Zamanın bir yerinde kalmıştı unutulmuşluğum. Yüreğine hasretim çöktüğünde çalmıştın tekrardan kapımı. Hiçbir şey yaşanmamış, sanki deli bir fırtınanın iki ayrı uç noktaya savuran o kavgayı eden biz değilmişiz gibi konuşmaya başlamıştın.. Susmuştum bende seninle, eskiye dair ne varsa içimde susturmuştum.. Korkmuştuk belki ikimizde yeniden buluşmayla tekrar yaşanabilecek anlamsız bir ayrılığın yaşanmasından.. Büyük bir heyecanla “özlemişim seni deli kız” dedin.. Bir kaç defa tekrarladığın bu söze benden de bir cevap bekledin.. Sustum yine.. İçimde olan onca suskunluğun arasında bu sözlerde saklamıştı kendini.. sadece bana fısıldıyordu yüreğim özlediğini.. Özledim diyordu, özledim, senin tahmin edemeyeceğinden daha fazla, belki de senin beni özlediğinden daha fazla özledim seni.. Ama söyletmez ki içimdeki suskunluk. Korkar senden, yaşananlardan belkide yaşanacaklardan.. Kavuşmak ister ya ellerimiz, uzanmaz benimkiler çekinir ayrılıklardan.. Bu yüzden buluşmaz gözlerim gözlerinle; Bu yüzden söylemez dilim özlemleri ve bu yüzden kaçarım senden.. Bu yüzden yüreğim çığlıklarla can çekişir bedenimde ..
yorumlar
yaşanacaklardan korkup saklanmak…susmak…ne anlamı var ki kendi kendine itirafta bulunmanın özledim, seviyorum demenin??yazı hoştu ama fikri tutmadımsevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz:)
acılar öyle bir kalkan örer ki bazen elinde olmadan korkarsın, saklanırsın.. kendi kendine itirafta bulunmanın bir anlamı yok elbette ama bazen söylendiğinde de bir anlam ifade etmiyorsa kendi kendine söyleyerek avunuyor insan die düşünüyorum..fikrinede katılıyorum elbet sevelim sevilelim :))
Rabbim pişman olmayanlardan muvaffak eylesin leb-i nar. özlemine sahip çık 🙂
susmakla çok iyi etmişsin, bir kere seni kırıp giden bir adamdan bir daha hayır çikmaz o işin tadı kalmaz:)
korku berbat birşeydir.yaşamalısınsevdim yazıyı
hepinize teşekkür ederim ..kharis özlemime sahip çıkmaktan da korkuyorum :)suıza bazen hayırlı da olabilir ama çokta karamsar olmayalım :)kılız evet korku çok kötü varlığında kaybetmek korkusu, ayrılıklarda gerçekleri kabul etmek korkusu .. herşekilde aşıksan o korku içinde var oluyor sanırım ..
Birini sevmek çok güzel! Ama kendini gerçek anlamda sevebilmek, tüm sevgiler içinde en güzeli bence. Çünkü kendimizi yeterince sevmezsek, gün gelip birini sevdiğimizde O’nun bize yeterince değer vermediğini fark etsek bile çok da umursamayız. Çünkü zaten bizzat kendimiz o değeri vermekten uzağızdır kendimize. Ama kendimizi seviyorsak, en küçük bir özensizlik bile batabilir gözümüze. Hele, aylarca arayıp sormayan, bir gün aklına esip de, aradan o kadar zaman geçmemişçesine aniden ortaya çıkıp özlemekten söz eden birine “Onca gün aramadın, özlemedin de şimdi mi aniden fark ettin özlediğini?!” gibilerinden son derece sıradan bir soruyu sorma gereği bile duymadan, anında yelkenleri suya indirip tekrar kalbinin kapılarını açabilmek için kendinle epey bir kavgalı olman gerekir.
fikrine katılıyorum mavilikler. ama bazen istisnalar oluyor hayatta. kimilerini kolayca çıkarabiliyoruz hayatımızdan ama bazıları kalıyor gitmiyorlar yada gidemiyorlar yada biz göndermek istemiyoruz. kendimizi seviyoruz ama her insan zamanla iç dünyasında kendisinden uzak kalabilir.. hangimiz dört dörtlük kendimizi seviyoruz ki ?
Zaten gitmiyorlarsa sorun yok. Sevgi karşılıklı demektir o zaman. Ben tek taraflı sevgileri kast etmiştim. Yazıda geçen sevgiyi yanlış anlamışım demek ki! Giden kişi gerçekten seviyorsa ve geri dönmekse niyeti, diğer kişi de aynı duyguları hissetmeye devam ediyorsa neden olmasın ki?!.. Tabii ki herşeye yeniden başlanabilir o zaman ve bir şans daha verilebilir sevgiye.
büyük bir karmaşa aslında her şey !!
o kaos karmaa dediğin şeye aşk diyorlar lebi nar 🙂
Sözgelimi, yazı bir hasret bir pişmanlık ifade ediyor ise, şunlar söylenebilir; “Hasret” için konuşalım..Kişinin isteği değil midir?. Öyledir. Mani olan nedir? paranoyak körlük..”Ayrılık” için konuşalım.. Eğer sübjektif kurgulardan oluşuyorsa ( elimizin altındaki kısıtlı bilgiler) patolojik bir durum olmasa bile önyargı hatasıdır..”Yeniden aşk” için konuşalım.. sevilen şeye yeniden sahip olmak, insani bir yaklaşımdır. Artık artı ve eksi değer biçmenin bir faydası yoktur..Yazı, orta dereceli bir mektebin kompozisyon örnekleri kadar olabilmiş..
ıvandenisovic senin yorumda yeni eğitim alan doktorun verdiği cevap gibi olmuş ..