Dünya değişiyor… Komik olan bu değil, komik olan bundan sonrası ve bunu izleyen milyonlarca izleyici… Nasıl bir değişim bu, çözümleyemiyorum: Sekse benzer, insanı andırır gibi çehresi…Esasen benden istenen bir şey yokken kapılarını zorluyorum hayatların. Erkeğin teni bebek, gövdesi pamuk kaplı, yanımda uzanırsa şayet. Erkeğin parmakları anahtar, kolları zorba kafamın ötesinde. Birkaç saniye önce yaşadım aşkı. Oysa şimdi görünürde hiçbir şey kalmamış. Hepsi değişmiş yaratılışların. Annenin yatağıdır sevgi, çırılçıplak dokunurken karşı koyduğun benliktir aciz kalmaların. Ama bir kaç saniye sonra yok olacak…Hadi diyor, uzan yanıma, kokunu okşayayım önce, sesini öpeyim dudaklarıma alıp. Oysa öylesine bir baskıyla zorluyor ki bedenimi; öylesine parmaklarını daldırıyor ve öylesine terliyor ki avuçlarımda… Tenine değemiyor bile ellerim. Bi bakıyosun beyaz atı uçmuş gitmiş masallardan, sevgisi becermiş anadan üryan güzelliğini.
Vedalaşsan kimin umrunda, kaçıp gitsen kime ne? Dünya değişiyor ve tek yaptığın seyretmek zaten. Birkaç saat daha kalıp masal okusan, diyorum sadece. Belki bir kere daha fark edersin dudaklarımı. Uyurken melekler, salarsın sağ omzundan. Herkes karşımda duruyor ve artık büyüdüğümü vurgulamak istercesine göğüslerimi yalıyor soldaki şeytanlar.
Hadi ama bu kadar zor değil vedalaşmak. İçimdenydi biraz önce, kendini verdi bana… Ama bitti! İçini çarşafa boşaltıp fütursuzca gitti hayatımdan, içi bende yok!Dünya değişse bile bana öyle geliyor ki her yaz bir önceki kadar güzel geçiyor aralardan. Daha temiz hissediyorsun belki, belki daha sıcak, daha coşkun. Ama her yaz aynı, her yaz kadın…Saçların parmaklarımın arasında kalmış. Baktıkça canımı acıtıyor. Baktıkça acıyorum hayata. Ellerimi doladığımda bir küfürü silmeye çalışıyordum hafızamdan, bir nesli tüketiyordum, acıtmasın insanları diye. Ellerimde kalmış ve hiçbir şey yapamamışım. Hepsi gitmiş ve suyumu kendi içime akıtmışım kadın olmaktan uzak.Tam bitti diyorum, tam çığlık atıcam saçlardan kurtulup; içim bomboş… Diliyle devam ediyor erkeğine, koşuyor içimden, kayboluyor yüceliği ve küçük bir dilde örtbas ediyor olup bitenleri. Kadın kayboluyor, hepsi değişiyor içten içe, seyrediyorum…Ne erkek kadına dair bu masalda ne kadın erkeğe özgü. Her şey asimetrik, her sevişilen kokusuz, her vücut tuhaf… Dünya değişse bile bana öyle geliyor ki her aşk paralel aralardan… Daha boktan hissediyorsun belki, belki daha çocuk, daha kadın… Ama her aşk paralel…
yorumlar
enlemlerinde becerilmek adına…
31′ 12′ 43′ evet bu açıdan bakıyorum güzel bişiy..
maceranı yarattın benimlesin bu keşifte,batı dan başladık doğu yu hiç bulamadık,bulmak kimin umurunda idi ki,biz unuttuk,unutmayan bizi bulduk
Çok sesli trompetler, yayları ağlayan kemanlar ve sonra birden ortaya çıkıp insanı tutkunun, hazzın evrenine götüren vokaller. Sevgilisine “gülü yaratacağım senin için” diyen bir adamın ne aklı, ne kalbi, ne de elleri bu dünyaya göre değildir.
sagır bi ressam olan ben nasıl tarif edebilirdim ki bu durumu,şöyle: “kopan bir gül yaprağının yere düşerken çıkardığı sesi resme dökerek”
gibi gibi sanki hea?
ve yüzündeki anlamlar toplamınınpi sayısıyla çarpımı
Farklı bi gün bu gün çok şiirsel oldu yea
fakat Shakespeare’i içermiyor bu şiir..şu aynanın karşısındaki rolüm,kimin rüyasıdırbilmem; ya kimindir tenimdeki şu ovulmadık acı…
kimi daha fazla sevdiğini düşünebilirim ve bir anda konuyu ona kaydırıp aşklarından bahsedebilirim evet.
aaa bak onu dene,SEKS adlı yazın,sanatçı ruhuna ihanet etti neceff.hiç yakışmamış,neceff ,durumdan duydum eseff.