Sabahın körü…Yataktan kendi kendimi kazımışım zorla. Homurdana homurdana giyinmişim tek gözüm kapalı. Her zamanki gibi makyaj yapmaya da üşendiğim için tüm sabah lanetliğim yüzüme vurmuş, binmişim servise, işe gidiyorum. Sabahın ilk saatleri zaten hayat çekilmez benim için, zaten ruhum hala uykuda, kendimle kavga etmekteyim: “Aman ne vardı, bulsaydın bi zengin koca 20’inde de öğlen uyanıp arabana binip güzellik salonlarını dolansaydın, salak! Şimdi ders mi anlatılır ya? O ne ya? UYKUM VARRR!” şeklinde!Ruh halim böyle tavan yapmış zırvalarken, ön koltukta oturan teyzelerin konuşmasına takıldım birden.Şimdi, teyzenin oğlu bir kıza aşık olmuş. Ama teyzem pek hoşnut değil bu durumdan. Yanındakine anlatıyor: “Olur mu canım aaa? Evlenecek kız var eğlenilecek kız var! Bizimki anlamadı daha bunun eğlenilecek kız olduğunu!”?????????? O ne ki?Hoppala! Sabah sabah afyonum patlamamış, ayılamamışım zaten. Algılayamadım uzun bir süre teyzemin kategorilerini!Sonra aldı beni bir sıkıntı. E ben ne cinsim ki acaba? Bizim böyle kategorilerimiz mi vardı? Ama bana demedi annem “Yavrum sen şu gruptansın” diye???Öğle tatili…Açılmışım tabi…Ama aklımın bir köşesinde hala aynı cümle: evlenilecek kadın, eğlenilecek kadın…Eve dönüş…Yine servisteyim. Düşünmek, kurgulamak için şahane bir zaman. Kaç çeşitiz biz acaba diye bir sayayım dedim: ev kadını, iş kadını, hanım kadın, kolay kadın, zor kadın, ağır kadın, şımarık kadın, soğuk kadın, ateşli kadın, erkek gibi kadın(!), aşk kadını, ve son olarak da teyzeden öğrendiğim, evlenilecek kadın, eğlenilecek kadın…Ben derim ki, hiçbir kadın bunlardan sadece 1’i değildir! her kadının içinde bunların birkaçı vardır. Son derece ciddi edalarla ortalarda dolaşan bir iş kadınının akşam eve gidince şarabını açıp hayallere dalan bir aşk kadını olması çok mu uzak bir ihtimal? Ya da “evlenilecek kadın” denilen ve anladığım kadarıyla “hanım hanımcık, aklı başında” grubundan bir kadının canı hiç mi şımarmak istemez?Bir de son soru: biz kadınları kategorize etme işini – hem de utanmadan – hemcinslerimiz yaparken, bizim debelenmemiz yeldeğirmenleriyle savaşmaya benzemiyor mu???kafam karıştı benim…
yorumlar
Sen daha bu ayrımı yeni mi öğrendin? Erkeklerin ağzına sakız ettiği, çifte standart uygulamak için annelerinden öğrendikleri söylemdir.Bana asıl koyan bu lafın kadınların ağzından çıkabilmesi. ‘Kadın’ olan annelerin, bunu oğullarının aklına sokması. Kendi yaşayamadıklarına sinir olup hıncını diğer kadınlardan alması…Onların döndürdüğü çarkta şöyle bir terslik var yalnız: Böyle kategorize etmeye alışık erkekler de nedense hep eğlenilecek kadınlara aşık olup, evlenilecek kadınlarla (!) evlenir, mutsuz olur ve mutsuz ederler.
şimdi bu bağlamda evleninde eğlenemeyecek miyiz? (hep merak etmişimdir) Zaten ben hep diyorum abi, biz kadınlara fazla sorumluluk yüklüyoruz. Mutfakta aşçı gibi olacak, evde kedi gibi olacak, yatakta kaplan gibi olacak, konuşurken madam kürie gibi olacak, orada öyle olacak, burada böyle olacak; “Hop hop hop! DEĞİŞ TONTON!” bu ne yahu? Bu kadar fazla beklentiyi tek bir kadına yıkmak yanlış. Sonra “efendim siz poligamiksiniz” e geliyor olay. E ne yapalım? görev bölümü yapmak lazım tabii, nasıl yetişsin tek kadıncağız hepsine? İnsan evladına yapılır mı bu zulüm sorarım size?
yapılmaz. yalnız türk erkekleri sevgililerine davrandikları gibi karılarına da davransalar aslında hiç bir sorun olmuycak. hekes gül gibi anlaşıp gidecek. ama sizde haklısınız..karınıızı alıp sinemaya gitseniz,hafta sonları gezseniz, akşamları yemeğe çıksanız ev işlerini kim tutacak. bence fazla bulnadırmıyalım denizi.ve bu konuyu açmamaış gibi davranalım 🙂
işte ben de onu diyorum sahiden. sevgili de gelsin, hatunla aynı evde dursun. iş bölümü yapsınlar. çamaşırı biri yıkasın, ütüyü biri yapsın, böylece çalışırken ikisi de çalışır, eğlenirken ikisi de eğlenir, hak geçmemiş olur. Olmadı bi tane daha alırız (4 e kadar yolu var), aralarında bizim üst devre – devre – torun muhabbeti gibi bi hierarşi olur, geçinir giderler.
:)))
Her kadının ruhunda .rospuluk vardır lafını da unutmamak gerek. (fettanlık,çirkeflik,baştan çıkarma potansiyeli,seksapalite vs) Bu durumda eğlenilecek ve evlenilecek kadın ayrımı biraz gereksiz kalıyor:)
@euqon, tüm bu kadınlar bu çamaşırı bulaşığı, hiyerarşik düzeni, ara sıra kendilerine sıranın geldiği, sizlerin bulunmaz Hint pipileriniz için mi kabullenecekler?Buyrun benim de edinilecek erkeklerle ilgili düşüncem o zaman. Taze taze…
Acaba aynı şeyi kadınlar yapsa 4’e kadar yolu var deseler :))Sonra neden kadınlar kategorize ediliyor da erkekler edilmiyor? Mesela biri ile kültürel sohbetler edersin, birisi çok komiktir, birisi iyi sevgilidir, öbürü iyi para kazanır, başarılıdır. Eeee hangisi seçeceksin zor yani gerçekten zor:)))
kadınlar erkekleri değil..erkekler her nesilde kadınları beğenmiştir..kusura bakmayın tercih yapma şanısınız yaradılıştan elinizden alınmış..gerçekten üzgünüm 🙂
Tercih ettiğini sanıyorsun ama yanılıyorsunn:)))
🙂 darjeeling; estafurullah. bir takım şeyleri “orospuluk” olarak nitelendirmemizden kaynaklanıyor olay aslen. Bir araştırmam sırasında anketler yapmıştım; konular arasında eşlerin birbirlerinden beklentileri (cinsel anlamda) ve neden tatmin olamayıp eşlerini aldattıkları da vardı. Anlaşıldı ki, problem asıl olarak çiftlerin beklentilerini dile getirememeleri. Ne zaman canları istediğini çoğunlukla söyleyemiyor, seks için bir vesile yaratmaya çalışıyorlar. Yatakta arzularını karşı tarafa belirtmiyorlar. Bu tip istekler “ayıp” karşılanıyor. Xaten bastırılması imkansız olan bu güdüyü sınırlandıramıyorlar, kontrol de edemiyolar. Ne oluyor sonra? Gidip rahatça “dön şöyle”, “getir ağzını”, “al eline” falan diyebilecekleri başka bir partnere yöneliyorlar.Bir başka çok önemli vukaat ise şudur; bizimki dahil olmak üzere bir çok toplumda kadının “kadınlık vasfı” anne olmakla noktalanıyor. Anneler kızlarını hep “bir gün sen de ana olacaksın” diye seviyorlar. Kız da zamanı gelip anne olduğunda “o son nokta” ya gelmiş gibi hissediyor. Ondan ötesi yokmuş gibi düşünüyor. Bununla beraber çeşitli psikozlara, nevrozlara gark oluyor.Peki ne yapılabilir bu konularda? eh klasik olacak ama; eğitim şart!
@sahinden, dediğin ne kadar doğru olsa da, son yıllarda kadınların bir kısmının gerçekten kendini promosyon olarak herkese vermesi sonucunda bu denge değişmiş bulunuyor…
haklısınız. tüm dengeleri allak bullak etttiniz. mılyonlarca yıldır seçici konumda olan erkek seçilmeye başlandı. dünyanın dengesi değişti. yaşayış şekilleri değişti. oysa biz zengin fakir ayrımı yapmadan seçıyorduk kadınları..ama siz zengin külştürlü eğitimli kariyerli kişileri seçer oldunuz. tabi diğer erkekler buna isyan eder oldu. ne oldu peki ? yüz verilmeyen erkek sapık oldu. saldırgan oldu. kadın düşmenı oldu. bir çoğuda eşcinsel oldu. iyimi ettiniz yani ? biz ne güzel cahil demeden fakir demen seçiyorduk. yok bozdunuz dengeleri. duramadınız karıştırdınız düzeni..
yoo, akıllı olsunlar, marifetli olsunlar, yekvücut etsinler iyi vasıfları, biz de beden kirliliiğinden kurtulalım. (sen beni ciddiye mi aldın, bana mı öyle geldi redorack?)
sen öyle san sahiden 🙂 seni tepside leblebi gibi oynatırlar da ruhun duymaz sadece farkında olmadan, içgüdüsel olarak yapıyorlar.kadınlar ne zaman edilgen değil de etken olan taraf olduklarının bilincine varırlarsa, her şey yoluna girecek aslında. (haaa ağzımıza da sçılacak, o ayrı mevzu)
Ciddiye alıp almamak değil sanırım da, yazı içeriğinin aslen pek çok erkek tarafından kabul görmüş bir fikir olmasına sanırım tepkim. Sen nasıl söylersen söyle, etrafta bu düşünceye sahip tonla adam var.Yine duramıyorum, biz iyi vasıflarınızı yekvücut ederken, siz neler yapıyor olacaksınız?Ya, bu seçme seçilme olayı benim çok asabımı bozuyor… Ben asabiyet katsayımı artırmadan susabildiğimce susmaya gidiyorum 🙂
gerçekten söyliim mi? (puhuhahhahhha :)))
Valla yine hafifte tam adını hatırlamıyorum ama erkeklerin erkekliklerinle niye çok övündüğünün nedenleri ile ilgili bir yazıyada yazmıştım. Tekrar gibi olacak belki…Daha erkek çocuk doğduğunda toplumumuzun kadın olsun erkek olsun çocuğun pipilerine gösterdikleri yücelik sayesinde kadın kısmı 1-0 yenik başlıyor işe. Genel bakışta eziksiniz yani. Bu pipililer de kendini geliştiremezlerse işte kadına bir bakış açısı ortaya çıktı. Birde erkek çocuk sahibi analarımızın evlatlarını hiçbir şeye layık görmemeleri ve öyle yetiştirmeleri tuzu biberi oluyor. Egemen olacaklar ve kaybetmemeleri gerek bu egemenliği…Ya bu ayrımı yapan kadının acaba kızı yokmu veya kız torunu olamaz mı? O hangi gruba girecek acaba? Belki çok hafif meşrep ruhlu olacak ama hala o aileden diye muteber mi olacak ?Gel gelelim üzülerek söylüyorum ama biraz etrafa yalın gözle bakarsak bizim kadın cemaatimizin bir kısmının hal, tavır ve edaları sayesinde otomatikman kendilerini gruplandırmış oluyorlar. Bu da diğer bir grup.Bir gecede ismini bilmeden gidip yatanından, adamın şanı, şöherti, malı mülkü için yatıp, katlananı, sırf bedenine özgü duymak için herkese yeşil olanı, vs.vs.Eeee ne oluyor bir kerede verilmeye alışmış erkek toplum her kadına direk o gözle bakıyor. Ayrım yapanı muhakkak anlıyor ama çoğunluk öyle ve zaten diğeri ile uğraşmıyor, o da haklı neden zaman harcasın ki çeşit çeşit hazırı var.Kolaya alışmış bir toplumda o tercihlerle yürüyor işte.Çok dağıttım galiba ya…kızdım valla…Sevgili @strawberry iyi dayanmışsın valla, ben bir …(melek) olarak yapışmıştım o teyzeme :)Valla acı ama bazen selam vermeye çekiniyor insan… her açıdan bakınca da hepsine bir haklı yol buluyorsun işin ilginci…Sevgiler.
ben böyle bir ayrım yapıyorum. çünkü amacı size bir şeyler ısmarlatmak olan, kabaca söylersem para söğüşlemek olan hatunlar var. şimdi bunlara ciddi yaklaşmam. onun amacı belli, bende onun amacına yem olmamak için uğraşıyorum.
redorack, evet maalesef yeni duydum bu ayrımı. belki çok yaygındır olabilir ama sanırım şanslı gruptanım: etrafımda hiçkimse bu ifadeyi kullanmamış demek ki. sinirlenmekte çok haklısın, ben de beynimin uyuştuğunu hissetmiştim.EUQON, senin şu voltran oluşturma fantazin de ilginç tabi. yalnız birşeye takıldım: pop star yarışması gibi ön elemeler falan da yapılsın mı? nasıl olacak ki seçimler? ben şöyle bir fikir sunuyorum: önce börek açma yarışması. en iyi becereni alırsın mutfağa. bir masa bir sandalye koy oraya, bir de haftada bir sor “mutfak karıcım, eksik var mıydı? ne alayım marketten?” diye. tamam o kısım.2.tur ev işleri. kronometre elimizde, salalım hepsini eve, hodri meydan! hadi bakalım, kim en kısa sürede payına düşen alanı temizleyebilecek? kazananı da viledası ve cam bezleriyle ödüllendirip evin baş köşesine koyalım. e bi zahmet düğün hediyesi olarak çamaşır bulaşık makinesi alırsın sen de!3. tur yatakta. şimdi hepsi aynı anda katılamaz bu tura, kalabalık olur. kavga neyim çıkar. sen en iyisi bu turu gün içinde saat dilimlerine böl. e orda ne tür bir değerlendirme yaparsın, o senin zevkine kalmış:) kazanan ablaya da düğün hediyesi : şifon gecelik! iç çamaşırı ve diğer bilumum aksesuarlar ayda bir kere rutin olarak hediye edilsin:)4. tur “kültür” yarışması…ee, tabi bir de alıp oraya buraya yanında götürebileceğin bir kadın da lazım. şöyle ağzı laf yapabilen, gündemi takip edebilen, akıllı, zeki, ağır abla bişey. Bence bu aşama için başvuruları CV olarak iste:))))EUQON; sen bence beni asistan al abi bu işler için:)))bak nasıl organize ettim 2 dakikada:))))sahinden, sen yazık ki büyük bir yanılgı içindesin arkadaşım. gerçekten üzüldüm. kim dedi sana “erkek kadını seçer” diye. hafif ahalisine bir soralım istersen, kim kimi seçer? bu da ek başlık olsun. ilk cevap EUQONdan gelmiş, gayet net. ben de ikinci kişi olayım: kadındır seçen arkadaşım. hür iradesiyle birlikteliklerine karar veren kadınlar için, seçilmek diye birşey yoktur. elbette, ailesi vb dış etkenlerin zoruyla evlendirilenleri bunun dışında tutuyoruz. o noktada zaten kimse birini seçmiyor. orada iş anlaşması gibi bir zırvalık söz konusu.tüm arkadaşlar, yorumlarınız için teşekkür ediyorum:)
ben euqon ne inat 7 sevgilili zez olmak istiyorum….hahahahahaha her güne süper bir cica wayyy hepside birbirinden degisik tatlarda …KATAGORIZE EDILMIS OLACAK…
ben ne dedim efendim? olunuz, benim işime gelir 🙂
valla zezcim, şahane bir fikir:)))”ey tanrım bana 3 tane!3 de yetmez 5 tane!5 de yetmez 7 tane, ver, ver, ver,ver allah’ım ver!”zez the hürmüz:))))))))))))
Çilekcimm bak bende ne demişimmm;”Tercih ettiğini sanıyorsun ama yanılıyorsun.”
KIZLAR keyfe bakin bir tanesi deniz asigi yelkenci sörfcü kampci benle daglara cikacak ates yakacak…sarap ve doga yapacagim…birisi is adami ben yokken herseyi kontrol edip yarina ait tüm dertlerden beni mahrum birakacak ha bide kol dügmesi taktigi hugoboss kiyafetler giyecekdigeri arada gece ve cemiyet icine ciktigim aileye lanse ettigim ..her konuda mr süperi oyanayan …bir baby face olacakkac etti???digeri bir filozof olacak saatlerce seyrederek konusacagim ve zevk aldigim bir ruhbiri beni simartacak…kusana kadar simaracagimbiride beni koruyacak..sevkat verecek …beni kensine deli edecek ,özletecek ona acikacagim ve hayran olacagim bir zekanin sahibi olcak….biride beni sinir etsin arada kavga edelim hahahahaha bilmiyorum kac etti ama yeter cok kalabalik oldu yoksa o teyze duyarsa beni O….. u ilan edecek haeayyyyyyyyyyyyyyytttt breaaa;-)))
evet linetcimmm, pardon ya sonradan farkettim:) o zaman ben de 3. kişi oldum:)
hayel dünyasında yaşıyosunuz 🙂
zezcim, çalışmalara başlayalım derhal!EUQON’a önerdiğim yarışma olayını bize de öneriyorummmm:))))olay kadınları kategorize etmekti, nerelere geldi:)))1. sınav:şarap içmek istiyorum, ortam hazırla! (bakalım hangisi romantik!)2. sınav:işlerim çok yoğun, yetişemiyorum! (bakalım hangisi pratik!)3. sınav:aileme yemeğe gidiyoruz! (bakalım hangisi prezentabl!)vb sınavlarla kategorilere ayıralım biz de, değme keyfimize:)))ben bu fikirleri o teyzeye bi çıtlatsam mı ki? o da galeyana gelip bize katılmak ister mi acaba???:)))))
cilek ve sampanya da cok güzel olur aklinda olsun sweettyyy ;-)))
Çilekciim; ben düzenli olarak yarışmalar düzenliyorum, ama bizim buralarda kategoriler farklı. Şimdi ben yazayım size QULIMPICS Etaplarını‘nı, bulunsun; bi soran olur:
1
15-16 Yaş Kategorisi: QUONESTY:Belirli ölçüde SodyumPentatol verilmiş “Karışık“lara (Karışık; toplumdaki kadınların yaftalanmadan önceki ayıklanmamış hallerine denir) sorulur:”Son zamanlarda aynaya baktığınızda ne düşünüyorsunuz?”Qualifikasyon: * “Çok Güzelim” – “Daha güzel olabilirim” arası cevap verenler; A Grubu olarak ayrılır. Güzelliğin aklın önünde olduğuna karar vermişlerdir. İleri safhada “Yeterince güzelim, akıllı da olmama gerek yok”a çevirebilr.* “Hiç güzel değilim” – “Herkes benden daha güzel” arası cevap verenler; B Grubu olarak ayrılır. Güzel olamayacaklarına göre, toplumda kendilerini kabullendirmelerini sağlayacak daha zor bir yol izlemek zorunda kalacaklarının bilincindedirler. Aslında her şekilde işleri A Grubun’dan daha zordur. Zeka ve anatomi olarak daha çeviktirler. İlişkide ve yatakra performansları uzundur. Zor mutlu olurlar, ama mutlu olduklarında süper yaşarlar, enerji saçarlar.* “Acaip güzelim, kafam da harika çalışıyo” – “Sarışınım, ama matematiğim de 10 numara” arası cevap verenleri C Grubuna ayırırsın. İleri safhası belirsizdir, ama her şekilde değer.
2
22-26 Yaş Kategorisi: STQOBULITY “Denk“lere (sadece çürüklerinden ayrılmış Karışıklar, tartılarak bağlenırlar) sorulur:”Uzun mu tercih edersiniz Kalın mı?”Qualifikasyon:* “Uzun” diyenler A Grubudur. Uzun süreli ilişki kuramaz. Tercih ettiği kendisi için uzun bir ömürdür. Fedakarlık edemez. Tek sırrı sıralı ve karşılıklı feragat etmek olan ikili ilişkilerde birkaç seneden fazla tercih edilmezler. Bonus olarak +2 civarında erkek partnerlerinin “statuque publicium” larına kazandırılar. Basamak olarak iyi görev yaparlar. Hayata atılacak birinin, yetişmek için muhakkak bunlardan birine basması gerekir.* “Kalın” diyenler B Grubuna ayrılır. Paylaşımcıdırlar. Tek başlarına değil başkaları adına da düşünebilirler. Kendilerinden birşeyler vermeyi, ama verirken de hissetmeyi severler. İdeal partnerdirler. Gittiği yere kadar arslanlar gibi götürür, ama gidemediyi yerde de söylerler. Genelde hep sevgiyle hatırlanırlar. Bunlardan biriyle belli bir süre geçirmek şanstır. “sperare”ye +1 verirler.* “Hem uzun, hem kalın yok mu” diyenler C Grubuna ayrılır. Tehlikelidirler. İnsana kendini sorgulatırlar. Kurnazlığın akıldan 1 anlık üstünlüğünün nelere kadir olduğunu anladığınızda çoktan beyniniz ve taşşaklarınız toplam 7 kilo olmuştur, hem de çoktaan mazota şeker karışmıştır.
3
32-36Yaş Kategorisi: TEMPTQARE PERORARE:“Renk“lerden (Renk; kalitelerine göre ambalajlanmak üzere renklendirilen Harmanlara denir) İlişkilerine yönelik, “Devam etmek” ya da “O An Terk Etmek” seçenekleri arasından 1 ini seçmesi istenir.Kategorizasyon:* Stabil hayatı tercih eden müşteri; “Devam” diyeni alır. Şİmdiye kadar harcadığı zamanı “hata” olarak nitelendirmiş olsa bile, ya kabullenmiş belli etmemeye çalışıyodur, ya hakikaten doğru kararları vermiştir, Ya da silbaştan’a cesareti yoktur. Her hal-ü karda sarsıntısız ve sessiz giderler.* Kendisi de ne istediğini bilmeyen müşteri “Bırakıyorum” diyenleri tercih eder. Peşinden koşarken oyalanırlar. Buna karşılık bir gün “ben zencisinden çinlisine denemek istiyorum” gibi bir cevap alınca, etkilenmezler. Daha önemli bir meşgalesi olan, zamanı az olan, erken boşalan, konsantrosyonu yüksek talepkârlar için idealdirler.* “Bilmiyorum” diyenler C grubudur. Her şekilde 5! (! = faktöriyel) e karşı 1! dirler. Mastrubasyonu seven müşterilerin tercihidirler. Ego zehirlenmesi, en önemli yan tesirleridir. Güçlü bünye, yüksek performans gerektirirler, karşılığında hem devirleri yüksektir; yokuşu iyi tırmanırlar, hem de çıkışı iyi yapar, viteste de toplarlar. Kısa ömürlüdürler, Hava Soğutmalıdırlar, Volenleri şarjlarına bağlıdır, hararete gelemezler.Bunlar sonundaA+, AB, AC, BA, B+, BC, A++, A+B (ve devam eden 5!) kombinasyonlarına çeşitli plaketler verilir. A++, B++, C++ madalyalandırılır.
sayin Euqon hocam size cok doktora verilmis yazinizdan anladim :-))))
Kadınlar diğer kadınları rakip diye görmekten vazgeçmediği sürece daha çok kategorilerle karşılaşacağız.
nasil yane yaww nevdalist anlamadim sizi kuzum ?????
hadi buyrun bakalım. Yakında başlıyor QULIMPICS; “Hayır efendim yanlıştır” diyen, gelsin beni görsün 😉
“Kegel”i de “Hegel”i de anlatmissin hocam wallahi geliyorum diyenleri bana anlatirsin ne kattin onlara :-)))))
ben anlamam kegel, hegel, bu benim tezimin bir parçası (tabii biraz indirgenip yavşatılmış bir şekilde), halis muhlis örf ve ananelerimiz göre hazırlanmış, yerli malı bir konsültasyondur.
Kasettiğim şudur: Kadınlar diğer kadınları direkt düşman olarak görüyor. Yani hemcinslerine güvenmek veya arkadaş olmak yerine onların kendi yerlerine göz diktiğini düşünüyorlar. Tamamen yetiştiriliş ve toplumsal normlarla alakalı diye düşünüyorum. Bütün kadınların ağzında şu cümle: Kendi hemcinslerimle anlaşamıyorum. Niye anlaşamıyorsun diye sormak lazım. Çok klasik argümanlarla hareket ediliyor.Bu yüzden de evlenilecek ve eğlenilecek kadın ayrımlarını da malesef yine kadınlar yapıyor.
nevdalistcim her canli icinde kalite ayrimi vardir ..karekteristik olarak ve icinden geldikleri statülerle bunlar degisik yozlasmalar gösterir….inan bana istakozlar bile daha kirmizi ve daha parlaklarin pesinden gidiyorlar…biz insanlar herseyi böyle cirkinlestiriyoruz….eger birisi gelirde bana evlenilecek ve eylenilecek kadin vardir derse bende aynisini erkekleri icin cok kolay söylerim…bunun zaten herkes farkinda…ama bunun cinsiyetle degil karekterle ..aile terbiyesi vs vs vs ile alaksi var… bunu hepimiz biliyoruz.insanlik var oldukcada olacak.bizler herseyin icine ediyoruz acayip tüketiyoruz.kendikendimizi bile.
Bazı sivri kodekçilerin cevap hazırladıklarını seziyorum; bu sadece bir sub4-5Query (*) dir. mesela burada arzlar olduğu kadar talepler de klasifiye edilir. yukarıda sadece “istikrarlı” taleplere baktık; bir üst sorguda “istikrarsız”,”volatil”, “uçucu” talepler vardır. Daha üstte “Değişken”, “Çeşitçi” talepler vardır. “Query” (asıl sorgu) nin ne olduğu biraz ağır kaçar. akılı olun, alırım aklınızı :))(*) Query = SorguSubQuery = Alt sorgu.bilenler tam anlasın diye öyle yazdım, yanlış anlaşılmasın.
sizi gardinizi almis beklerken gördüm sayin glatyatör euqon..heyecan yapmayin sorular yarin düser tepenize fakat bizim hircin ablalar yok oldular ortalik pek bi sakin hocam????
ne gard alacam?, kolu uzanan buyursun vursun. o hırçın ablaların işine geliyo yazdıklarım da ondan ;)zor düşer onlar, kolleksiyoncu olmak lazım; C++ sabır ister 🙂
Biz de kategorize ettik sanıyoruz! Saygılar Euqon, seçmelere katılanlara başarılar 🙂 Torpil veya doping karışıyor mu bu elemelerde, onu merak ettim ben. Yeterince bilimsel ama güç veya hile yer yer bilimi keser…
var tabii. doping serbest. katalizör olarak prozac, dopamin, kodain; anti-histaminik olarak torazin, rohipnol (dışarıda yasak, bizde şerbeş; ne alırsan BEŞ!), stabilizatör olarak adrenalin, seratonin,, kafein, nikotin muscoril falan tavsiye edilenler arasında; ancak yarışmadan sonra problem çıkartabiliyo, mevsimlik atlet istemeyenler tercih etmiyor. Yoklamalara gelmek mecburi. düzenli içtima vermeyenler takibe alınıyor. gerisiyle zaten ilgilenen beyaz gömlekli amcalar var 🙂
ben katılmam EUQON bu seçmelere, baştan söyleyeyim:) tırstım ben, sadece izleyici olmak istiyorum:))
yahu yok, katılan olur diye yazmadım zaten, genel kültür olsun diye şeettim. (len etabın sonu geliyo, sen hala “katılmam” diyosun beaaa 🙂
efenim bu yazıdan kasıt aranmasın.demek istediğim şey; erkek zümresinde bir deyim var,
bir erkişi olarak pek hazzetmediğim bu sözü açıklamak için yazdım.
e güzel dersin de zulcenaheyn; o “temiz aile kızının” gözü dışarda kalırsa ne olacak? sen hayatında bi tane hıyar ye, sonra “dünyanın en güzel hıyarı budur” de; olur mu öyle?(sen “olur” diyosun demiyorum, yanlış anlama)Olmaz efendim. bizim de “dışarda başkasını aratmayacak kıvamda” olmamız lazım ki, haklı bir bekleyiş içinde olalım.
“temiz aile kızı” nasıl birşey oluyor? bir de şu konuda aydınlatılmak istiyorum: bir erkeğin eşi olmak bir mertebe midir??? neden bu kadar aşağılanıyoruz ya? benim servisteki teyzeye döndük yine!zulcenaheyn, anladım senin ne demek istediğini, bu fikirden hazzetmemen de çok hoş. ama yani şimdi şu yukarıda yazdığın erkek söylemi gerdi beni çok feci!!!kadının duyguları yok mu? arzuları yok mu? onun gözü dışarıda kalınca pek mi sağlıklı oluyor?anlamıyorum abi ben galiba bu işleri ya..
anlamadım neresi!
Pardon da, o nanelerin yendiği kadınların da insan olduklarını hatırlatabilir miyim? Üstelik birçoğunun beklentileri, hayalleri o ‘iyi’ kızlarla aynı. Onlarla bazı ‘naneler’ yenirken erkeklerin sıvıya çaldığını da biliyoruz. Temiz nedir yahu!Her iki taraf da birbirine dışarıyı aratmayacak kıvamda olsun anlaşalım, olur mu? Pisi pise, temizi (!) temize denk getirelim.Sonra birşey bilmediği için karısının içine işeyen adamlarla (gerçektir), seks korkusundan ömrünün sonuna kadar bu işten zevk almayan kadınlarla (bu daha da gerçektir) karşılaşalım.Her şey laçka olsun demiyorum ama temizdir pistir nanedir derseniz epey lafım var…
çare; tek eşlilik, bir yastıkta kocamak, haram bilmek, vb…(haram bilmek kısmını eleştirmeyin, herkese hitap etmeli.)
🙂
her naneyi yiyeceksin ki…şeklinde başlayan söylem zulcenaheyn. sana değil tepkim, yanlış anlama. böyle düşünenlere.ve redorack hislerime tercüman olmuş zaten, sağolsun.bir koca gerçek var ortada: kadın erkeğe, erkek kadına ihtiyaç duyuyor. heryerde ve her zaman olmasada doğamız zaten böyle programlanmış. anatomik yapılarımızdan tutun da bu kadar farklı düşünme yetilerine sahip olmamıza kadar. kadın ve erkek birbirini tamamlıyor. öyle olmalı. ama bu tuhaf zihniyetli insanlar gibi, kadına tü kaka, erkeğe aslansın, paşamsın, yaparsak, olmaz o iş. bozulur dengeler! en azından benim dengem bozuluyor bu durumlarda!
O zaman herkese hitap edecek ortak bir kelime kullanabilir misin?
evet tek eşlilik konusuna da sonuna kadar katılıyorum!hem sağlık, hem ruh dinginliği için. ama o “tek eş”i seçmek zor tabi. yukarıya sipariş geçemiyoruz maalesef:)
Ama sanırım zulcenahey’in kastettiği tek eşlilik yalnızca kadınlar için ve kapsamı ilk eşlilikten ibaret!
hayır, hem kadın hem erkek için.
Toplum olarak erkek egemen bir toplumuz daha doğrusu bu güne kadar böyle benimsetildi ve çağımızda bile hala bunun tartışması sürdüğü müddetçe de böyle gözükecek.Bir taraftan problem mi ? Hayır, başımın üstünde ve eminim erkek, kadına hak ettiği değeri ve saygıyı verdiği takdirde hiçbir kadında hayır demez. En azından çoğu.Diğer taraftan kadın ve erkek kesinlikle farklı, sadece ve sadece doğası, bedeni gereği. Feminist değilim bunuda belirteyim. Kadın yeri gelip taş bile taşıyorsa, hala bile bugün bütün köylerde erkekler kahvede yellenip, kadınların canlarının çıkmasına gün bile yetmiyorsa ve erkek sırf o yapıda kaba kuvveti ve cebinde para taşıması (ki bu kendinlerinin hak ettiği bir durum sanırım) ile egemen oluyorsa, benim için kadın ve erkek sadece yapı itibarı ile farklıdır.Yukarıda denen bir çok duruma da katılıyorum. Tek eşlilik… ama bulabilirsek, şansımız varsa gerçekten büyük olasılıkta uyanı veya karşılaştığımız ve götürebileceğimize inanabildiğimiz ile, eyvallah. Körü körüne değil kesinlikle…Kötü, pis, iyi, temiz, aile kadın-kızı ise inanın bana gülünç geliyor. Kim kime göre iyi, pis, temiz veya aile kızı ki. Kişinin içini, fikrini, zikrini kim bilebilir. Bugün insansındır, karşındaki insandır, sokaktan, pavyondan da alır evlenirsin. Geçmiş geçmiştir. O dakikadan sonra herşey geride kaldıysa çoğu bakireden daha temiz, çoğu aile kızından daha kızdır.Değişmesi gerek artık bakış açılarımızın, kabullerimizin, gözlerimizin gördüğü açının genişlemesi gerek, değer vermeyi öğrenmek ve değerler edinmeyi öğrenmeliyiz.Tüm yazdıklarım hem kadın ve hem erkek için geçerlidir.Son paragrafımda anlatmak istediklerim ise körü körüne değil, değer olana ve o açıyı yakalayarak uygulamaktan yana olandır.Bunlarda benim kafamdan yazarken geçirdiklerim.Sevgiler.
yaşantı debreşir…pavyona giden bir erkek, pavyondan çıkan bir kadını alabilir belki ama ben alamam.liyakat önemli.yaşantı, çevre, dünya görüşü, anlayış, saygı duyma, bu kadının işi bu da erkeğin şeklinde görmeme, fedakarlık, dayanışma, kültür seviyesi, görücü konumunda kendinin olması. vb…
olayı uç noktalara getirmeyelim. kiminle neye göre evleneceğini seçmek, elbette ki kişiye kalmıştır, ama pavyon kadını olmayanları “liyakatli” olarak tanımlarsan hata etmiş olursun. dediğin gibi yaşantı depreşir. ama hissiyat daha çok depreşir. “parayla imanın kimde olduğu bilinmez” demişler, doğrudur. Bir anekdot geçmek istiyorum Mehmet Günaydın’ın “cansız hoca” kitabından:
şimdi tabii diyeceksiniz ki; “orospuyla alim bir mi?” değil tabii (yukardakini örnek olarak verdim, lafım spesifi olarak birinin alınması için değildir), ama kimin orospu kimin namuslu olduğu da giydiği giysiden, ettiği kelamdan anlaşılmıyor. Dibini koklayarak da alamıyosun ki, insan bu neticede. Çarşıdan alıyosun 1 tane, eve getiriyosun içinden 2-3-5 karakter çıkıyor. Portakal da ilk başta yuvarlak, sert; ama üzerine basınca suyu çıkıyor. Bu bakımdan evlenmeden önce (aynı kadınla) biraz eğlenmek yerinde bir davranış olur. Haa eğlenirken ne yaparsın, o sana kalmış tabii, ama çok da ketum olursan olmaz. arada sinemaya götürmezsen, o da evde kendi filimini çevirir haklı olarak 🙂
Bir fıkra anlatayım…ama biliyosanız anlatmayım:))İki arkadaş yıllar sonra tesadüf bu ya karşılaşırlar…İkisi de yaşlanmış…Biri gayet hoş görünüyor, iyi giyimli, bakımlı…Diğeri perişan, dağınık…Birbirlerine hayatlarıyla ilgili sorular soruyorlar. Konu eşlerine geliyor. İyi giyimli olan diyor ki “-Benim karım muhteşem, çok iyi bir anne, mutfakta tam bir aşçı, yatakta tam bir o……, gece takıp koluma çıktığımda ise tam bir hanımefendi, daha ne isterim diyor….Öbüründen gelen kısa cvp ise…” -ahh azizim işte bizimki onların yerlerini şaşırıyor”…
Atatürk ne demiş kadınınen büuyük düşmanı kadındır.
Ben de destekliyorum…Hemcinslerimi ne yazık ki savunamayacağım!Kadınların olduğu heryerde bir arıza çıkar, bu test edilp onaylanmıştır; yaşadım yaşamaya da devam ediyorum, ne yazık ki durum budur!!:))
temiz aile kizimi ?????? puhhahahahah koptum ne salak bir kelime o yawww …..nece bu kuzum osmanlicami ?????temiz aile oglani gibi bisiymi yani…..dezenfekte edilmis anlamindami ????????
Sevgili Arkadaşlar, bir konuda bakış açısı istiyorum sizlerden.Geçenlerde yorum yaptığım, yine grubumuz yazarlarından Radyocu’nun kadınlar ile ilgili bir yazısı var. Bugün bakınca sert bir yorum yapmışım ama bence haklıyım gibi. Ve kafamı kurcalıyor açıkçası. Yorum paylaştığım yazılarda ki diğer arkadaşlara ve kendisine de soracağım…Kadınlar Şairleri Sevmezler, Ne yapsan Boş.Daha kafadan kadınlar, kadınlar…Sevgiler.
ben bu yazıyı yazarken biraz öfkeli biraz da karamsardım. Ne erkeğin ne de kadının kategorize edilmesini istemeyen, her bireyin kişiliğine ve tercihlerine saygı duymayı seçen ben, yorumları okudukça kafamın karıştığını hissediyorum.demek ki eleştirmemek gerek…demek ki ne yaparsan yap, ne kadar kızarsan kız, iki cins de birbirlerine yaftalar yapıştırmaya eğilimli. hatta kızdığımı zannettiğim halde ben bile bir baktım, hayır efendim erkekler şöyle, haa bir de şöyle erkekler var, aaa olur mu şöyle kadınlara niye çamur atıyorsunuz?, şeklinde savunmaya geçmişim:)demek ki neymiiişşş (öğretmen tavrımla öğrendiğimizi tekrarlatıyorum:) , herkes tercih ettiği kategorinin peşine düşsün, ama diğer kategorilere de çamur atmasınmıııışşş:)bence…
Ortalık toz duman olmuş burda ya, bikere böle bir ayrımın olmasının olmasının temel nedeni erkeklerin karpuz seçmesi gibi eş seçmesidir. Bu ne ya? hangisinin yanında mutluysan onla evlen. Var mı bunda daha normal olanı?
di mi ama acuistic? haklısın. konu saptı azcık:)
benim eşim beni daha el kadar çocukkene aldı ve kendi yetiştirdi… eveeeetttt kendi yetiştirdi (o öyle zannediyooo) walla çilekçim evlenilecek kadın mıydım, eğlenilecek kadın mıydım bu konuda kendimle ilgili hiç düşünmemiştim… erkenden baş göz etmeselerdi ileriki yaşlarda evlenmeye pek yanaşmazdım gibi… hani evlenilecek kız da olsam evlilik işindeb uzak duracağımdan ne olacağımı çözebilmiş değilim… niye böyel bir tahlil yapma zorunluluğu hissettim acep? niye kafamızı karıştırıyorsunuz sayın çilekcim?.. dur en iyisi akşam eşime soriiiimmm… bir çıngar çıkarayım… 🙂 sonuçta cevabı olmayan bir bilmece benim için…
gıcık kadın çeşitleride var..örnek :çilek
lorieeeen gelmiş hoş gelmiş 🙂
wayyyyyy sahinden… karpuz canavarım… 🙂
🙂
bak bak!!!sahinden yine fırsat yakalamış, sokuşturmuş ordan çileğe lafını!!!!yakalandın sahinden ve bittin oğlum sen!!!loriencim, benim de kafam karışmıştı ve o yüzden yazmıştım yazıyı, demek ki sende de aynı etkiyi yapmış:) sonradan yorumları okudukça daha bir karıştı herşey, şimdi darmadağın:)sen bir sor bakalım eşine, belki o bizi aydınlatır:)
çilek senın ismin sonun eş eklersen çilekeş oluyor..aklıma nerden geldi bu bılmıyorum.garip oldu yani..üzüldüm hani sana 🙂 öyle çilekeş felan 🙂 ama muhaliflerin kaderi bu bılıyomusun..lorien işlere daldı sanırım genel müdürü bir kaç dosya verdi.çalış bakiiim dedi.onada uzuluyorum butun gun çalış çalış. bugun baya uzuldum ya.akşam içeyim bari.
içkine siyanür karışmayacak merak etme sahindencim!aaa aşkolsun hiç yapar mıyım öyle birşey???ya da ne bileyim eve giderken fren de patlamayacak!ay lütfen saçmalama!yapar mıyım????????????