık uzaklarda.Yokluğun gecesinde,adın bile unutulmuşken;kimden medet umarsın, sor kendine!Kim sana hiç yoktan hayat vermişse,kurumuş kemikleri toplayıp dirilten deO elbette.Hiç akşamı olamayan bir sabaha uyanmak üzere girdinölümün gecesine.Kendine söylesene!Söyle kendine!Söyle kendine ki,çoklarının seni unuttuğu bu gece,herkesi unutupsen de, O’nu hatırla!Söyle kendine ki,Çoklarının ışıklara kanıpsahte renklerin kuyularına daldığı bu gece,Rabb’ini an, Rabb’ine kan, Rabb’ine uyan!Şimdi yatsı vakti.Şimdi yatsı namazı vakti.
yorumlar
basliginin “Neden Namaz” olmasini anlayamadim…
Neden namaz?İslamı yanlış tanımamız öyle geniş bir konu ki…Bunun bir boyutu da, büyüklerimizin sürekli namaz kılmayateşvik etmeleri ve nasıl namaz kılınacağını öğretmeye çalışmaları…Oysa asıl önemli olan “neden” namaz kılınması gerektiği.Yukarıdaki yazı da bu sorununun cevabı.
yazdıklarına saygı duyuyorum ama felaket tellalı gibi anlatmışsın olayı. Ve en tepkimi çeken yeride bunları yapmak zorundaymışsın gibi zikredilmesi. Bide kuran da yazılanları sanki yemek tarifi yapar gibi ‘şurda şunu yap burda bunu yap’ komutları verilmesi verilmesi çok garibime gitti. Peki al sana bi soru: Bu kadar korku veren satırlar yazmak niye? niye Allah sevgisi değilde,Allah korkusu?
Anladim linnux. Bence de bunun anlatilmasi cok önemli bir konu cünkü neden namaz kilinmasi gerektigini kimse dogru düzgün bilmiyor.. saygilarimla
Kuran’da korku değil ibret olabilir.Örnekler vardır, insanca yaşamanın nasıl olabileceğine dair örnekler ve ibretler. Kuran’ın türkçesini okuduğum vakit hiç de korkmamıştım.
sünni inanç yeteri kadar temsil edilmiyor mu?sünni inanç her taraftan en ağır, en sert zımni otoriteyleyeteri kadar vurgulanmıyor mu?doğru düzgün okulu, tam teşekküllü hastanesi olmayanköylere ha babam cami yapılmıyor mu?tamam, namaz kılın. kılınsın…diyanet’e ayrılan bütçenin devasa hali yanında kültüre ve sağlığa ayrılan bütçe yetmiyor mu sünniliğin yayılması, geliştirilmesi ve korunması için?niyetim polemik yaratmak değil. kalıplaşmış, dogmatik ve şiddetli önkabullerle, sen “alevi” misin, demeden öncesağlıklı düşünün.ayrıca alevi değilim. ne alevi ne de sünniliğe yakınım.çeşitli ritüellere, kalıplaşmaya götüren her tür şekilselibadet anlayışına uzağım, o kadar.melametiliğe, kalenderiliğe “fikri” bağlamda yakınım, sempati duyuyorum.yalçın küçük’ün deyişiyle “yüce gök”e saygım, sevgim var.vahdet-i vücud düşüncesine yakınım.ben, berbat adamın tekiyim! öyle bilin.”ben melamet hırkasını kendim giydim eğnimear u namus şişesini taşa çaldım kime ne”diyenlerin ardında yürürüz ürkek ve acemi adımlarla.Nesimi’ye selam olsun…ama şunu bilin ki, bu memlekette adamakıllı evrenselbir “din bilgisi” yerine sünni inanış maddi-manevi açıdanher türlü kol kanat operasyonuyla büyütüldükçe büyütülüyor. “büyü”yor.saygı ve tolerans sözde kalmasın, e mi?
müslüman kulun,Allah’ın verdiği nimetlere karşı şükrünü ifade edebilmesi için namaz..kul olmanın,dünyaya esas geliş amacı olan kulluğu ifade edebilmek için namaz..Allah’ın namaz’ı kullarına farz kıldığı için namaz..
şeklinde bir yorum yapmış acuistic;Eğer ben müslümanım diyorsan bunları yapmak zorundasın başka çıkar yolu yok,ve kuran’da yazıları demişsin ama sende kuranda yazılanlardan mı bahsediyorsun yoksa yukarıdaki metinden mi anlamadım ? Eğer kuran’dan bahsediyorsan ki sanmıyorum,Allah’ın sözleridir ve böyle bir benzetme saçma ve zararlı olur.Yukarıda metin hakkında ise bunları bir öneri,tavsiye olarak alman gerekir.Ve korku sevgi meselesine gelelim.Kuran’da her müjdeden sonra bir uyarı korkutma,her korkutmadan sonra bir müjde gelir.Bunun sebebi kul’un çok korkup ümitsizliğe kapılmaması yada çok güvende olduğunu zannederek kendini salmamasıdır.Aynı şekilde yukarıdaki satırlarda ise pek korku verici birşey yok bence.Sadece bu dünyanın,bu yaşamın geçiciliği hatırlatılmış..
keşif kısmına yazsaydınız, a cânım🙂zor iş namaz.kalın da gelebiliyor ahaliye🙂
Korkuyla insan nefsi terbiye olmaz. Insan gonlunden gelerek, isteyerek, anlayarak ibadet yaparsa terbiye olur. Bu bir niyet, bir telkindir ve insanin ic huzuru bulmak icin aksine korkudan uzaklasmasi, kendini ve dunyayi tanimasi ile mumkundur. Senin yazin insni korku ve tehditle ibadete zorlamaktan baska birsey degil…Dini samar aleti haline getiren, dinin ulvi gucunu kullanmak isteyen bazi arkadaslar ortacag papazlari gibi dehset sacarak guc edinme hevesindeler galiba.Biraz alcak gonulluk gosterin sizi utanmaz sahte peygamberler!
@antidepresan’a hemen sormak istiyorum: Bir takım dayatmalarla insan nefsini ne kadar ve nereye kadar terbiye edebilirsin. Edemezsin ama yaptığını sanarsın bence. Sözlerimi sataşma olarak algılama ve anlat bana doğrunu!! İbadeti içten yapmadıkça ne anlamı var acaba? bide sölemişsin ‘dünyaya esas geliş amacı olan kulluğu ifade edebilmek için namaz’.. diğer yapman gereken şeyler yok mu? insanın insan olma gereği sadece namaz mı? namaz yok ama örnek bi insansan cennet kapıları hala mı kapalı? Benim kanaatim: insana verilen değer Allaha verilen değere eşittir benim gözümde. O kadar çok insan biliyorum ki imanı tam takır ama insanlıktan zerre yok. Niye mi, onun için önemli olan yapması gereken komutlardır. Gerisi onları ilgilendirmez.
yapmayıııııın yapmayııın dayatmalarla değil de yani bi bakıma korkudan değil de sevgiden yola çıkılırsa varılacak bir yer vardır gibisinden ben zamanında çok şey söyledim. korkarak değil düşünerek görerek vb gibi burada karşıma geçip düşünmeden inanacaksın bunun kuralı budur bile dediler. aman şimdi çıkıp kelimelerle oynamasınlar ama sonuçta söyledikleri aklı düşünceyi kullanmadan direk usb den bağlanırmış gibi takıcan kabloyu sistem tak anında tanıycak yani öyle olması gerekiyormuşmuşmuş. ben bunun üzerine gittiğimde kendi akıllarından bile feragat ettiler burada o yüzden uğraşmayın derim
İslam’da “Korku”, yada Allah korkusu “haşyet” ile anlatılır. Haşyet, Azim’e ve Rahman’a, O’nun rububiyetine iltica etmeyi anlatır.Sanırım sizin korku dediğiniz, eski alimlerin hiss-i havf dediği ve psikolojinin tecessüm etmiş kaygı yada bir nesne yada olguya yönlendirilmiş kaygı olarak tanımladığı psikolojik durumu ifade ediyor.Haşyetin bu korku ile zerre kadar alakası yok.Ayrıca korku ve acı çekmek insanca bir duygudur. Bazı ileri düzey psikiyatrik tedavlerde korku ve acı çekme hislerini harekete geçiren uygulamalar kullanılır.Belki garip gelecektir ama en derin anlayışlar genelde en çok korkulan ve acı çekilen anlarda olur.Korku öyle yerilecek bir duygu değildir. Hatta hissi havf denilen yönlendirilmiş korku bile çok kıymetli vasıftır.Sakıncalı olan algılama, kavrama ve anlama örgüsünün korku üzerine kurulmasıdır. Yerilecek olan şey doğal hissedilen hislerimiz değil, bu hisler ile inşa ettiğimiz dünyalardır. Sadece kendimiz için inşa etsek yine iyi ama bu dünyaları milyonlara inşa ediyoruz.İslam’da ve özellikle Kuran’da korku vurgusunun odağında haşyet vardır. O da Rahman’a, Azim’a, Cabbar’a, Hakim’e, Kerim’e, Hay’a, Gaffur’a iltica etmeyi teşvik için. Anlatmak için, anlaşılmasını kolaylaştırmak için…
bayılıyorum hastayım bu tabirlere terimlere tavırlara off kaç zamandır karşılaşamıyordum ohhh iyi geldi
Korkulacak bir şey yapan korkar, günde beş vakit Allah deyip kul hakkına el uzatan korkar, televizyona çıkıp kadından imam olmaz eğilince bir yerine bakarız dikkatimiz dağılır diyen korkar, kadını sıkıca örtün, açık olunca ben becermek istiyorum diyen korkar, günahı sevabından bol olan, kalbinin karanlığı aydınlığından fazla olan korkar…
yazdıklarımı yanlış anlama yada aslında anlayıpta yanlış anlamış numarası yapmaya bayılıyorlar biliyor musunuz ?Burda kim şunu yapmazsa müslüman olmaz dendi ?yada müslümanlığın başka istekleri yoktur sadece namaz dır dendi ? Burda konu nedir ? Namaz ! O zaman namaz hakkında konuşuyorum.Namaz kılmayan dinden çıkmaz amma velakin günahkar olur,borçlu kalır.Kişinin imanı olduğu sürece cennete gitme ihtimali vardır ama ihtimalinin derecesini Allah bilir.Burda dayatma denilen şey Allah’ın kullarına kesin olarak söylediği ve yapmaya mecbur oldukları şeydir.Unutmayalım ki bizim bir yaratıcımız var ve o bize değil biz ona muhtacız.Yani dayatmayla bu işler olurmu gibi bir polemiğe bile girmek mantıksız.(inanmayanlar yada başka din mensupları alınmasın).bir hadis-i şerifte şöyle söylenmiştir ;Resûlullâh salla’llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: İkindi namazını kaçıran kimse sanki ehl (ve ıyâl) ini de, malını da elinden kaçırmış, (helâklariyle musâb olmuş) gibidir.Yani bir kimsenin evi barkı yansa,malını mülkünü kaybetse,tüm varlığını kaybetse,ikindi namazını kılmamasıda böyledir bir müslüman için..Kimse ben günahsızım iddiasında bulunamaz.Çünkü hatasız kul olmaz vede namaz bu günahlardan kurtulmak için Allah’ın kullarına sunduğu bir temizlenme yoludur aynı zamanda.Allah Resûlü buyurdu ki: – Birisi benim aldığım gibi abdest alır, sonra kalkar. Öğle namazını kılar. Yüce Allah o kişinin sabah namazı ile öğle namazı arasındaki günahlarını bağışlar. Akşam namazını kıldığında, ikindi ile akşam namazı arasındaki günahlarını bağışlar. Yatsı namazını kıldığında ise akşam ile yatsı arasındaki günahlarını bağışlar. İşte bunlar kötülükleri gideren iyiliklerdir.Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:- “Size, Allah’ın kendisiyle günahları yok edip, dereceleri yükselteceği hayırları haber vereyim mi?” buyurdular. Ashâb:- Evet, yâ Resûlallah! dediler. Resûl-i Ekrem:- “Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescidlere doğru çok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. İşte ribâtınız, işte bağlanmanız gereken budur” buyurdular.Müslim, Tahâret 41. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 39; Nesâî, Tahâret 180; İbni Mâce, Tahâret 49, Cihâd 41Buna benzer hadis’ler ve müjdeler çoktur.Önemli olan bakış açısıdır.Eğer bu işi bir dayatma olarak görmek ister,kaçmak için bahane aranırsa tabikide bahaneleri bol bulunur,ama bunu Allah rızasını kazanma,günahlardan arınma ve Allah katında derecesinin yükseltme aracı olarak görürse bu kişiye hiçte zor gelmez.– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:”Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır” buyururken işittim.Müslim, Îmân 134. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 15; Tirmizî, Îmân 9; İbni Mâce, İkâmet 17Büreyde radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:”Bizimle onlar arasındaki ayırıcı temel unsur namazdır. Namazı terkeden kimse küfre düşer.”Tirmizî, Îmân 9. Ayrıca bk. Nesâî, Salât 8; İbni Mâce, İkâmet 77
yazdiklarini cok iyi anladik ve cevap verdik. sira senin bizim dediklerimizi anlayip ona cevap vermende. sen dediklerimize cevap vermiyorsun. burada kac kisi “korku ile ibadet olmaz” diye soyluyor, sen hala kendi bildigini okuyor, vaaz veriyorsun. Ikna etme yetenegin “sifir”; haberin olsun. Senden ne tartismaci olur ne de din adami.Nefesini sirf burada kabul gormek icin tuketiyorsan onu anlariz, goruslerini her zaman duymak isteriz cunku herkes burada esit ifade hakkina sahiptir (oyle olmasini temenni ediyoruz). Ama dini ogrenmek icin bir elciye ihtiyacimiz yok, biz arastiririz tesekkurler.(Clicia basi onde dusunur, dogmayi, korkuyu asabilmis, insani ve dunyasini gercekten anlayabilen din adamlarinin soyu mu tukendi diye)
Yahu kardesim,hayatin kirilganligi, olum ve cekilen yasamsal acilar zaten yeterince korku ve endise veriyor, neden daha fazla tehdit ve korku enjekte etmeye calisiyorsunuz, nedir bu bunalim, bu ajitasyon?insanlar nefislerini terbiye etmek, huzura kavusmak istiyorlar, sizse korku ve dehset ve felaket haberleriniz, kurban sendromlu melankolik mazo egilimlerinizle hic ama hic yardim etmiyorsunuz. “unutulacaksiniz, unutuldugunuz bile unutulacak” ne demek ya? biliyoruz unutulacagimizi, biliyoruz koca evrende toz parcasi bile olmadigimizi, o kadar aptal degiliz!
Bende diyorumki olay senin bakış açında biter.Anladığını söylemişsin ama hiçbir şey anlamamışsın.Yahu insan..burda ben görüşlerimden çok esas olan şeyleri aktardım.Bahsettiğim konu namaz farzdır,kulluğun görevlerinden birisir.Korku enjekte etmekte olan ben değilim,Allah korkusu olmayanlardır.Bugün bunca suç,dolandırıcılık,fuhuş Allah korkusu olan birisinin yapacağı işlermi ?Sen illaki yok kardeşim bunlar korku yaymaya uraşıyorlar dersinki korkunun bile çeşitleri vardır.Bir insan çok sevdiği bir insandan korkar mı ?Korkmaz.onun korkacağı onu üzmektir.Her nasılki bizi ufaktan büyüten,yetiştiren,sevgi veren ailemizi üzmekten korkuyorsak,bize bunca nimeti veren yaratıcıyıda gücendirmekten korkmak lazım.Haşa Allahu Teala kimsenin birşey yapmasıyla gücenecek değil ama burdaki durum onun rızasının olmadığı işleri yapmamak,dediklerini yapmakla ilgili.Sen kendine çok güveniyorsun,ben Allahımı çok seviyorum,ondan korkmuyorum,seviyorum diyorsan öyle sev.Peygamber efendimizinde dediği gibi ; Kim Allah’a kavuşmayı severse, Allah da ona kavuşmayı sever. Kim Allah’a kavuşmaktan hoşlanmazsa Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz.Kasdım kimseyi korkutmak değil,müslüman bir insan için ölüm korkulacak bir hadise değildir ki herkesin başına gelecek bir olay.Mümin’e ölüm gelince Allah’ın rızası ve ikramıyla müjdelenir.Sinek başı kadar bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir mü’min kul yoktur ki, Allah onu (ebedi) ateşe haram etmesin demiş Resülullah aleyhissalâtu vesselam ve ben kalkıp Allah’tan korkmamda demem.Bu korku düşmana,hasıma karşı duyulan bir korku şeklinde değil.Ben bildiğimi değil,peygamber efendimizin bize anlattığı şekilde anlatmaya çalışıyorum.kimseyide ikna çabam yok anlattılanlara karşı açıklamalarım olur.Ama şunu belirtmek istiyorum ki siz diye ayrı bir kefeye koyduğun ben hangi zümredenim ?Ben yada biz(kimsek ?) tehdit ve korku enjekte etmeye hiçmi ihtiyacımız yok.Allah korkusundan haberi yoksa kişinin ona denerki.Bir kere kuran okumuş insan nasıl böyle şeylerden bahseder.Ama yinede böyle bahsedince ben çok korkuyorum,yapmayın böyle şeyler diyen varsa Maide Suresi 69. ayetde “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur.”şeklinde Allah buyurmuştur.yav benim anlamadığım nerde bu korku ve dehşet haberleri ? kurban sendromlu melankolik mazo eğilim ?bizde değil ama (bana biz denildiği için)siz oldukça psikobunalım yapmışsınız.size dokunan nedir,gocunulan nokta nedir ?
suç, fuhuş, tecavüz vs. Allah korkusu olanların yaptığıişlerdir sevgili mümin kardeşim!serdar akar’ın barda filmine bir gitsen… o senaryonun ankara’nın göbeğinde “gerçekten” yaşandığını bir düşünsen…nasıl ki gardırop Atatürkçülüğü var, bir de gardırop Müslümanlık var bu memlekette.adam öz kızına tacizde bulunuyor ama bayram namazınıhiç ihmal etmiyor.adam kul hakkı, yetim hakkını dibine kadar yemektesınır tanımıyor ama “cuma’ları” hiç sektirmiyor.listeyi uzatmayacağım. ahlaklı birey olmadıktan sonraşekilci ibadetlerle sadece ama sadece kendinikandırırsın. “içselleştirme” olmadıktan sonra, kuru kuruyatebliğ vazifesinden öteye gitmez bu diskurlar, kusuruma bakma!
Tamamen tartışmaya kapalı bi konu. Ben ne sorarsam sen kuran ı açıp ayetlerle cevap vermeye çalışacaksın. Ben:’ ama neden’ diye sorduğumda ‘çünkü yazıyo kardeşim yapmak zorundasın’ diceksin. Körü körüne bağlanarak cennete gitme hesapları yapmak sadece komiğime gidiyo. Bide ‘namazla günahların dan arındırılması’nın yorumunu size bırakıyorum.
Bunlar derin konular akılveren olmak en son istediğim şeydir acuistic, Kuranı okumak ve uygulamak insanın kendisine bırakıldı, sorularına açıklamayı başkasından bekleme. kuran’ da aracı yoktur. İnanıyorsan, Allah’ın sözlerine inanacaksın sadece sen ve Allah.Ne günah işliyorsan işle, bunun günah olduğunu farkettiğin zaman içten gelerek affedilmeyi dilersen Allah affedicidir, affeder.Affetmediği tek konu kul hakkı ve özellikle ana hakkı yenmesidir.