Bir süredir bu konuda bir blog yazmayı düşünüyordum ancak Do You Matter? How Great Design Will People Love Your Company (Nasıl Mükemmel Tasarım İnsanların Şirketinizi Sevmesine Yol Açar?) kitabını okuduktan sonra yazmaya karar verdim. Yazının devamına geçmeden önce Bay Brunner, Emery & Hall ortaya mükemmel bir kitap çıkarmışlar ve neredeyse her bir müşterime bu kitabın bir kopyasını hediye etmeyi düşünüyorum. Ancak bu kitabın ortaya bu denli güzel bir iş çıkarmış olmasının sebeplerinden birisi ve bu makalenin konusu da tasarımın bir ürün üzerinde işlevsel olabilmesini sağlamak için nasıl kullanılması gerektiği konusunu açıklamaktır.Sizin de tahmin edeceğiniz üzere kitapta sürekli referans gösterilen en büyük iki firma Apple ve Nike ve bunun için de geçerli sebepleri var. Ben de bu makalede piyasanan en popüler iki oyun konsolu Nintendo Wii ve Microsoft Xbox 360‘yı aynı konu dahilinde inceleyeceğim.Nintendo Wii

Hiç şüphesiz Nintendo bu tarz konsolların yaratıcısı konumunda. Güçlü işlemcilere, yüksek çözünürlüklü grafiklere ya da yeni nesil depolama alanlarına odaklanmamayı tercih etti. Kim olduğunuz ve kaç yaşında olduğunuz önemli değil. Ne zaman “Wii” sözcüğünü duysanız, onun size yaşattığı deneyimini düşünmeye başlayacaksınızdır. Golf kulüplerinde dolaşmak, bowling topunu fırlatmak gibi herkesin azıcık bir açıklama ile yapabilecekleri eğlenceli şeyleri mükemmel bir arayüz ile kullanıcılarına sunmayı başarmış durumda. Bir zamanlar diğer firmaların oyun konsollarının kalitesi ile başı dertte olan bir firmanın ürünü şimdi piyasadaki en çok talep gören uygulamaların başında geliyor ve bunu, yüksek performanslı ve keskin grafiklere sahip oyunlar olmadan başarıyor.XBOX 360 (Aslında XBOX Live)
Çevrimiçi oyunları oynamak mümkün olduğundan beri bu oyunları oynuyorum ve bana bu deneyimi Xbox Live gibi yaşatan başka hiçbir ürüne rastlamadım. İlk bakışta bir oyunu İnternet üzerinden oynayabilmek için aylık bir ücret ödemek, özellikle PlayStation 3 ve bilgisayarlar üzerinde ücretsizken, saçma gelse de bir kere bu servisi kullanmaya başladığınızda ödediğiniz ücrete değdiğini anlıyorsunuz.

Microsoft tüm oyunlar üzerinde birbirleri ile tutarlı bir deneyim yaratma konusunda ortaya oldukça başarılı bir iş çıkardı. Oyuncu bölgeleri, “edinimler”, arkadaş listeleri, oyuncu skorları, tutarlı oyun davet sistemi, sohbet ve mesajlaşma sistemi, “oyuncu profilinizi” içeren ve PC üzerinden erişilebilen mesaj tahtası sistemi ve en önemlisi tüm bunların güzel bir biçimde çalışması. Wii kullanarak birisine bağlanmayı deneyin ve ne demek istediğimi anlayacaksınız. Arkadaş kodu kabusunun anlamı genellikle oyun oynamaktansa birisini bulmak için çok daha fazla zaman harcayacağınız anlamına geliyor.Bu, bir komünite oluşturmak için deneyimi nasıl iyileştireceğini bilen bir şirket. Xbox sadece oyun oynayan bir makineden çok daha fazlası. Xbox, çevrimiçi oyuncu profilinize, çevrimiçi varoluşunuza bir kapı niteliğinde. Komünite, Microsoft’un lehine çalışıyor zira her ne kadar en çok satan ikinci oyun konsolu olsa da, konsol başına en çok oyun satılan oyun konsolu olma özelliğini koruyor. Zaman geçtikçe geliştirdiğiniz çevrimiçi kimliğinizi nasıl bırakabilirsiniz? Xbox’u düşündüğünüzde mükemmel çevrimiçi oyun aklınıza geliyor.Önemli Olanı Bulmak
Mükemmel bir tasarımcı olmak, etkileyici ve güzel bir ürün ortaya çıkarmaktan çok daha öte bir şeydir. Mükemmel bir tasarımcı olmak, bir şirket ya da ürünün son kullanıcı ile arasında olan deneyimi arttıracak görsel bir iletişim oluşturabilmekten geçer. Her ne kadar tasarıma yatırım yapan pek çok şirket bulunsa da, onlardan sadece birkaçı bu seviyeye gelebilmiştir. Tasarımcılar olarak, hedeflememiz gereken şeyin bu olması gerektiğini düşünüyorum.Sizin oyun konsollarına dair görüşleriniz neler? Konsolun size yaşattığı deneyim mi yoksa oyunların kalitesi mi sizler için önemli? Tercih ettiğiniz oyun konsolu hangisi? Yorumlarınızla paylaşın.
* Kaynak: Positive Space Blog