selam sevgili günlük… internet hayatımızın ne kadar büyük bir kısmını kaplıyor ve hatta kapsıyor öyle değil mi?
eskiden bizim yatağımızın ucuna oturup kitap okuma zevkimiz vardı. eskiden bizim beyaz sayfalara duygularımızı düzüşüncelerimizi gözyaşlarımızı umutlarımızı umutsuzluklarımızı ve daha bir çok şeyi dökme zevkimiz vardı sanal bir insan olup çıktık sanal sevdalar yaşıyoruz sanal arkadaşlıklar kuruyoruz. sanal bir insan olup çıktık eskiden biziminsan olma zevkimiz vardı…
yorumlar
başka bi varlık mıyız yani? ne demek, bana biraz paranoyak bi neden? gibi geldi.
şimdi hüngür hüngür ağlicam. bu son ahkamım bi daha bilgisayarımı açmicam , netede girmicem.
coke for breakFAST tadinda bisiler yazilmaya calisilmis ama duygulara pek tercuman olunamamis gibi geldi bana, epiphany aydinlat bizi engin bilgilerinlee…
biz sizi surdan ‘eskiye’ alalim ozaman, buyrun…
kullanmayı bilmemek, ütüden internete, aşka meşke kadar biçok şeyde sorun yaratır. Sanal dediğimiz şeyin içine, kaybolmak, evin yolunu bulamayıp ağlamak için girilmemesi, bir “user’s manual” ı olsa orda tavsiye edilirdi. Net yüzyılın en faydalı kütüphanesidir. Üstelik sessiz olmak, hapşırığını tutmak, geç cezası ödemek gibi sorunları da yoktur.. İstenildiği zaman girilir çıkılr. Üstünde etkisini bırakır, yaşam tarzını değiştirir.. doğrudur..ama “sanal” yokken hayat daha mı tercih edilirdi birkez daha düşünmek gerekir diyorum..
neden? (şimdilik) biraz abartmış. Diğer insanlar da bunu fırsat bilmiş. Ama kronoloji geleceği de sıraya koyabilseydi neden?’in günlüğü oralarda bir yerde olacaktı. (kannaatindeyim).
…taraftarıyım.. hem de çok fazla.. sanal insanlığın bana olumlu getirileri olduğunu düşünüyorum.. daha özgürüz.. hiç bir yerde olmayacak kadar daha özgür insanlar var “sanalistan”da. Aklına geleni söyleyebiliyorsun, kurallar yok, gözünün görmemesi gibi bir durum bile var bazı ilçelerinde Sanalistan’ın.. Ben seviyorum Sanalistan’ı..