bildirgec.org

intihar hakkında tüm yazılar

Uçurum

mavilikler | 14 July 2011 09:24

Bir insan o noktaya nasıl gelebilirdi ki?! Oradan kendini boşluğa bırakırken en son düşündüğü neydi kimbilir? Gazetelerde yazdığına göre herhangi bir madde bulunmamıştı kanında. Ölümün ta gözlerine bakmıştı yani. Bulutlarda uçmadan, her şeyin biteceğinin tam olarak bilincinde bırakmıştı kendini.

Hayat bu kadar üşütebilir miydi? Kimi zaman o ürpertiyi hisseder gibi olmuştu kendi de… Bir düğme olsa ve basınca her şey bitse basardım diye düşünmüştü hatta bir keresinde. Ölüm acı çekmekten bağımsız bir hale girince çok da korkunç görünmüyordu aslında. Peki o adam nasıl becermişti bunu? O kadar yüksekten acısız bir şekilde hiçliğe gitmek çok düşük bir ihtimal olmalıydı. Kayalıklar vardı… Bir sürü sert köşeler… Nasıl göze alabilmişti bunu? Hayatın sert köşelerinden kaçmamış mıydı oradan atlarken? Finali daha yumuşak bir şekilde yapabilirdi pekala.

Kendi Kendinizin Katili Olmayın!!

admin | 21 March 2011 11:52

Aşk Nedir bileniniz var mı? Çoğu kişi aşık olduğunu söyler ama aşkın ne olduğunu dahi bilmez. Bu bilmediğin bir şeyi yemek gbi birşeydir. Bence aşk başlamadan kaybedilen bir şavaştır bir şairin dediği gbi. Neden mi? Çocukluğunuzdan bu yana bir düşünün kaç kere aşık oldunuz veya aşık olduğunuzu sandınız belki 10 belki 20 belki daha fazla.. Peki kaç tanesini sürdürebildiniz? Hiç bi tanesini 😉 Bazen bırakan siz oldunuz bazen karşı taraf ama sonuçta ortada biten bi olay var bu olay aşk mı değil mi onu bilemezsiniz. Ancak bazılarımız bu aşk sandıkları olayı hayatları pahasına sürdürürler ve istediklerini alamadıkları zaman da tek çare sandıkları intihara teşebbüs ederler. Sizce bu doğru mu? Tabi ki değil; ama o kişiyle empati kurmaya çalışın her nekadar zor olsa da bi deneyin ve bunun onlarca yanlış olmadığını düşüneceksiniz.

YAVUZ’UN ÖLÜMÜ

cellatlina | 02 November 2010 11:21

Yavuz Çetin Türkiye’nin en iyi gitaristlerinden biriydi. Bugün bırakın blues gitaristlerini, doğru düzgün solo atabilecek gitaristlerin bile Türkiye’deki azlığını ve hatta belki de çoğu şehirde yokluğunu düşünürsek, onlarca sene önce Yavuz Çetin (Altın Çocuk)’in bu memleketteki değerini algılayabiliriz.

Yavuz Çetin, 1970 yılında Samsun’da doğdu; eğer bugün hâlâ yaşıyor olsaydı 40 yaşlarında olacaktı. Çocukluğunu Türkiye’nin çeşitli yerlerinde geçirdi, bunun sebebi babasının mesleğiydi: gazetecilik. İlk önce cura ile sonra bağlama ile daha sonra da elektro gitar ile tanıştı. Bana kalırsa doğmadan önce tanışmışlardı zaten onlar; fakat bu dünyadaki müzik serüveni işte bu sayede devam etti.

İntihar Ormanı

nazokiraze | 20 October 2010 11:33

Wataru Tsurumui tarafından yazılan The Complete Manual of Suicide (İntihar Klavuzu) kitabında ölmek için en güzel yer olarak geçen Aokigahara Japonya’da İntihar Ormanı olarak biliniyor. Kitap çıktığı dönem bazı yerlerde yasaklanmıştı, çünkü bulunan cesetlerin çoğunun yanında bu kitaptan vardı. (bilgi)

Yayınlandığı dönem (1993) olay yaratan İntihar El Kitabı 11 bölümden oluşuyor. Hazırlıklardan, intiharın şekline, hangi tür intiharın nasıl acı vereceğinden cesedi görenlerin nasıl tepki vereceğine, intihar çeşitlerine kadar pek çok zengin içeriğe sahip. İntihar için en yüksek şansı olan yüksek binaların adreslerinin yanı sıra bu orman için de bilgiler mevcut. (ayrıntı: Gel Beraber Ölelim)

Bazı yıllarda yetmişin üzerinde cesedin bulunduğu da görülen Aokigahara Ormanı’nda her daim insan kemikleri, ilaç kutuları, ağaçlara asılı ipler, çürümüş cesetler veya kesici aletler bulmak mümkün. Ayrıca genellikle ormanlarda görülen ateş yakmayınız, ağaç kesmeyiniz gibi uyarı levhaları burada genellikle ”Son kez bira daha düşününüz” veya ”lütfen intihar etmeyiniz” şeklinde. Kaynaklara göre buraya bağlı orman müdürlüğünde cesetleri muhafaza etmek için özel oda bile mevcut. Tabii bu olaylar beraberlerinde pek çok efsane ve hayalet hikayesi de getirmiş. (Fotoları)

2009 yılındaki intihar oranının bir önceki yıla göre yüzde 15’lik arttığı kaydedilen Japonya’da, intiharların çoğunluğu bu ormanda gerçekleşmiş. İşsizlik, iflaslar, aşk acısı gibi olayların tetiklediği intihar eylemi, Japonlar tarafından onurlu bir hareket olarak görülüyor. Ormanda en fazla ceset 1998 yılındaydı , bu sayı 73’tü ancak 2002 yılında 78 kişinin bulunmasıyla orman kendi rekorunu kırmış oldu. İntiharlar bu ormanda 1950’li yıllardan beri gerçekleşiyor.

SANAL TACIZ,TAKIP,SALDIRI(CYBER-HARASSEMENT,STALKING,BULLYING)

cellat erdem | 27 August 2010 09:28

Sanal taciz,takip ve saldiri birlikte ele alinan konular olmakla beraber aralarindaki iliskide cok gucludur.Aslinda bircogumuzun hergun karsilastigi bu durumla ilgili turkce kaynak hic yok ve bu konuya iliskin uzun bir arastirma sureci sonucunda ayrintili bilgililere ulastim ve ozet olarak sizlere bu konudan bahsedecegim.

Siber teknoloji bircok kisi tarafindan bilgi saglamak,iletisim ve eglence amacli kullanilmaktadir.Sanal taciz,takip ve saldiri konularini tek bir ad altinda birlestirip sanal zorbalik olarak adlandirabiliriz.Sanal zorbaligin tanimi ise genel anlamiyla refah toplumlarinda karsilastigimiz iletisim araclarini kullanarak iletisim icin zararli olabilecek uygulamalarda bulunmak olarak tanimlanabilir.Tanima ele alirsak kimlik,zorbalik ve iletisim teknolojilerinin uygunsuz kullanimindan bahsetmektedir ve bu konu suanda sandiginizdan daha buyuk zararlara sebep olmustur.Ilgili orneklere ornekler basligi altinda ulasabilirsiniz.

Sanal zorbalik sanal iletisim ortamlarinda giderek buyuyen bi fenomen ve bunu durdurabilmek icin hukugun,teknolojilerin,okullarin yada ailelerin yapabilecegi seyler az gorunuyor.Neredeyse hepimiz facebook,twitter, friendfeed gibi sosyal aglara uyeyiz ve sanal kabadayilik karsilasma olasiligimiz cok fazla hatta bircogumuz karsilasmisizdir.Bu yazimda klavye kabadayiliginin teoril altyapisindan bahsederken gelecekteki 2. yazimdada kurtulma yollari,karsilasmama yollari,karsilasma durumunda yapilacaklar hakkinda bilgi verecegim.Yazimda sanal zorbaligi cep telefonu ile (konusarak,mesajlasarak,resim ve videolar gondererek, cep telefonundan internete baglanarak)ve internete baglanarak(sosyal gruplara,sitelere uye olarak,chat,haber gruplari, e mail,web siteleri) yapilan sekliyle deginecegim.Zorbalik,predasyon,bir gruptan nefret etmek,kisisel gizliligin istilasi,taciz,takip,zararli konusma,siddeti icermekte,ayrica zararli maddelere erisimi icermektedir.Zorbalik icin giderek ses,resim,animasyon,video ve fotografcilik gibi kaynaklari icerek coklu iletisim formalari kullanilmaya baslanmistir.Sanal zorbalikta failin kimligini saklamasi daha kolaydir.Bu yuzden faili bulmak kimi zaman zordur.Sanal dunyada sosyla normlar ve kisitlamalarin etkisinin az olmasi bunlarla etkilesimin az olmasi insanlari kotu davranislara itmektedir.

Siber zorbaligin bircok turu vardir.En yaygin olanlari:
SIBER TACIZ SEKILLERI

Kaçamak…

alfixdeniz | 19 August 2010 10:04

Adam çıkarken, mesaiye kalacağım geç gelebilirim dedi. Ceketini giydi, çantasını aldı, kocaman bir öpücük kondurdu kadına, çıktı. Az sonra araba çalıştı, sesi gittikçe uzaklaştı.

Bir eli direksiyonda, bir eli telefonda,
-Alo ! Sevgilim geliyorum dedi adam. Bu gün seninim…

-Canom dedi adam, bilmem evde eşine böyle der miydi?

-Efendim, delikanlım dedi kadın. Bir taraftan eli adamın elinde, gözlerinin içine bakıyordu. Adam elini kurtarıp vites değiştirdi, ince, uzun dağ yoluna sapmışlardı. Etrafta yemyeşil bir orman denizi, manzara şahaneydi.

İnsanlar Neden İntihar Eder?

allnite | 10 March 2010 15:33

İntihar etmek herkesin başına gelebilecek bir şeydir.Psikolojik yönden çok sağlıklı insan da bu duruma gelebilir.Peki ekonomik durumumuz yükseldikçe intihar oranı düşer mi?Tabi ki hayır.Bu durum çünkü toplumsal gelişmişlik ve kişiselleşmeden öte bir olgudur.Bunun altında daha geniş bir neden vardır.İntiharlar sosyal bir olaydır.Sanayileşmiş ülkelerde daha yaygındır ve bunlar istatistiklerle de ortaya konulmuştur.Bu durum sosyal bir hastalıktır.Ekonomik bunalımlar, işçilerin işlerine uyamaması, bireyin topluma yönelttiği isteklerdeki şiddet gibi bir takım olgular intihara sebebiyet verebilir.İnsan intihar ettiği zaman bunun bireysel bir davranış olduğu sanılır fakat kurbanın bilincinde bu hareketi yöneten toplumdur.

Durkheim‘a göre intiharlar büyük siyasal olaylar sırasında azalma eğilimi gösterirken, toplumsal çalkantı evrelerinde artar.Bunun yanında Durkheim’ın üzerinde durduğu şey ise intiharların sıklığı olan Batı dünyasında, toplumsal varoluşun gelenekle düzenlenmeyişi, bu yüzden bireylerin birbiriyle sürekli yarış içinde oluşudur.Özlemleri ve doyum arasında oransızlık insana acı verir.Bu hava ise intihar dürtüsüne neden olur.

intihar resmi eklemek olmaz, çiçek koymayı yeğlerim.
intihar resmi eklemek olmaz, çiçek koymayı yeğlerim.

İntihar oranlarını düşürmek içinse birey; aile grubu, dinsel grubu ve siyaset grubuna yakın ve güven verecek bir toplumsal çerçevede yaşatılmalıdır ve bu olanaklar devletçe sunulmalıdır.