Hakim-Savcı yasasını yürürlüğe sokan hükümete tepki olarak Tandoğan meydanında hükümeti protesto mitingi düzenlendi.Türkiye Barolar Birliği’nin öncülüğünde yapılan miting Akp’nin çıkardığı hakim savcı yasasıyla yargıyı siyasallaştırmak istediğini belirttiler.Miting’de, “Türkiye laiktir laik kalacak.Çankaya’da noter istemiyoruz.Yargıya uzanan eller kırılsın” sloganları atıldı.Haberin Devamı 1,2
yorumlar
demekki neymiş, chp kadrolaştığını ağzıyla itiraf edince yargı bağımsız oluyormuş. diğer bütün seçenekler tu kaka.
demek ki neymiş, chp’nin yaptığı yanlışları alıp kendince uygulamak yargıyı bağımsızlaştırmak oluyormuş. bunu eleştirmek de tu kaka.
Kendinize göre “dizayn” ettiğiniz bir baskı düzeni başkasının eline geçince ağlamaya hakkınız var mı?Niçin YÖK adında bir ucube oluşturdunuz? Üniversiteleri zart zurtla baskı altında tutmak, yalnız öğrencilerin değil hocaların bile saçına sakalına dahi karışmak için değil mi?Şimdi bu YÖK “ötekilerin” eline geçince mi aklınız başınıza geldi?Niçin bağımsız üniversiteleri budadınız da eğitim düzeyi düşük “yüksek liseler” çıkardınız ortaya? Beyinleri siz değil de bir başkası yıkamaya kalkınca mı o çamaşır makinesinin sakıncaları gündeme gelebiliyor?Niçin cumhurbaşkanlığı makamını “sembolik” olarak bırakmadınız da, fiilen hükümetin başı olarak yetkilerini güçlendirdiniz?Kenan Evren memleketi daha iyi kontrol edebilsin diye… Öyle değil mi? Arkasından Turgut Özal gelince de hır çıktı.Niçin cumhurbaşkanı orduların başkomutanıdır da günün birinde ortaya bir “sivil komutan” ya da “bürokrasiden gelmeyen” bir komutan çıkabileceği hiç düşünülmemiştir?Şimdi de cumhurbaşkanıyla başbakan arasında çıkacak “muhtemel ve muhayyel” bir çatışmadan medet umuyorsunuz. Ya çıkmazsa?Bu kadar güçlü bir koltuk şimdi “ötekilerin” eline geçince yakınmaya hakkınız var mı?Hem serbest seçim yapıp hem de seçimi “başkası” kazanınca yakınmaya hakkınız olmadığı gibi…Niçin rektörleri atamayı da cumhurbaşkanının keyfine bıraktınız ve şimdi maraza çıkarıyorsunuz?Niçin hakimlerin ve savcıların bağımsız bir “hukuk konseyi” tarafından atanmasını sağlamadınız da, yalnız Adalet Bakanı’nın değil onun müsteşarının bile söz sahibi olduğu bir dikta düzeni kurdunuz?Şimdi de o müsteşara kırmızı halı döşüyorlar, bozuluyorsunuz… Kaderi iki bürokrat dudağı arasında kalan adam baş mı kaldıracaktı?Niçin, siyaset bilimi literatüründe görülmüş en berbat siyasi partiler kanununu, en yanlış seçim kanununu çıkardınız da, şimdi eline kuvvet geçen onu kendine yontunca mızıklanıyorsunuz?Hem başbakana kızıyorsunuz hem ana muhalefet liderine, “parti içi diktatörlük” kurdukları için… Onlara bu olanağı kim sağladı?Yüzde 46 oy oranıyla meclisin yüzde 60’ını ele geçirmeyi sağlayan sakat sistem kimin eseridir?Parti başkanının, kendisini seçecek kurultay delegelerini kendisi tayin etmesi gibi, misli görülmemiş bir saçmalığı kim yumurtlamıştır?Ve de Kürt meselesinde “hatayı” kim yapmıştır?Şimdi de “hata ettik” demek niçin yasaklanmıştır?Hem Avrupa’nın kurallarına uymamak için bin dereden bin su getiren, hem de Avrupa bizi istemiyor diye küsenler kimlerdir?Çağdaş olmaya asla yanaşmayıp sonra da “muasır medeniyet seviyesi”nden dem vuranlar mı acaba?Doksan dokuz liraya 1935 modası kazak giymeyi Atatürkçülük sanan kafa mı yoksa?Avcı ceketle golf pantalonu da uydurun, belki memleket kurtulur. Engin Ardıç
türkiyede hiç bi vakit yargı bağımsız olmamıştır.
siradan yavan yorumlar yapmak istiyorum,oguzkagan35’in engin ardic yazilariyla ve siirle cevap vermesinden ziyade su dusuncenin sakatligina dikkat cekmek bir de.ortada birileri ve otekileri yok. akp karsiti dusunce bir yumak degil hele ki kendi icinde homojen de degil. akp bu dunyanin gerceklerine aykiri politikalar uretiyor. bugun chp ya da kenan evren yapinca oluyordu biz yapinca niye bagiriyorsunuz tarzi soylem ilkokul kavgalarinda olur. sizin gibi dusunmeyen herkes politika yoksunu ve bu ulkeye gelmis gecmis en buyuk kotuluklerden birini yapan “deniz baykal” takipcisi midir ? darbeci midir? zavalli bir bakis acisi. biraz aklimizi basimiza alalim.mulakatla avukat,hakim alinmasina karsi durusun temel nedeni belli diyoruz kadrolasma. bakin ne guzel artik inkar da etmiyorlar. evet kadrolasacagiz hem de gostere gostere deme curreti gosteriliyor. toplumsal uzlasma sozunu bile alip lackalastirma konusunda uzman akp, ne yapiyor mesela nukleer santral icin? insanlar fikirlerini yazsinlar diye forumlar kuruyor, sozde halkin gorusune sunuyor. kulahima anlatin siz onu.sosyal guvenlik, hukuk , cumhurbaskanligi secim sistemi derken bastan asagi istedikleri devlet yapisini kenarindan kosesinden kirparak ortalama bilince ve kanunlara sokuyorlar.ha insanimiz tabi ki bu yapilanlara ancak soylene soylene seyirci kalacaktir bir de alkis tutanlar olur tabi. umutsuzluk yerine gercekci olup kabul edecegiz bir kismimiz da. mesela turkiye islam cumhuriyeti benim kabusum degil artik. bir erkek olarak sosyal haklarimdan hicbirsey kaybetmeyecegim, bu toplumun kadinlari dusunsun gerisini.
hakim ve savcılarımızın çoğunun ‘ adalet dağıtm ’yı kendi asli işlevleri olarak görmedikleridir. Çünkü bu ‘ devletçi hukukçular’ kendilerini ‘ devletin çıkarları’nın bekçisi olarak görüyorlar. O kadar ki, bunlar arasında, gerektiğinde ‘ hukuk mukuk dinlemem’ diyebilenler gibi, insan haklarını ‘ devlet güvenliği’ne feda etmeye hazır olanlar da var.Yine bulgular gösteriyor ki, bizim hakim ve savcılarımız, ‘devletin güvenliği ‘ uğruna sadece adaleti değil demokrasiyi de harcamaya istekliler. Bunlardan bir tanesi ‘ ben devletçi hukukçuyum’ diyormuş. Evet, ‘ devletçi hukukçu’ların demokrasi diye bir kaygıları olmaması anlaşılır bir şey, ama hiç değilse adalet için böyle olmaması gerekmez mi? mustafa erdoğan
güzel yorum olmuş noktafa 😉
süper bağamsız