bildirgec.org

hayvan hakları hakkında tüm yazılar

Bozguncu İnek

Paga | 11 August 2009 10:31

http://www.izlenimler.net/2009/05/12/olay-komik-gorunse-de/

Hayvan Hakları

hag | 14 April 2009 14:33

Boğanın cevabı
Boğanın cevabı

Hayvan Hakları
Televizyonda veya gazetelerde zaman zaman karşımıza çıkar,hayvanlara yapılan eziyetler.Yada sokakta yürüken görürüz,bir köpeğe tekme atan,kediyi taşlayan insan kılığındaki azgelişmiş mahlukatı.Dünyada yaşayan beyin ve zeka olarak en gelişmiş varlık olan insan,nasıl oluyorda bilerek ve isteyerek savunmasız bir canlıya zarar veriyor.Avcılık denen saçma olay zaten bir tez konusu olmalı.Hayvanlar sadece beslenmek için avlanırken,insan olduğunu zanneden bir kısım yaratık sadistce zevki ve kendini tatmin için bir canlıyı yüzünde pis bir sırıtmayla öldürebiliyor.Köpek ve horoz dövüşleri nasıl bir mantıkla yaptırılabilir.

Bunu yapanlar insan olamaz

vanga | 17 February 2009 16:49

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&ArticleID=1060860&Date=17.02.2009&b=Bunu yapanlar insan olamaz&ver=72

içgüdüsel soru: kimmiş hayvansever?

cellatlina | 01 December 2008 19:03

‘Bizimle birlikte yaşayacağına göre,’ diyoruz, ‘bizim düzenimize uysun.’ Doğru. Her konuk, az ya da çok, bunu yapar zaten. Evin düzenine uyar. Uymayanın ‘konuk’luğu sona erer. Ama hayvanlarımız konuğumuz değil. Yaşam ortağımız.

Evet, Bilge Karasu Bir Hayvanla Yaşamak adlı denemesinde böyle demişti. Nice hayvansever yazar vardır fakat bu konuda ilk aklıma gelen o oldu. “Ne Kitapsız Ne Kedisiz” adlı kitabından olsa gerek. Ne güzel bir kitap ismi!Şimdi “hayvansever” ne demek bir bakalım… Evde bir çok hayvan beslemek, hayvansever olmak mıdır bunu bir düşünelim. “Yaşam ortağımız” olmasına karar verme hakkına sahip miyiz, bu ayrı konu, yani bir başka canlıyı iradesi olmamasından faydalanarak yavruyken ya da yaşını/yaşlarını doldurmuşken evimize almaktan bahsediyoruz. Doğadan olmalarına rağmen “medeniyetleşme”mizden ötürü şehirlerde yaşamak zorunda kaldılar çoğu,bizler gibi. Bizimle yaşamaya devam ediyorlar, hakları bile var! Bizden daha masumlar, hayatla mücadele etmek zorunda değiller; zira işe gitmiyorlar ve karınlarını doyurup yavrularına (çoğu kısırlaştırıldığı için “varsa” demeli) bakmaları ve yaşamlarını sürdürmeleri kafi. Halbuki bizler daha çok zorlukla yüzleşmek ve savaşmak zorundayız. Çoğumuz, çoğu kedinin yaşadığı “çöp tenekesinde karın doyururken kafasına düşen poşetin yarattığı acı” hissini yaşamamışızdır ama manevi olarak, çoğu kedinin yaşamadığı, “yaptığımız iyiliğin müsait yerimize girmesinin acısı”na alışığız. Bu durumda bizden daha masum bir toplumla karşılaşıyoruz. İyilik yapmıyorlar dolayısıyla bu onlara acı vermiyor. Dolayısıyla “iyilik yaparsam anamı ağlatırlar” anlayışları yok ve bu yüzden kimseyi de sömürme isteği duymuyorlar.
(Hayvanların masumiyeti daha kısa yoldan da açıklanabilrdi ama ben bu yolu daha uygun gördüm.)

Türkiye’de hayvan katliamına dur diyelim

patateskroket | 28 June 2008 13:40

Ülke tanıtımı konusu hepimizin üzerinde durduğu konulardan, futbol maçlarında avrupa duy sesimizi diye yapılan tezahüratlar, formula 1 türkiye’ye gelsin ülkemiz tanıtılsın gibi laflar hep bunlarla ilgili. bakınız ülkeyi tanıtmanın başka bir yolu.