görü
Oysa içinde döndüğümüz aynı dervişhane! Sadece birkaç adım ötende dönen dervişim ben. Kendi hayatının anlamını çözmeye uğraşan biriyim. Var mı aslında bireyliğim? Bir elim göğe dönük, diğer elim toprağa. (Bir)liği düşünüyorum sıkça…(Hep aynıyız!!!)
Ama yine kendime dönemiyorum ben.(Yok birbirimizden farkımız!!!)
Günlük telaşlar yüzünden erteliyorum hep kendime dönmeyi, göremiyorum, yeterince, bir tek kendimi, kalp gözüyle…(Görmek korkunçsa?)
Çilemi doldurmak için başladığım o ilk adımdan sonrakini atamıyorum. Arınmak için yollara düşmeliyim, doğanın uzak gibi duran o en içimizdeki usuna yoğunlaşmalıyım. Hala bir yudum su içebiliyor olmanın sevinciyle ve fakat o damlaya ihtiyacı olan varsa onunla da paylaşmalıyım. Mutsuzluğu paylaşarak azaltabilme kabiliyetimi kullanmalıyım. Bu bir ekmeği bölüşmek kadar önemlidir, hem de…bu bir pilli patisözüdür! Bir gün bir yerde gelir bulur kıyamet birimizden birini!(O aslında hepimizin kıyameti)
Ya da cennet bir adımlık mesafededir. Bilmeyiz hiçbirşeyi! İnsan bilmez. Hayat insanın bilmediği kadardır.Mükemmel olmayan, hata yapma şansıyla doğar. Hatalarımızdan korkarsak hareket kabiliyetimiz olmaz.(Hareket edemezsek de yaşam!)
yorumlar
hatalardan korkmak değil mesele. hatalara mercek tutup içindeki özneyi çıkarmak. korkarak geçen zaman yaşam değildir zaten. hareket kabiliyetlerimizi daha sorgulamacı hale getirmeliyiz belkide..ancak o zaman korkmadan yaşamın her pıhtısında cesurca duruş belirleyebiliriz. resimdeki merceği biraz daha kendi düşücelerimizin içine tutmamız lazım..
evet konunun tümünde değil de bir noktasında da hata yaptığını anlayıp, karşı tarafa üzüntülerini belirten öznelere de iyi davranmak lazım
yaptıklarımızın hata olmasında ki tek etken tek yönlü zaman akışıdır.sabredelim..zaman makinesinden sonra kurtulacağız hatalarımızdan.o zamana kadar, yanımıza alabileceğimiz üç seyden birini teşkil eden insansı bir hatırlatma : masum değiliz!
Hatalara tutulan mercek değil kaşık sanırım.
Hatalar yoktur bence çıkarabilene dersler vardır sadece…
yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar,herkesin zaman zaman yukarıdaki yazıda olduğu gibi kendi iç sesi ile hesaplaşmaları vardır. o hesaplaşmalardan ortaya çıkan sonuçlar bizi görme biçimlerimizi değiştirmemiz konusunda ikna edebilir.şu an için, fotoğraftaki gibi, gökyüzüne kaşığın yansımasından bakabiliyorum.ama biliyorum ki; kısa bir süre sonra, kafamı kaldırıp gökyüzüne direkt bakabilme cesaretine de erişeceğim.pazar gününüz gökyüzü dolu olsun!
Kendinizle hesaplaşabildiğinize göre, gökyüzüne direkt bakabilme isteğiniz, cesaret verici..Başınızı dik tutun..