Yolluk Dokuma Tezgahı
Yolluk Dokuma Tezgahı

Dibek maceramız bir süre devam ettikten sonra yeni yeni geçim yolları aramak gerekiyordu. Aşağı mahalledeki Recep Emmilerin, yolluk tezgahlarını satmak istemeleriyle başladı bu macera. Hayatımızda hiç görmediğimiz, bilmediğimiz bir iş ile karşı karşıyaydık. Recep Emmi tezgahı satabilmek için dil dökerken, anam, alma taraftarı, babam ise bu işin olmayacağını düşünüyordu. Anam galip geldi ve alındı tezgah.

Yolluk Dokuma Tezgahı
Yolluk Dokuma Tezgahı

Tezgah parçalar halinde getirildi evin arka odasına.Recep Emmi ipleri gerdi ve nasıl dokunacağını anlatıyordu.Üç yüz yirmi sekiz aralıktan oluşan bir tarak, tarakların arasından geçen o kadar ip ve altta pedallar.Pedallara bastıkça ipler aralanıyor, mekiğe bağlı olan orlon demet, iplerin arasından bir çırpıda geçiriliyordu.Sonra tarak ile sıkıştırılıyor ve bu işlem sürekli devam ediyordu.Önce annem başlamıştı dokumaya, babam ise seyrediyordu.Daha sonraları babam da dokumaya başladı.Çuvallarla ip ve çaput geliyordu.Bu ip ve çaputlar mekiğin içine sığacak kadar olan kamışlara sarılıyordu. Bu iş ile daha çok kış aylarında uğraşıyorduk.Dışarıdan gelen herhangi bir iş yok ise, evde bulunan eski kazaklar sökülür, sökülen ipler kamışlara sarılmaya başlanırdı.Benzer işlem eski giysilerin makasla kesilmesi şeklinde de olabilirdi.

Mekik
Mekik

En sıkıntılı an iplerden bir veya bir kaçının gerdirme anında kopması ile yaşanıyordu. Üç yüz yirmi sekiz ipten, kopan ipin karşılığını bulmak çok zor oluyordu. Bu işin yöntemini sadece annem çözebilmişti.

Çaput Yolluk
Çaput Yolluk

Zaman içerisinde bende öğrendim yolluk dokumayı. Çaputu iplerin arasından geçirmek orlona göre biraz daha zor olduğu için çaput dokumayı çok sevmiyordum. Uzun yıllar yaptık bu işi. Annem göç ettikten sonra durdu tarağın sesleri. Tezgah kurulduğu yerde aynen duruyor.Babam orada, ben uzak…