Türkiye seçimini yaptı ve sonuçlar için birçok farklı yorum yapıldı. Ben de bir iletişimci olarak konuyla ilgili yorumlarımı ve gözlemlerimi “iletişim” açısından ele almak istiyorum.AKP oy yüzdesini nasıl bu kadar artırabildi sorusunu soranlar öncelikle AKP nin halk ile kurduğu iletişimi gözden geçirmelidir. AKP tüm seçim çalışmaları boyunca seçmenle neredeyse birebir iletişim halindeydi. Kömür ve altın dağıtmalar oy toplamak açısından etik olmasa da seçmene AKP iktidarı süresince somut maddi kazanımlar elde edecekleri mesajını vermek açısından stratejikti. Zaten siyasette, etik her zaman stratejinin gerisinde kalmıştır. Bu seçim döneminde de böyle oldu.Halkın yüzde ellisi Tayyip Erdoğan’da kendisini gördü. “Lan” diyen, kaba konuşan, aynı halktan biri gibi haksızlığa uğrayan, Çankaya yerine Keçiören’de oturan ve ramazanda evlerine misafir olan bir başbakan. İlginçtir ki başbakan halkın kendisini gördüğü bir ayna oldu ve halkın yüzde ellisinden Evet aldı.Peki CHP neden beklediği oyu alamadı. CHP halk ile yeterince iletişim kuramadı. Olaylara tepeden inme ve elitist yaklaştı. politikasını başbakan üzerinden yürüttü. Sağlam ve içi dolu bir muhalefet yerine saldırgan ve ikna ediciliği az bir muhalefet yaptı. Önemli konular yerine, fındık, mazot vs. üzerinde döndü durdu. Yeni öneriler getirmedi ve nasıl bir ekonomik program izleyeceğinden hemen hemen hiç bahsetmedi. Bunun yerine seçimi kaybederse Rodos’a yüzmekten bahsedip gereksiz polemikler yarattı. Kısacası Cumhuriyet yürüyüşlerinin rüzgarını iyi değerlendiremedi.Hayat iletişimdir. Ve siyaset asla iletişimden bağımsız değildir.Aslında siyaset büyük oranda iyi iletişim kurabilme işidir. sonuçların ülkemiz adına hayırlı olması dileğiyle…Sevgiler.