Dışarıda bir şeyler olup bittiğinin farkında olduğumu niçin büyüyünce anladığımın üzerinden tam 18 yıl geçmişti? Geriye dönüp baktığımda hatırladığım bir kadının çığlığıydı kulaklarımda yankılanan!Karşıda yapılandırılmış derme çatma bir kulubenin üzerine,iskelete dönmüş, bir tahta bacaklı korsanı andırırcasına ürküntü veren merdivenden tırmanarak çatıya çıkan 7 yaşındaki oğlunun intihar etme eyleminden korkan bir annenin çığlığı…Tarık’tı çatıda gördüğüm! Ama ne yaptığına anlam veremediğim, hatta ve hatta yıllardır tanıdığım okul arkadaşım tam anlamıyla kafayı yemişti…Annesinin korkusu , Tarık’ın kararlılığı beni de korkutmuş, duymak istediğim bir çığlıkta boğazıma düğümlenmişti.Tarık bağırıordu:- “Artık babamı evden uzaklaştırma!” bağırıyordu annesine.- “Artık babamı evden uzaklaştırma!”

Neden bu ses beni kendime getirmişti? Neden korkmuştum o an geleceğimden? Ve koca bir gerçek yüzüme tokat gibi inmişti?Bilmediğim bir gerçekti karşılaştığım:”ÖLÜMÜN SESSİZ ÇIĞLIĞI”ydı bu feryat…Bir annenin farkına varmasıydı Tarık’ın yaşattıkları. Bir düşü vardı yüreğinde bir de düşüşü vardı bir annenin çocuğunun gözünde!Çaresizdi anne! Tarık görünenin arkasına bakmayı bilmiyordu. Kendime defalarca yalan söylediğim şimdiki yaşlarımda yapmadığım bir şeyi yapıyordum: Çocukluğumu sorguluyordum. geçmişin perdesinde. Geleceğe tek bir pencere bile açmıyordum…

Annemle babam geliyordu aklıma:- ” Bu gün nerdeydin? diye soruyordu annem.Babam ise:- “Sus kadın!Sana hesap mı vereceğim.” edasında bir bakış sergiliyor ve sessizce yanından geçip gidiyordu televizyonun karşısına.Neredeyse her akşam aynı sendromları yaıyorduk. Babam çoğu zamn beni hatırlamazdı hatta sürekli duyduğum “Bir erkek olsaydın!” ifadesine anlam veremezdimo zaman ve onun dikkatini çekebilmek için silahlarla oynar, daha çok gömlek giyer ve saçlarımı kısacık kestirirdim. Tüm bunlar bile değişiklik yaratmazdı tavırlarında.”Annemin suçu olabilir miydi babamın evden uzaklaşmasında? Benim o yaşlarda fark edemediğim bir gerçeği Tarık fark etmiş miydi? Onun yaptığı bir önlemdi ve belki de babasını kazanacaktı aldığı önlemle!

Saatlerce inmedi çatının üzerinden. Etrafına toplanan kalabalık hiçbir anlam ifade etmiyordu onun için. Yapmakla yükümlü olduğu kalabalığın içinde bulabileceğini sandığı babasını aramaktı gözleriyle! Her yüz bir anlam ifade ediyor, her bakış,her yakarış ona güç veriyordu adeta. İstediği ve dayanağı bir tek güçtü.”Babasını istiyordu karşısında.”Bir evin sıcaklığını bir baba elinin güvenini istiyordu.Bir anneannesiyle göz göze geldi titrediğini o kadar mesafeden fark etmiş ve soğuk kanlılığında tüylerim diken diken olmuştu.Tarık yorulmuş kiremit çatının üzerine oturmuştu….