Bu yazı biraz iç dökme gibi olacak. Burada genelde rastlanılabilecek, hazmedilmemiş ham bilgilerden ve alıntılardan oluşan “şu böyle demiş, bu böyle buyurmuş, o da şu şekilde cevap vermiş” şeklinde derlenmiş bir yazı okumayacaksınız. Bu yüzden belki de bu yazı size bir şey katmayacak, böyle bir iddiası yok, hoş bu da konuya nereden baktığınıza göre değişir. Burada yalnızca bu konuya ilgi duyan ve bu konu üzerine biraz kafa yormuş bir insanın kafa karışıklığını, bir düşünceler dizisi belki bilgi/düşünce yığını ya da çöplüğü ile karşılaşacaksınız.

Plan şöyle olacak; ilk bölümde toplum ne zaman oluştu, toplumbilimnasıl kendisine yer buldu ve ilgi odağı oldu ondan bahsedeceğim, ikinci bölümde de toplumbilimin kullanılış şekillerinden, üçüncü bölümün de aslında toplumbilimin nasıl ve kimin için var olması gerektiğinden bahsedeceğim. Ya da bahsetmeye çalışacağım.İnsan ilk ne zaman gözünü etrafındakilere çevirip “Neyim/kimim benden”, “Neyiz/kimiz” bizi sormaya başladı. Rivayetler muhtelif. Çünkü kesin ve doğrudan bir cevap vermemiz mümkün değil. Soruyu sormak yetmiyor, bir de başka insanları bu sorunun gerekliliğine inandırmak ve yeni cevaplar aramaya çağırmak gerekiyor. Ama biraz düşününce ve insanın doğasını göz önünde bulundurunca bu soruları sormamız için öncelikle başkaları ile birlikte hareket etmeye ihtiyaç duymamız ve bunu artık küçük karşılıklı çıkar grupları içerisinde değil de çok daha kalabalık ve karmaşık kitleler halinde yapma ihtiyacında olmamız ve bir de üzerine bu büyük kalabalığı ve sonuç olarak bizi doğrudan etkileyen sonuçlar doğuran bir büyük olay da olaylar zinciri yaşamamız gerekir. Birincisi için “toplum olmak”, ikincisi için de tarihin ve toplulukların sarsılma anları diyebiliriz.Tarih sarsılır, tarihten kasıt insanların gelenekler aracılığı ile, zamanla, nesilden nesile aktararak kurdukları değerler ve hikâyeler bütünü sarsılır, biz sarsılırız ve o zaman kendimizi anlamaktan öteye birlikte sarsıldığımız kitleyi anlamaya çalışırız. Çünkü insan aklı aracılığı ile bilmeye/anlamaya cüret eden bir garip mahlûktur.İçinde yaşadığımız zamanı ve kitleyi avrupa merkezli bakış açısı ile anlamaya alışık ve eğilimli olduğumuz için, belki bir gün gerçekleşecek yeni bir bakış açısı kırılmasını göz ardı ederek(1), ama kendimizi de tamamen teslim etmeden, oyunu kuralına göre oynayarak devam edelim.Avrupa genellemesi içerisinde, toplumbilimin ve toplumun ortaya çıkışını besleyen üç olayı şu şekilde belirleyebiliriz: düşünce ve ifadenin dinin baskısından kurtulup bağımsızlaşması, sanayi devrimi ile kitlesel üretime geçilmesi, Fransız ihtilali ile çağımızı etkileyecek fikir ve ilkelerin ortaya çıkması ve zamanla bu fikir ve ilkelerin yalnızca Fransız toplumu için değil tüm toplumlar için önem kazanmasın/kazandırılması.Bahsi geçen ilk olay özgür düşüncenin doğmasını ve hali ile tüm bilimler gibi toplumbilimin de kendisini geliştirmesini sağladı. İkinci ve üçüncü olay ise daha ziyade toplum olmaya bağlı olarak, toplumun ortaya çıkmasını ve toplumbilimin serpilip gelişerek, kendini ortaya atma ve kabul görme fırsatını doğurdu.Peki ya belirli bir yöntem ile toplumun incelenmesi?Daha önce de bahsettiğim gibi toplumun incelenmeye değer bir özne olması ancak ve ancak büyük bir olay ile değişime uğramasından, sarsılmasından sonra olur. Bir şeyi anlamak ve tanımlamak için onu önce merak etmek gerekir. Merak etmek içinse bir neden. Örneğin eğer Sanayi Devrimi yaşanmamış olsaydı, Fransa’da sanayi devrimi sonrası ortaya bir buhran çıkmayacaktı. Öyleyse Emile Durkheim diye bir adam ortaya çıkıp bu buhran sonucu olduğunu sonradan belirleyeceği intiharartışını merak etmeyecekti. Öyleyse ortaya da ilk tamamlanabilmiş toplumbilimsel araştırma yöntemi çıkmayacaktı.Basit bir girizgâh ve yazı oldu, farkındayım. Ama bu varmak istediğim tartışma için bir ilkyazı… Toplumu ve toplumbilimi kabaca açıklamaya çalıştıktan sonra ikinci yazıda toplumbilimin nasıl kullanıldığı ve günümüzde neler yapıldığına dair gene böyle genel bir giriş yapacağım.1 Bu kısım biraz da üçüncü bölüm olarak yayınlanacak yazıya gönderme yapıyor. Neler olabileceğini belki de neler olması gerektiğini orada tartışacağız.