Sitemizde ve hayatta yaptığım bir gözlemimin çıkarımlarını payla$ayım istedim $imdi de!Sanatın özellikle sinema dalı tüm dünyada çok popüler. Bloglarda da girilen kategori sayısına bakacak olursak sinema ve müzik kategorisinin rakipsiz liderliğine $ahit oluruz. Nedir acaba bu ilginin sebebi?Benim sabit fikirli olu$umdan olsa gerek‚ ben bunu tembellik olarak yorumluyorum. Ama $imdi sabit fikrimi bir kenara bırakıp ba$ka manalar çıkartmaya çalı$acağım.Öncelikle bana verdiği rahatsızlığın sebebini açıklayayım. Bana göre sinema sanatında çok büyük eksiklikler var. Eski çağların multimedia’sı olarak adlandırabileceğimiz resim ve klasik müzik sanatlarını $araba benzetirim, ki$inin damak tadına göre deği$ir çünkü. Size verileni her yudumladığınızda ba$ka tatlar bulmak ba$ka anlamlar çıkartmak mümkündür. Yani siz eserin büyük bir parçasısınızdır. O an nasıl hissettiğiniz‚ nasıl bir hayat yaşadığınız‚ alacaklarınızın malzemesi gibidir‚ deği$kenliğidir size zevk veren. Neyse çiçekten çiçeğe konan kelebek gibi uzatmaya gerek yok demek istediğim anla$ıldı sanırım.İ$te bu tadı malesef sinemadan alamıyorum ben! Budur rahatsızlığım belki de. hissizim!Bana göre verilen sabit almanız istenen sabit! Filmin sonunda ki ‘ay ne güzel film‚ o kadarini da tahmin edememi$tim’‚ ‘yok ben etmi$tim’ ‘evet evet bunu anlatıyordu dimii’ muhabbetlerinde varılan fikir birliktelikleri bence acıklı bir sonuçtur. Filminden sonra ki$inin aldığı mesajın ortak kanıya yakınlığıyla yaptığı zeka gösterisidir acınası olan.
İnsanoğlunda nedense büyük bir heves var sinema salonunda sınava girmeye ve sonuçlarını her yerde ilan etmeye.Benim nazarımda hepiniz kaldınız.Not: Bu yazıdan etkilenecek kızlarla beraberliğe açık olduğumu vurgulamayı yaradılışım gereği görev bilirim.