duymayanımız kalmamıştır şu köpek eti davasını…
etrafta bir patırtıdır gidiyor, “kore‘de çin’de köpek eti yeniyor!, bunun önüne geçmeli!” “hayvan hakları!”… ee peki güzelde köpek ile inek arasındaki farkı merak ettim açıkçası [lütfen inekleşmeyelim besin olarak diyorum] sağlığa zararlı iddiaları var.
e tabi sokaktan toplanıp pişirilirse sağlığa zararlı olacak ama besi çiftlikleri’nde yetiştirilen köpekler en az bizim entegre et tesislerimiz dekiler kadar sağlıklı. bizimkiler yemiyorda n’oluyor öldürüp çöp’e atıyorlar. yerim hepinizi diye blog girmiştim onun devamı gibi bu blog aslında. neden yenmeyecekmiş ki ? bir hindu’ya inek eti yemek nasıl saçma ve ürkütücü gelicekse sizede [siz, hepiniz anlamında değil] köpek eti itici gelicek pek tabi. üstelik bu olay yıllardır var yani köpek eti’nin yenmesi avrupa ve amerika’daki çin’liler orada da yiyiyorlardı yıllardır, kimseden ses seda çıkmıyordu ama 2002 World Cup olunca işin içinde kıyamet kopuyor. neden ? star gazetesi her zamanki gibi sanki kıyamet kopmuş gibi lanse etti bugünkü sayısında. ilgili haberde şu bizim kore’li hakemin fotoğrafını koyup “oda köpek yiyiyor” diye yazı vermişler. bilmiyorum ama olaylar yine “nasıl düşünülmesi isteniyorsa öyle” lanse ediliyor. uyumamak lazım.
yorumlar
hasta ruhlu manyak. böcekte yersin sen, sıçanda
hım,eğer o blogun devamı ise oraya yazabilirdir.yeni bir tartışma mekanı oluşturmak gerekli miydi?
denemek lazım.Eti lezzetliyse neden olmasın?
sakın ciddiye almayın bizimle dalga geçiyo bu. evde canı sıkıldımı geliyo buraya eşşek yenirmi? at yenirmi? börtü yenirmi? böcek yenirmi? diye blog yazıp kaçıyor. aman sakın cevap vermeyin ne yerse yesin.
kaçın ama alabildiğine uzaklara, duymadığınız uzaklara. çünkü gün gelir de bunları neden yazdığımı/zı anlarsanız o zaman utanç sizi yerin dibine sokabilir. hasta ruhlu manyak olarak söyleyeceğim bir şey daha var, karşınızdaki bir manyak’ta olsa konuşma tarzınızı insan’a yazkışır bir şekle sokun yoksa insan olduğunuza inandıracak son delilinizde elinizden gidecek.
ne anlatılmaya çalışıldığını anlamadan ayıp olucak ama yırtık dondan fırlayıpta ahkam kesenler varya, işte onları yese şu uzak doğu, mutluluk kaynağı olacak.
…sendeki giz nedir bunca zamandır?
yok abicim giz miz. sıkıntıdan saçmaladım işte yemeyin eşek köpek yazmam bende. hadi kalın sağlıcakla.
[Lütfen sonuna dek okunsun: yanıt yazılacaksa…]
Normalde, tartışmalı yaklaşımları, mesajlar aracılığıyla yazışma geleneğimi, istemeden de olsa bozuyorum…
Şimdi burada amaç; beslenme problemleri mi, yoksa insanları açmaza düşürme gayreti mi, apaçık anlaşılmıyor.
Çin’de fare, Meksika’da çekirge ve karınca yiyenler var, bırak köpeği; ilginç tatlar denenecekse oradan başla…
Büyükbabanız celep olabilir; işleriniz sıcaklardan düşmüş de olabilir, yapacak işiniz de kalmamış olabilir,
ama bunu ve böylesi zırva bir temellendirmeyle tartışmak için bu denli ısrarcı olmak;
asıl niyetinizi gizlediğiniz türünden bir kuşku yaratıyor ve ben,
gerçek niyetinizi [ki kötü olduğunu asla düşünmüyorum] açıklamaya davet ediyorum sizi.
Yazdıklarınız, tersinden bir okumada, vejetaryenliğe çağrı gibi de algılanabilir;
ki böyleyse de açık olunmalı.
“Bir hindu”…
Evet ama inançları mı tartışacağız…
Etyemezler de çok…
Tek gerekçesi dinsel olmayabilir yani et yemeyi olumsuzlamanın.
Uzatmıyorum; çünkü, inek yenebiliyorsa köpek de yenebilir türünden [Gerçekten zırva]
bir yaklaşımı üreterek buradaki insanlara nasıl bir ders vermeye kalktığınız gerçek bir muammaya dönüşüyor.
Eski blogunuza ahkâm olarak girmemeniz de, aslında çok dostça değil; kendinizce birşeyleri sınıyor olmalısınız ya da
ortalığı hareketlendirmeyi… amaçlıyor da olabilirsiniz.
Sadece bu nedenle dahi açık olabilirseniz, sizin yazdıklarınıza benzer metinlere kızgınlıkla yanıt verdiği için,
görülmeme rekoruna koşan insanları da huzura erdirebilirsiniz…
Zekice gibi duran [sadece duran] ama amaçsızlığı nedeniyle, enerji kaybı ve algı bozukluğu dışında,
bir yarar üretmeyen metinler yazarak nereye varacağız?
Bir zamanların efsanesi İçerik.Org gibi, en sonunda site kurucularına illallah ettirerek, siteyi kapattırmaya mı?
Güvenli odasından yazı yazdığı için kendini güçlü hisseden, ama sanki konuşuyormuş da;
abartırsak monitörden fırlayıp bizi dövecekmiş gibi davranan insanlardan siz de yorulmadınız mı?
Yandaki odaya geçip annesine, babasına ya da kardeşine bir saniye sevgi göstermeyen, ama bizlere sevgi kelebeği traşı yapanlar yeterince baygınlık vermedi mi? Ve en önemlisi; burada yazı yazıldığının farkına ne zaman varacağız?
Konuşur gibi yazmak, yazabilmenin en zor biçimidir ne yazık ki; ama en kolayı gibi geliyor insanlara…
Bu da aşılır elbet; yazı adâbı oturdukça…
Bir metni okumanın en anlamlı sonucu neden yazıldığının anlaşılması olmalı sanırım.
Yine de; yeni dersler vermeyiniz diye ben (+1) verdim bu amacı anlaşılmaz yazınıza.
Yanıt yazacaksanız: Okuyanların zekâ düzeyi ile ilintilendirmezseniz; sevindirici bir adım da atılabilir belki…
sana kızsam mı, sevsem mi, bogazına mı binsem, elini mi sıksam anlayamıyorum,..
ameximes’in, bu tesisin zeki nisanlarından biri oldugunu düşünüyorum,.. ve bu tesisin gereksiz (en hafifinden bir sıfat bu) yazılarla doldurulmasına karşı verdigi tepkiyi (benim gibi), takdirle karşılıyorum,.. evet bu da bir mesaj metni, ahkam degil, ama birilerinin kendi gibi düşündügünü bilmek, ameximes’e iyi gelecek,..
konuşuyormuş gibi yazmak maharet ister diyorsun,.. sonra da bu yazıya zırva diyorsun,.. adam düşündügünü yazıyor,.. belki ilginç olmaya çalışıyor,.. belki de hiçbişi olmaya çalışmıyor,.. bence “neden herşey anlamsızlaşıyor” diye bir yazı yazarsan, o zırvadır,.. ama aklına takılan bir konuyu (burada öyle bir tür de var biliyorsun degil mi, karın ağrısı!) paylaşan birine zırvalama dersen, o adam küser, meydan mendersçilere kalır,.. sen de içerik dolu yazılarınla ne yapacağını şaşırırsın o zaman,..
aslında aynı şeyi istedigimizi düşünüyorum,.. ama sen biraz fazla acımasız ve peşin yargılısın sanırım,..
Moderasyonda bu ne ahkam! Asıl konu “bir yerlerde köpek eti yeniyormuş, hayvan hakları vs. imiş” iken yine birbirimize hitap şeklindeki sorunlara dönüyoruz. Tabi milyonlarca sinek yanılıyor olamazdan yola çıkarsak herşeyi yiyebiliriz! Ama demekki Koreliler yıllardır köpek yedikleri halde bir anormallik te göremediğimize göre bize düşen onlara afiyet olsun demektir. Aksi halde biz sineğin durumuna düşeriz.
Hitap hususuna gelince:Aristo Mantığı’nı kullanarak (Gerçek acıdır. Biber de acıdır. Öyleyse gerçek biberdir) birbirimize “mantıklısın” ya da “mantıksızsın” dersek “daha çook fırın ekmek” devreye girer.
yazının estetiği itibariyle anasayfaya gitmesini çok uygun buluyorum kendi adıma. içeriği de anasayfada yayınlanan birçok yazıdan daha eğlenceli olduğuna göre puan sakınmayı gereksiz görüyorum. dahası hepimiz bir çok büfe ve lokantada at, kedi, köpek ve bilumum kuş türlerinden esef miktarda yemiş bulunuyoruz nasıl olsa, ama öyle diilmiş gibi davranarak yemek, heralde midemizi daha saf ve kötülüklerden sakınmış gibi hissettiriyor ve sanırım bu tür yazılar da midemizin saflığına yönelik bir tehdit olarak algılanıyor. açıkçası aşk, sevgi, hayat, gemiler, sokaklar, hisler, nostalji, mualla teyze, ah o şirin diziler üzerine yazılan o yoğun yüklemli yazıların benim midem açısından daha büyük bir tehdit oluşturduklarını düşünüyorum.
”kaçın ama alabildiğine uzaklara, duymadığınız uzaklara. çünkü gün gelir de bunları neden yazdığımı/zı anlarsanız o zaman utanç sizi yerin dibine sokabilir.”
konu: çin ve kore köpek eti yiyiyor.
konuyu anlamak çok zor, ilerde utanmak istemiyorum!!! en iyisi kaçmak!!! nereyemi? ”alabildiğine uzaklara, duyamadığınız uzaklara” köpek, eşek, at, domuz, hamamböceği, yusufçuk, aslan, kaplan vs vs vs yenen bir yere!!!
Şimdi burada amaç; beslenme problemleri mi, yoksa insanları açmaza düşürme gayreti mi, apaçık anlaşılmıyor.
Beslenme problemlerinden bahsediyor değilim ve sen açmaza düşüyosan ben ne yapabilirimki.
Büyükbabanız celep olabilir; işleriniz sıcaklardan düşmüş de olabilir, yapacak işiniz de kalmamış olabilir,
ama bunu ve böylesi zırva bir temellendirmeyle tartışmak için bu denli ısrarcı olmak;
asıl niyetinizi gizlediğiniz türünden bir kuşku yaratıyor ve ben,
gerçek niyetinizi [ki kötü olduğunu asla düşünmüyorum] açıklamaya davet ediyorum sizi.
asıl niyetimi gizliyorum evet, önce sizi yaşamaktan nefret eder hale getiricem, sonra klan kurucam, en sonunda hepinizi yemeyi planlıyorum, ama sen çözdün olayı sırrımı ortaya çıkardın tebrik ederim.
Evet ama inançları mı tartışacağız…
Etyemezler de çok…
Tek gerekçesi dinsel olmayabilir yani et yemeyi olumsuzlamanın.
Bak tüm bunlara hayır veya evet demedim ben, örnek veriyorum, ör-nek.
Uzatmıyorum; çünkü, inek yenebiliyorsa köpek de yenebilir türünden [Gerçekten zırva]
bir yaklaşımı üreterek buradaki insanlara nasıl bir ders vermeye kalktığınız gerçek bir muammaya dönüşüyor.
ders vermediğim aşikar olmalı. Ama neden zırva onu sormak istiyorum.
Eski blogunuza ahkâm olarak girmemeniz de, aslında çok dostça değil; kendinizce birşeyleri sınıyor olmalısınız ya da ortalığı hareketlendirmeyi… amaçlıyor da olabilirsiniz. Sadece bu nedenle dahi açık olabilirseniz, sizin yazdıklarınıza benzer metinlere kızgınlıkla yanıt verdiği için, görülmeme rekoruna koşan insanları da huzura erdirebilirsiniz… Zekice gibi duran [sadece duran] ama amaçsızlığı nedeniyle, enerji kaybı ve algı bozukluğu dışında, bir yarar üretmeyen metinler yazarak nereye varacağız? Bir zamanların efsanesi İçerik.Org gibi, en sonunda site kurucularına illallah ettirerek, siteyi kapattırmaya mı? Güvenli odasından yazı yazdığı için kendini güçlü hisseden, ama sanki konuşuyormuş da; abartırsak monitörden fırlayıp bizi dövecekmiş gibi davranan insanlardan siz de yorulmadınız mı? Yandaki odaya geçip annesine, babasına ya da kardeşine bir saniye sevgi göstermeyen, ama bizlere sevgi kelebeği traşı yapanlar yeterince baygınlık vermedi mi? Ve en önemlisi; burada yazı yazıldığının farkına ne zaman varacağız?Konuşur gibi yazmak, yazabilmenin en zor biçimidir ne yazık ki; ama en kolayı gibi geliyor insanlara…
psikanalizinizden sonra şunu söyleyeyim ; oraya ahkam olarak girmememin sebebi oradaki tartışmanın çok farklılaşmış ve genellikle songoku gibi gariplerin bana karşı hakaret etmekte kullandıkları bir yer haline gelmişti. Ben geni bir şey deneyerek beklide bulaşmazlar ümidiyle yeni bir başlık altında yazdım tüm bunları ve o blogun devamı demedim, o blogun devamı gibi dedim. Sizin zekice durmasa da öyleymiş gibi muamele gören bu yazınızla da bir yerlere varmamız olası değil.siteyi kapattırmak, illallah dedirtmek benim amaçlarım arasında değil. Öyle bloglar köşe yazıları var ki siteyi kapatılmış kadar kötü gösterebiliyorlar. Ailemle aramdaki sorunları çok iyi dile getirmişsiniz, lütfen çözümleri de söyleyiniz. Ve konuşur gibi yazarak en zorunu seçmiş olmanız bizi çok mutlu etti umarım sizi de gururlandırır.
yanıt yazacaksanız: Okuyanların zekâ düzeyi ile ilintilendirmezseniz; sevindirici bir adım da atılabilir belki…
okuyanların zeka düzeyi ile ilintilendirmek istemiyorum gerçekten ancak, görüyorum ki bazı okuyucular sadece okuyup geçiyor ve varolsa bile, emaresi görülmeyen zekaları ile sürekli tırmalıyorlar. Keşke geleneği bozmasaydınız da çizik çizik bir blog sunmamış olsaydık.
Lütfen hala benim ile ilgili sorunlarınızı yazmak istiyorsanız [herkese söylüyorum] mesaj atın.