bildirgec.org

reklamın iyisi kötüsü

nazokiraze | 21 April 2009 18:00

Dünyanın en büyük moda devlerinden Christian Dior kıyafetten,parfüme, kozmetikten ayakkabıya her alanda modaya hükmediyor. Başarılı olmanın sırrı iyi tasarım yapmanın yanında reklamdan da geçtigini o da her firma gibi biliyor,ve her ürününü sınırsız reklamlarla tanıtıyor. Ancak Dior ve bir kaç markada daha bulunan bir özellik var ki insan o marka bir şeye sahipse bile sürekli kendi markanın reklamını yapıyor. Dior aksesuarlarıyla müşterileri reklam aracı olarak kullanıyor, çünkü çogu Dior temalı. Bundan kullanan müşteri memnun mu? Ben ona buna Dior marka bilmemne kullanıyorum diye hava atmanın dışında kullandıgı ürünün marka ismi içermesiyle yoldan geçenlere bile reklam yapmış olmak elbette kullanan kişinin işine geliyor. Kullandığı markanın moda devlerinden biri olması kişinin bu markayı kullandıgını belli etmek istemesinin yolu da burdan geçiyor. Yani alan memnun satan memnun.

Christian Dior çantadan,küpeye ,kemerden kolyeye ürünlerinin çogunda ismini sergiliyor. Ürünün en çok görünen yerinde mutlaka kocaman bir D harfi görmek mümkün, bu da kullanılan her ürünün reklam olarak geri döndügünün göstergesi.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.

Reklamın İyisi Kötüsü

pilli pati | 21 February 2007 05:13

Çok yakınlarda, gösterime giren bir reklam var, IKEA’nın fiyatlarında değişiklik yapmadığını vurgulayan…Reklamdaki kadın karakter, kasada ödemesini yapıyor ve verilen para üstüne bakarak, kasanın bir yanlışlık yaptığını, kendisine fazla para iade edildiğini düşünüyor. Koşarak otoparkta bekleyen kocasına sesleniyor ki; kocası arabayı hemen çalıştırsın ve yetkililer, aklı sıra, yaptıkları yanlışlığı farketmeden oradan gazlayıp gidebilsinler. Adam karısını da arabaya alarak otoparktan ayrılırken, kadın çılgınca bir zafer nidası atıyor. Oysa ki; işin aslı, para üstü doğru, yani fiyatlarda bir değişiklik yok.bu bir pilli patisözüdür!Page copy protected against web site content infringement by Copyscape Şimdi gelelim, benim bu konuya neden değindiğime… Biraz milliyetçilik damarıma mı bastı nedir, bu reklam açıkçası zoraki yakalandığım, gafil avlanarak seyrettiğim reklamlardan biri oldu, çıktı. Her nasılsa, ben mutfakta iken ya da başka bir sebeple kanalı değiştirmeye fırsat bulamadan reklam başlayıp bitiyor. Ben sinir olduğumla kalıyorum… Yani, her seferinde reklamda kadının sanki bir hırsız gibi arabasına doğru koşuyor olması hiç hoş durmuyor… Üstelik firmanın birçok diğer reklamında olduğu gibi repliksiz bir gösterim de değil bu. Kadın bir hayli çığırtkan bir şekilde Türkçe konuşuyor. “Acaba?” diyorum, bizim toplumumuza karşı bilinçli yapılan bir “ezik hissettirme politikası” falan mı bu?En sonunda bugün, “Bu firma, akılda kalmak için sanki başka bir reklam konusu seçemez miydi? Bu firmanın hiç mi, bu konularda söz sahibi olan yetkili, Türk çalışanları yok?” diye düşünürken internetten diğer bazı reklamlarını inceleme fırsatı buldum. Gördüm ki; bu firmanın izlediği reklam politikası biraz agresif…Mesela, bu reklam, söylendiğine göre, Fransa’da yayımdan kaldırılmış.Dünya üzerinde birçok şirketin de başvurduğu bir yöntem, aslında, agresif reklamcılık… Zaten diğer başka örneklerden de anlaşılacağı gibi hafif yüz kızartıcı durumlar ortaya koyarak, “hakikaten, reklamda verilen mesaj çok doğru, artık toparlanmanın vaktidir” dedirtiyorlar ve ürünlerini tanıtıyorlar. Harika ama… Bu kadın karakterine yaptırmaya çalıştıkları şey nedir? Ben mi fazla kötümser düşünüyorum?Olmamış sanki…

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.