Peugeot‘un gelenekselleşen interaktif tasarım yarışmasının dördüncüsü önümüzdeki Ağustos ayında başlıyor.İlki 2000 yılında gerçekleştirilen yarışma iki yıl gibi uzun bir döneme yayılan beş ana aşamadan oluşuyor. İlk aşamasında tasarım konusu duyurularak yarışma açılıyor, projeler kabul ediliyor. İkinci aşamada bütün tasarımlar organizasyonun internet sitesinde ziyaretçilerin oylamasına sunuluyor ve bir ön eleme gerçekleştiriliyor. Daha sonra en çok beğenilen on proje Peugeot jüri komitesi tarafından değerlendiriliyor. Üçüncü aşamada kazananların isimleri resmi olarak duyuruluyor. İlerleyen günlerde gerçekleşen Geneva Motor Show‘da birinci gelen yarışmacıya kupası ve ‘çeki’ takdim ediliyor.Organizasyonun ciddiyeti bundan sonra gerçekleştirilen aşamalarda ortaya çıkıyor. Dördüncü aşamada yedi ay gibi uzun bir zaman dilimi süresince yarışmayı kazanan tasarımın bire bir boyutlarda çalışan bir prototipi üretiliyor. Beşinci aşamada ise prototip Frankfurt Motor Show‘da Peugeot’un standında görücüye çıkıyor.
2000-2001 döneminin tasarım konusu “2020 yılı için bir Peugeot” tasarlamaktı. Yarışmaya Türkiye’nin üçüncü sırada yer aldığı seksen ülkeden iki binin üzerinde proje ile başvuruldu. İlk yarışmayı o gün Sırbistan’ın Belgrad şehrinde Uygulamalı Sanatlar ve Endüstriyel Tasarım Fakültesi öğrencisi olan Marko Lukovic Moonster adlı tasarımı ile kazandı. Marko tasarımını geliştirirken geçtiğimiz yüzyılın başındaki otomobillerden ve doğadan – yunuslardan esinlendiğini belirtmiş; aracın ışığa-duyarlı parlak dış yüzeyinin de çevresi ile uyum içinde görünmesini sağlayacağını düşünüyor. Yarışmayı kazanmak Marko’nun profesyonel kariyerinde sadece bir başlangıç noktası olmuş. 2000 yılında bir tasarım ajansı tarafından işe alınarak bazıları Moonster ile de bağlantılı olan çalışmlarla altı farklı endüstriyel tasarım ödülünü de kazanmayı başarmış. Marko bugün Belgrad Üniversitesi profesörlerinden biri. Otomobil magazinlerinde köşe yazıları yazıyor, önemli tasarım panellerinde konuşmalar yapıyor ve şirketler tarafından ürün geliştirilmesi konusunda uzman olarak sık sık davetler alıyor.
2002-2003 döneminin tasarım konusu “geçmişteki bir Peugeot modelinden esinlenerek gelecek için bir Peugeot” tasarlamaktı. Bu yarışmada da iki bin sekiz yüzün üzerinde başvuru ve bir milyon yüz elli binin üzerinde ziyaretçi sayısına ulaşıldı. 2002 senesinde birinci gelen tasarım otuz iki yaşında, multimedya grafik sanatçısı olan Alman Stefan Schulze‘nin 4002‘si oldu. Aracın uzanmış bir aslana benzeyen silüeti ve 1936 model 402‘den esinlenilen ön ızgarası tasarımda dikkat çekmek için kullanılan ana unsurlar. Birinci gelmesinin ardından ünü artan Stefan bundan faydalanarak kendi tasarım ajansını açmış. Tabii ki müşterileri de hiç eksik olmuyormuş.
2004-2005 döneminde yarışmacılardan “yakın gelecek için ulaşılabilir ve elle tutulur bir Peugeot modeli” tasarlamaları bekleniyordu ve bu yarışmadan birinci olarak çıkan araç Moovie oldu. Tasarımcısı yirmi üç yaşındaki André Costa Moovie’yi iki kişilik elektrikli bir şehir otomobili olarak planlamış.
Büyük kapısı ve kapılarla aynı büyüklükte olan gizli tekerlekeri Moovie’nin karakterini oluşturan unsurlar. Aracın dengesine sağlayabilmesi için ön tekerlekler yerine iki adet küreden faydalanılmış. Bu iki küre aracın altına gizlenmiş. Böyle olunca aracın
manevralarını iki büyük tekerleğini farklı hızlarda döndürerek gerçekleştirmesi planlanmış. Bu da araca dar sokaklarda yüksek manevra kabiliyeti sağlamış. Dahice!Gördüğünüz gibi yarışma kazananların önünde pek çok kapı açıyor. Birincilik ödülü harika ama diğer dereceye girenleri de eli boş göndermiyorlar. Haydi kağıdı kalemi elinize alın, Ağustos’da yarışmanın konusu açıklanana kadar eskiz çalışmalarına devam edin. Bütün gelişmeler burada…
