Kocaman bir gülümseme olmalısın hayatta. Sana bakanların yüzünde o gülümsemeyi yansıtmalı; onlara bakanları da, onlar gibi, baktıkları yüzdeki gülümsemeyi yansıtan bir ayna yapmalısın… Ki böylece sonsuza dek çoğalabilsin gülümsemen…, daha da büyüsün uçsuz bucaksız…Öyle bir noktaya gelsin ki bu çoğalış; kim ayna, kim gerçek, karışsın. Ortadaki, tüm karmaşadan uzak olan tek gerçekse, herkesin ama herkesin yüzünde varolan o tatlı gülümseme olsun sadece. Nedenleri ve nasılları ortadan kaldıracak kadar güçlü, ta içten gelen bir duyguya dayalı o gerçek, ‘bir gülüşün mucizesi’ olsun!Evet… Çünkü gerçekten de bir mucize bu! Çünkü bir gülüş, yüreğinin ne kadar derinlerinden gelirse, o kadar çok derinlere ulaşır karşındakinin yüreğinde de… Ve o insanı bir aynaya çevirir. Ama bilirsin ki, senden ona yansıyan, aslında gülüşün değildir. O gülüşün kaynaklandığı, yüreğinin en derin köşesindeki o sıcacık duygudur, aslında yansıyan… O kadar sıcacıktır ki; durmadan ısıtır çevresini… Gülümsetir.