yaramın deşilmesi üzerine… temennim. hiç ahkam almadan hafif kuyusuna gömülmesidir. “madem öyle niye yazdın” deyu ikilemimi çakmaya çalışan arkadaşlara tavsiyem; kendi yazınca anlar efem.ne yaptıysam seni unutmak için.önce bıyığımı kestim, sonra yavaş yavaş ona yüklediğim manayı. çok sevdiğim rakamlı yüzüğüm, aylardır 5-10 kuruşlarla beraber bozuk para tepsisinde ikamet ediyor.ayrıldım seninle tanıştığım o şehirden, 6 yıllık emeğimi döktüğüm o mesleğim, o emeğimden.sigaraya başladım, 30 uma yaklaşana kadar bir dal bile içmemişken, o ifrit sigaraya.daha gömüldüm monitöre. “dizüstü”mde resmine bakıyordum diye harici monitör aldım, o gün bu gündür sadece kasa oldu dizüstü benim için. almışken büyük bişey aldım, fena da olmadı diye avutmak için kendimi. nafile sevdiceğim.seni aradığım telefonu 50 ytl den sattım telefoncuya. sana aldığım gül nerde şimdi bilmiyorum.gece gezerken net aleminde, eski okulundaki ve sınıfındaki arkadaşlarının çektirdiği resimlerden oluşmuş iki video buldum. seni görecem diye heycanlandım. durdura durdura izledim. nafile sevdiceğim. AĞLADIM BE İŞTE! ohhh!videoda seni görmeyince, içimdeki yara birkat daha derinleşti. ne kadar zeki ne kadar çalışkan ne kadar dikkatlisin sevdiceğim.ne uzaksın ne de yakın, ne ayrıyız ne de beraber.AMAN ALLAHIM…dün kaydetmeden kapatmıştım bu sayfayı, yazmak istememiştim. içimde daha da büyüdü sancısı. ben de iki kelam tekrar yazayım diye açtım sayfayı. ne göreyim. yazılar kurtulmuş. firefox mu hafif mi? kim yaptıysa… ne diim.geçmiyor, mayası yıla çalınmış sanki günler.hala aşkımdan yanmadı gezdiğim ormanlar.sular soğuk sevgilim,toprak soğuk,hayat soğuk,herşey soğuk.kendimin kışı, senin sonbaharındayım.gel senle ekvatora gidelim 🙂