Onu bunu bilmem…Annem söyledi, beni çingenelerden almışlar… artık bu konu kapandı… Halbuki daha önceden “anne ben nasıl oldum” soruma “seni sarı çizmeli mehmet ağadan aldık” derlerdi. hayalimde beni, anne dediğim bu dünyalar güzeli kadınla baba dediğim bu yakışıklı erkeğe bırakan sarı çizmeli yüzünü bile bimediğim bir adam canlanırdı. tatmin olmamış bir insanın aynı konu çevresinde dönmesi normaldir bilirsiniz, bir süre önce aynı soruya farklı cevap vermeye başladılar… seni yeşilırmaktan tuttuk. haydiiii… buyur burdan yak… kardeşim karar verin hangisi?.. acaba sarı çizmeli mehmet ağa beni ırmaktan bir olta ile yakaladı da bizimkilere mi verdi… al başına ikinci bir dert!… ohhhh artık gerçeği öğrendim… bu daha hoş bir aileye katılış senaryosu… beni çingenelerden almışlar demek ha… o yüzden güzel dans ediyorum şarkı söylüyorum kıpır kıpır küçük bir kızım… sanırım çingeneler beni ırmaktan tutup daha sonra sarı çizmeli mehmet ağaya verip sonrada mehmet ağa sarı çizmeleriyle yürürken vıck vıck vıck sesi çıkarark gelip bizimkilere beni vermiş… neyse bu sefer doğruyu söylüyorlar sanırım… beni çingenelerden almışlaaaaaaaarrrrrrrrrrr…. 🙂
yorumlar
hehehe ben de kız kardeşimi ‘sen domates çuvalından çıktın’ diye kandırırdım. domatesleri cuvala koyarlar da sanki 🙂 kamyonet gibi arabalarda sebze meyve satarlarya işte bir sabah annemle gitmişiz o gün misafirler gelecekmiş baya fazla domates almışız eve gelmişiz domates çuvalından küçücük bir şekilde bu çıkmış. bunu görünce ‘ayy ne çirkin bir şey bu yaa’ diyip koşa koşa geri vermeye gitmişiz ama o kamyonet artık orada değilmiş. sonra o çirkin şeyden kurtulmak için ne kadar çabalasak da işe yaramamış aslında bizimkiler ikinci bir çocuk bile istemiyorlarmış o yüzden de kardeşimi hiiiç sevmiyorlarmıış 🙂 eheh neler yapmıştım o daha çok küçükken bir kere bu divan gibi birşey üstünde malak gibi yatıyordu daha yürüyemiyordu ben 8-9 yaşındaydım annem mutfaktaydı fırsat bu fırsat bir kibrit yaktım üfleyerek söndürdüm biraz bekleyip suratına değdirdim hiçbir tepki vermedi hmm demek fazla bekledim diye düşünüp ikinci kibriti söndürdüğüm gibi yanagına değdirdim bu deli gibi bağırmaya başladı ama sanki biri suratını yakıyor yani deli gibi bağırıyo;) tabi anında delilleri yok ettim annem koşarak geldi deli gibi ne olduğunu anlamaya çalıştı e tabi bizim hıyarcık tek kelime bile konuşamıyo nasıl anlatsın :)) bu gerçeği senelerce saklamış, it kadar büyüğünce anlatmıştım…yine beni anneme anneee bu benim suratımı yakmııış diye şikayet etmeye kalkmıştı ehehehe
ben de kardeşimi ağlatırdım hep, vicdan azabı çekiyorum şimdi ama napıcan, oluyor o yaşta:)çocukcağızın gözleri çekik diye habire “biz seni japonlardan aldık ama bir gün gelip geri alacaklarmış, senin baban toranaga,” derdim. o zamanlar bi dizi vardı ya hani, samuraylarla ilgili sanırım. hayal meyal hatırlıyorum. bu garibim de oturur onu izler sonra da ağlardı: ben sizinle kalmak istiyorum diye:)))kıyamam ya, adamda travma sebebiyim galiba:)büyük olmanın avantajını kullanmışız:))
ohaaa bu da çok komikmiş ya gerçekten çok başarılı. aklıma bir tane daha geldi; annem bizimle ilgilenemeyecek durumda olduğunda biz sessizce büyüklerin yatak odasında yatağın üstünde atlayıp zıplardık. odada klasik büyük bir ayna vardı. ben bunu iyice kollarından kavrayıp bütün gücümle ileri geri sarsardım :))baya bir süre durmadan ileri geri ileri geri ani hareketlerle sarsardım bu sersemlemeye başlardı 🙂 ama ayarı çok önemli çünkü az sarsarsan olmaz çok sarsarsan ağlamaya başlar annem alarm çağrısına gelir bizi o odadan kovar herşey bozulurdu. neyse bunu tam maymnun ettikten sonra; -aaa gözlerin kaybolduuuu!! gözlerin yok şu an kızııım göz bebeklerin görünmüyo içine kaçtılar!! diye korkuturdum hemen aynaya bakmaya çalışırdı ben aynaya bakmasını mutlaka engellerdim ve dur kızım gözlerini geri çıkartmamız gerekiyor biraz daha sallamamız lazım sus bak gözlerin öyle kalır sonra diye sallamaya devam ederdim niihahahahahaha annen seni böyle görürse hastaneye götürür hastanede doktorlar gözlerini şişlerle çıkartmaya çalışırlar derdim bir de nihahahaha
ohaaa be goodie!!!!!!:))))))))9sen de aşmışsın:)))))))ben de kardeşimi annemler zavallıyı bana emanet edip gezmeye gittiklerinde korkuturdum. bizimki karanlıktan çok korkardı , ben de koridora saklanıp ışığı kapatıırdım, sonra bu garibim “abla nerdesin” diye beni ararken, böööööö, diye çıkardım ordan bi yerden:))ay çok iğrençmişim ya!!!sonra yien bir akşam böyle korkuttuğumda yavrum çok ağladı , ben de ağladım bu sefer ben ne yaptım diye. sonra bi daha hiç korkutmadım, hatta o zamandan beri fazla şefkatten boğuyorum çocuğu:))))))))
beni bir yıldız gemisi sirius dan getirmiş, bu yüzden bütün çakralarım açık, insanlara verilecek mesajlarım varmış, zamanı gelince bunları açıklayacakmışım, kozmik bir enerji ile bunları açıklama zamanı bana bildirilecekmiş, aynı anda açıklamalalar tarafımdan insanlığa tebliğ edilecekmiş, kundağımın içinde garip bir kutu varmış, ne olduğunu anlamamış beni bulan aile ama saklamışlar, bir mp3 imiş bu ben birkaç yıl önce buldum onu annemin sandığından ve dinledim, aynen bunlar anlatılıyordu türkçe dahil 67 lisanda kayıt edilmiş.
lori bana ve kardesimede aynisini söylerlerdi ben birkere sinemada karinca kavanozumu bir cocgun kafasindan bosaltipta cocuk ciglik ciglik karanlikta bagirinca ve suclu beni teshis edip konu anlasilinca annem yol boyu bana seni hastanede karistirmis olmalarida mümkün degil …..dogdun yanima koydular….allahim uzayli gibi bir kizsin hatta kizada benzemiyorsun oglan cocugundan bile betersin diye delirmisti kadin. haa halen deliriyor ben dünyayi turladikca , hahhah kardesimde aynen ben abicim ikimizde acayip afacan ve yaramazdik annem kadincagiz bizden cok cekti …hahahah wallahi benim oglum benim yanimda melekü melekkkkkkkkkkkkyanliz be-goodie ,sende az degilmissin ha cok güldüm yaptiklarinizacileksende kardesini karanlikta korkutmaya hicmi utanmadin ha bide ögretmensin egitmensin ..utan utan hahahahah :-))))))kopanistiye diger portalda sordum soruyu kendine gelemez gariiii.:-)))))
Küçüktü çok.Erken yürüdüğünden herşeyin içindeydi zıp zıp.Canım annem pazar gününü banyoda merdaneli makinayla geçiriyordu.Bense kırmızı kalemimi beslenme çantamın içinden almış yatak odasının kapısının arkasına resimler çiziyordum ki bizimki yanıma geldi.Sırrımı öğrenmişti ya cezalandırmak lazım.(sanki görmeyecek annem!)Bak şimdi bunu alıp tükürükleyip böööyle bööööyle boydan boya çizeceksinnnnn.Aldı çizdi garibim.Ben ne yaptım peki? canı burnunda çamaşır yıkayan anneme gidip şikayet ettim onu..Hala üzülüyorum.Hatırladığım kadarıyla iyi bi sopa yemişti.Canım kardeşim eve gidince koklaya koklaya öpeyim onu.
meraklanma zez, biz oralara gittik geldik, şanslı seçilmişlerdeniz,close encounters of the third kind,anladın sen onu,
Yaz dostum,Güzel sevmeyene adam denir mi?Yaz dostum,Selam almayana yigit denir mi?Yaz dostum,AltI üstü beş metrelik bez için,Yaz dostum,Boşa gecmiş ömre yaşam denir mi?Yaz tahtaya bir daha,Tut defteri kitabı.Sarı Çizmeli Mehmet AğaBirgün öder hesabı.Yaz dostumşuradan da kurbansarı çizmeli mehmet ağa izlemek istersen
bana kızmayın ne olur siteyi geziyorum ama:) İlk okul seviyesinde kompozisyonlarla karşılaşıyorum bunu yazan arkadaşın yaşı kaç acaba???
Lori sende mi? Hepimiz çingeneyiz ya!!!!…Eline sağlık…
sezenay güzelim, takma böyle şeyleri hayat kısa,
Benden 2 yaş büyük ablam, küçükken ikimizin aynı anda annemizin karnında olduğumuzu ve annemin böbrekleriyle voleybol oynadığımızı söylemişti:))
sezenayyyy.. dostuuumm… bunu yazan arkadaşın yaşı 7. okumayı yeni öğrendi ablası… inşallah ileride senin gibi okur ablalar olur… yurduna milltine hayırlı evlat olur büyüklerini sayar küçüklerini sever… daha nediiimmm?.. 🙂 sevgiler sezenaaayyyy…
guneyece, keske tek böbrekle oynasaydınız ikisiyle oynamak birhayli zor olmuştur 🙂
ben abimden hep nasibimi aldım yıllar boyu… her türlü zibidiliği yapardı bana ama yine de arkasından kuyruk gibi ayrılmazdım… erkek gibi büyüdüm… yeri gelirdi onu diğer çocukların karşısında yalnız bırakmaz altalta üstüste boğuşur güreşirdik… ne güzel çocukluk yaşamışız…güneyece iyi ki hatırlattın… ben de annemlerin düğününü hatırladığıma inanır hatta her şeyi anlatırdım. “biz abimle beraber senin göbek deliğinden düğününüzü gördük. babamla dans ettiniz” diye iddia ederdik..annem de yaaa öylemiii bak sen? evet doğru diye bizimle eğlenirmiş meğer… şimdikilere masal anlat bakiiimmm hey yavrum hey doktoralı doğuyor veledler…
Lorien tut R2 yi tut….Lorien tatilde…Lorien alice harikalar diyarinda……:-))))
yirim gız seni… yaptım sabah seansını…. gören deli diyecek…açık havaya mı çıkmalıyım acep?
şişşşş şifreli gonuşmayın bakiim.
Komşu bir ablamız vardı. Çok güzel kadındı, tam Fahriye Abla. Ablam ısrarla biz seni ondan aldık derdi, annem kızar. “Sen büyünce geri vereceğiz” derdi. Üstelik bedavaya aldık diye eklerdi. Fahriye Ablamız bir gün yine süslenmiş, dışarı çıkıyor. Babama niye annemi aldın, o daha güzel dediğimi hatırlıyorum.Benim teyze eşi, eniştem de bir gariptir. Oğluna seni Emel Sayın’dan aldım diyormuş. Yahu biz sülale olarak garibiz, galiba:)
keh kiti keh keh…
lorienn inanmıyorum ya sana bu masalı anlattıklarında gerçekten kaç yaşındaydın
4-7 yaş arsındaydım… neden şaşırdın? benim kuşağım benzer masallarla büyüdü akonicim…
Ben de kardeşim kola içerken içine hep tuz atardım, zavallım kolayı tuzlu sanırdı:) Oysaki hiç kıskanç bir çocuk da değildim ama…Bir de kimseye benzemediği için “sen çirkinsin, annemle babama benzemiyorsun, seni yetimhaneden aldık derdim” ağlar, üzülürdü..Şimdi yakışıklı bir adam oldu, iyi ki var ve yanımda…
mosaicus@, avatarına bakınca bir de yukarıdaki yazdıklarını okuyunca yüksek sesle “veleeeeddd” dedim ha… bilesin… şirin… ben bu zevki (zevk sanırım) hiç yaşayamadım… 🙂
ya aslında çok uslu bi çocuktum öle deme:)) annem sen lisede cozuttun der hep…kardeşime de niye öyle yapmışım hala çözemedim, ama bi gün müthiş bi kavga etmiştik, ben lisedeydim o ilkokulda..makası alıp alnımın ortasından saçıma takıp makasla bi güzel kesmişti saçımı…düşünün lisedeyim, saç baş olayına malum dikkat etmek gerekiyo….o saçı uzatana kadar bitmiştim benn:)) kavga niye çıkmıştı derseniz, muhtemelen çocuğu delirten yine bendim:))
abimle yaşadığımız bir didişme sonucu hayati bir tehlike yaşamıştım. bana onu hatırlattın. bir gün yazarım… avatarını niçin sildin?.. çok şirindi…