Bazı insanlar vardır ilişkilerini saplantısal yaşantılara dönüştüren…Onlar için hayatta ilişkilerinden daha önemli hiç birşey yoktur. ‘At kendini köprüden aşağı’ deseniz hemen o an sevdikleri için bunu yapabilecek,gözü kararmış kişilerdir kendileri. Ailelerini ve arkadaşlarını ikinici üçüncü planlara atarlar kendileri. İş yaşamı onlara tatmin ve mutluluk duygusu getirmez çünkü akılları fikirleri başka yerdedir. İş yerlerinde tuvalete gidip ağlama nöbetleri geçirirler ve sonra gözlerinin kırmızılığının geçmesini bekleyip, ofislerine dönerler. Mesai saatinin hemen bitmesi için can atarlar çünkü tek emelleri sevdiklerine kavuşmaktır(halbuki sevdikleri adam ya da kadın onu görmekten bıkmış, bu özlem tek taraflı hale gelmiştir) Kendi istek ve arzularına öyle önem verirler ki karşı tarafı önemsemez,düşünemezler. Bencillik damarlarda dolaşmaktadır ve bunu farkında olmadan yaparlar ne acı… Bilinçsiz bir acı çektiriş vardır karşı tarafa. Bu insanlar bir nevi tedaviye bile ihtiyaç duyuyor olabilirler. Bu insanların çoğunda yalnız kalma korkusu ağır basar-kendi kendine yetememe düşüncesi yer bitirir onları-sonuçta HEP destek beklerler-hep karşı tarafı boğarlar.Şimdiye dek bu insanlardan biri olduğum için utanıyorum, ama dün geceden itibaren de değişmeye karar verdiğim için kendimle az da olsa gurur duyuyorum,çünkü gururun tamamını gerçekten değiştiğimi karşıya hissettirdiğim gün duyacağım…