Hayatta roman okumayan birinin bir haftada bitirdiği romanı merak etmez miydiniz? Evet, kurgu okuyamam derdi. Üniversitede ders için okuduğumuz Tahsin Yücel’in Peygamberin Son Beş Günü’nden sonra da okuduğunu görmemiştim. Onu çok beğenmişti ama yine de aylarca elinde sürünmüştü kitap. Nasılsa kendiliğinden gitti ve Uçurtma Avcısı’nı aldı. Üstüste birkaç yıl okurlar arasındaki oylamada en iyi roman seçilen Uçurtma Avcısı’nı alıp bir çırpıda bitirmişti.Sonra bir başka arkadaştan duydum o da çok beğenmişti. Okuduğum en iyi kitap diyordu. Önemli bir referanstı, tam bir kitap kurdundan gelen yorum.Bunların üstüne dün başladım okumaya. Kurgusu çok güzel, dili çok güzel… Öyle sarıp sarmaladı ki beni bırakamadım elimden. Afgan kültürü bizimkine çok benziyor. Bu toprakların adetlerine benzer adetleri var. Zorlukları, üzüntüleri, yoksullukları, özentileri… Çok yakın ve ama çok da uzak bir kültürden bahsediyordu. Film festivalinde izlerken beni çok şaşırtan filmlere benziyordu. Kurgu o kadar çok sürprizlerle her an şaşırtıyordu ki bırakamadım elimden bir türlü…Henüz bitirmedim ama şimdiden tavsiye edebilecek gibi hissediyorum kendimi. Kaçırmayın okuyun. Haa, filmi de var izlerim hemen biter derseniz o zaman cümle yapısındaki güzelliği algılamaktan çok uzak kalırsınız. Bence yine de okuyun….
yorumlar
6 saatte okudum, ağlamaktan gözlerim şişmişti o gün.
esaslı bir konusu güzel de işlenişi vardır.
evet, güzeldi.ben de yazmıştım.
bayram dönüşü ben de okuyacağım sözde arkadaşım bugün getirecekti..
Kahraman geç kalmışsın bence, afgan kültürü öncesinde bana çok yabancı gelirdi, yazar sayesinde aslında o kadar da yabancı olmadığını öğrenmiş oldum.
bilmiyorum çok satan meşhur kitaplar sevimsiz geliyor bana enikonu (saçma bir önyargı olduğunu kabul ediyorum çünkü mungan’ın nefis edebi kitapları da çok satıyor sonuçta
o bende de oluyor ara ara, ama bazı kitapları çok satılanlar listesine girmeden okuyabildiysem hiç bir şey olmuyor. sıfır antipati.
bayram tatilinde inci aral’ın mor’unu okuyacağım. sen ne okuyorsun?
nihayet aşk’a başlıyorum, bugün.
a iyiymiş, eli yüzü düzgün bir inceleme yazısı bekler o zaman hafif ahalisi..
galanthus aşk’a başlayabildin mi bilmem ama inci aral – mor‘u bitirdim ben. kadın çok cesur yazmış, bir yirmidört saati anlatıyor farklı karakterlerin ağzından, her biri birbirine bağlanıyor, kurgu çok güzel..insanda roman yazma isteği uyandırıyor.
Aynı yazarın “Bin Muhteşem Güneş” adlı romanını da tavsiye edelim yeri gelmişken. Yine acıklı, yürek burkucu öyküler; ama Uçurtma Avcısı’ndan daha iyi bence.
dün gece başladığım ateşi yakalamak ( açlık oyunlarının ikinci kitabı) yüzünden şu an garip bi bulantı ve adi bi başağrısı çekiyorum. neymiş kitap bitsin diye uykudan çalmayacakmışın.
manson kuzum bi de senin migrenin vardı.
şu anda fazlasıyla var yavrum, istemeyeceğim kadar hemi de
migren gibisi yok geçmiş olsun
Kahraman Mor’u bende geçen yıl okumuştum bayagı ilginç bir kitap gerçekten.
Sema Kaygusuz’un Yüzünde Bir Yer’i pazartesi çıkıyor! 🙂
a teşekkürler exorientelux:) aklımızda olsun bu arada benim yanımda taşıdığım “alınacak kitaplar liste”m şöyle:james baldwin – giovanni’nin odasısabahattin ali – kürk mantolu madonnachuck palahniuk – tıkanmazemberek kuşunun güncesi (japon bir yazarın)küçük iskender – alp kriziknut hamson – açlıkhermann hesse – yabancı bir gezegenden tuhaf haberlerwilhelm reich – dinle küçük adamayn rand – yaşamak istiyorum, hayatınhasan öztoprak – ölümsüz aşkmurathan mungan – çador
Kahraman aşkı bitirmedim henüz, güzel, ama ben mahrem’i daha çok beğenmiştim. ben aşk’ı hep mevlana hakkında detaylı bir araştırma yaptıktan sonra okumak istemiştim, daha fazla dayanamadım.
ne kadar da yaratıcı..
🙂 k’alp krizi diye kalmış benim aklımda kitabın ismi esasen. bence de yaratıcı.