ipod’lar çok yönlü kullanımlarıyla göz dolduruyorlar..
reklamlar..
Reklamlar…
LuCiuS312 | 17 June 2002 20:45
Biraz önce eve girerken fark ettim. Mailbox ım spam maillerle doluydu. Hayır hayır sanal olanı değil. Real olanı. Aklıma geldi dur dedim bunu gireyim günlüğüme.
Reklam satışta çok etkili bir silah. Hatta bende amatör olarak senaryolar yazıyorum-her ne kadar daha beni keşfedemedilerse de(belki bir reklamcı vs. okurda hayatım kurtulur)-. Çok büyük bir endüstri. Bir şeyler satmak istiyorsanız en etkili yol. Mesela burada mı okudum hatırlamıyorum -erken bunama başladı galiba- Bir kör bir yerde dileniyormuş. Önünde “bu köre bir sadaka” yazan bir tabelayla. Derken oradan geçen bir reklamcı adamı görmüş. Durmuş ve önünde ki tabelaya bir şeyler yazmış. Daha sonra dilencinin önünde ki bez parayla dolmuş vs. Adamın yazdığı yazıysa “Çok güzel bir bahar günü, ama ben baharı göremiyorum”. Yani böyle bir olay bu reklam olayı. Peki reklamların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış. Örneğin kıl yün tüy gymnic gibi bir şeyler var şimdi piyasada. Neymiş sinyaller yollayarak kaslarınızı çalıştırıyormuş vs. Ya da ne biliyim bir sürü temizlik ürününün çeşitli üni.lerden tescilli bilmem neleri var. Ne kadar doğru. O üni.nin döner sermayesine bilmem ne kadar bağış yapmadıkları ne malum. Sadece göz boyamamı yoksa bazı şeylerin fark edilmesi mi. Bunu çözemedim.
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.
yorumlar
reklam suçları;
sinema’dasın film’i izliyorsun, şu her saniye de geçen 25 karelerden birinin orta yerinde
Patlamış mısır al
yazıyor, göz o 1/25sn’lik yareyi beyine gönderiyor, bu bir resim olarak algılanmasada 3-5 saniye de bir tekrarlandığı için altben’e yerleşiyor ve gidip alıyorsun mısır. anlaşılıyor bu yasdaklandı sonra amerika’da türkiyede yapıyorlar mı bilemiyorum tabi.
birde bununla ilgili süpermarketlerde hoparlörlerden müzik eşliğinde,
“hırsızlık kötüdür, yapmayın, hiz hırsın değilsiniz, dürüst bir vatandaşsınız” şeklinde anonslar, çok yüksek bir frekansla veriliyor ve ses olarak algılamasanda, atmıyorsun gofret’i cebe. aklıma geldi işte.
Senin söylediğini Dean R. Koontz’un (sanırım böyle yazılıyor) bir romanında okumuştum. Bir şehir efsanesi olabilir yani.
yok gerçekten var bu olay, bir bakayım belki bir delil bulurum ;o) böyle pek inandırıcı olmayacak ama ben biliyorum olduğunu.
Ya tv de film izlerken ekrana gelen reklamlara ne demeli..Hele birde alt yazılı izliyorsanız…Sorgusuz sualsiz ,film zevkinizin içine …. :))
zeki insan-teknoloji birleşmesi sonucu çıkan bazı reklamları seviyorum ne yalan söyliim durduk yerde:)
ama etkilenen çooook
şöyleeee bir düşündüm ben hangi reklamın etkisinde kalıp koşa koşa para harcadım diye aklıma bişi gelmedi
…filmlerin orjinal adlarını Türkçe’ye çevirirken, çoğunlukla birebir çeviri yapmıyorlar. Bunun nedeni nedir? Bunu kim yapıyor? Mesela bugün Dehşet Treni adında bir film aldım. Filmin orjinal adı Terror Train. Terör treni diye çevirseler ne olurdu sanki?
sanırım o filmi izleyip “ulam nası gazlasakda millet seyretse” diye yapılan bi uygulama. Birde RunawayBride mesela hiç dikkat ettin mi modil delvac reklamı vardı. Fırtınada yıklın bir köprünün yanında ki dik yamaçlardan uçarak geçiyordu koskoca tır. O reklamda tırın plakası çok ilginçti. 34 MD 9999 mobil delvac ve oraya yazılabilecek en büyük rakam 9999. BMW nun bir sloganı. Mükemmellik ayrıntılarda saklıdır. Vs. vs. vs.
vardı mesela. benim en takıldığım reklamdır. Hayat senin, kontrolü kimin?
dur ve kendini parçala
tabi ki dehşet treni olur, terror düpedüz dehşet demek diil mi? Benim en sevdiğim türkçe film çevirisi Spike Lee’nin ‘Mo Better Blues’u dur. Mo = İki, Better = Kadın, Blues = Arasında olarak dilimize tercüme edilebildiğini bu film sayesinde öğrenmişimdir.
blade : bıçağın iki yüzü !?
sacrificer sen benden daha dikkatlisin:)reklam aklımda ama 9999 olayını hatırlamıyorum;
zeka ayrıntıda saklı…
peki 40days40nights a ne buyrulur?elim belim bağlı…bööööö
zebahın 04:48:38 inde bunları mı düşünüyorsun allah aşkına ya. Sadece reklamlara olan ilgimden kaynaklanan bir şey o. Hani yazıyom ya bende. Hani bir gün benide keşfetcekler ya. O hesap yane. :=)))
ama bir arkadaşım anlattı. Porche reklamı varmış. Adamın kullandığı herşeyin üstünde Ferrari yazıyor anahtarlık vs… Arabasında yolda gidiyor. Birden bir toz bulutu geliyor ve hızla yanından geçiyor. Adam neye uğradığını şaşırıyor. Bu arada asfaltta kocaman bir yazı Porche (yanlış yazmış olabilirim). Acaba bu reklam rekabetinde Porche ne kadar tazminat ödemiştir diye merak ettim. Sonuçta isim kullanarak yapılmış bir reklam. Heralde tazminatından çok reklamdan kazandıkları fazladır diye düşündüm.İzleyen varmı?
Ferrarininde acaip rakamlar ödediği reklamlar var. Ama reklam dediğin öle öteki markayı batırmalka olmuyo bence. Yani amaç aslında o da öle ulu orta olmamalı. Mesela M5 in trust la olan reklamı var mı izlemeyen. Nasıl bir şey öle. Benimde BMW ya yazdığım reklamlardan bir kaçını yayınlarım bir ara burda. :Ppp. Ne de olsa hepisi tastikli. Copyright by me.
İçersin aystii layt, giyersin tayt…!!!???
ibrahim tatlıses’in üzerine reklam yazarı yönetmeni, oyuncusu tanımam.
o reklamı bende duydum, ama bana bir ünv.nin dekanı anlatmıştı ve konu reklamda rekabet yasağıydı, önceden bu tür reklamlar vardı ama artık yapılamıyor çünkü yasaklandı diyerek. sanırım kanun çıkmadan önce yapılmış bir reklammış yani büyük ihtimalle tazminat ödememiştir. (anlatan amcanın yalancısıyım; ki mantıklı geldi)