Dostlarımız arasında ” derin,felsefi ” tecrübelerimizle kemal-i sabır timsali olarak biliniriz.Bu cihetten olacak en acı vaziyet ve sıkıntılarında beni arar bulurlar yardım isterler..Bu günlerdeki düşüncem ” aşk” ve aşkı küçütmek isteyen münafıkların hallerini düşünmek, zevalindeki lezzete binaen musibete düşenlere teskin edici merhemler sunabilmek. çalışmalarım bu yönde allahın iziniyle.Bu düşünceler içinde çilehanemizde gün sayarken kapımız çalındı.. Arkadaşım selo idi gelen.Hatır gönül muhabettinin ardından anladım ki oğlanın bir derdi var ama ne?Selo iyi çocuktur; vur eline lokmasını al diye bilinen tiplerden. sonunda ıkına sıkına derdini anlatmaya başladı..Oğlanı yiyip bitiren, gam ve hüznü hülasa edersek; Buncağız, kızın birine meyletmiş..kızı çaya çorbaya falan davet etmiş..amacı kızla başbaşa kalıp,hiss-i serûrundan söz edebilecek ortamı yaratmak..ama anladığım, aşifte bu zarfı yememiş.” Durmadan ters rüyalar görüyorum abi “
” yani ayakların ters mi basıyor olm?”” Yok abi öle değil, benim manitaya yazılan biri var..onu görüyorum devamlı..delirecem abi ! “
Anlattığına göre kaltak, kıvırcık saçlı detaycı bi piçle takılıyormuş..brokermış herif.Mabeyinimizdeki uhuvvet, tarafgirlik kaldırmaz.bunun bilincindeyim ama selo’nun kuvvet-ii maneviyesini güçlendirmek adına kesin sonuç alınacak bir yol önerdim;“olm, istersen piçi dövdürelim..yeraltı dünyasından titiz arkadaşlar var..filo her daim hizmetimizde.”
Bunları söylüyorum ama, bu selo’nun hallerinde de bi tuhaflık olduğunu seziyorum..aslında şık bi arabası, işi gücü kazancı yerinde olan ,boylu poslu aslan gibi çocuktur selo..” Yok abi, şiddet istemem kız yanlış anlar beni,iyicene kaybederim..bana büyü yaptılar büyü abi..hem de papaz büyüsü!..”
“Yok olm.unut şiddeti.şunun şurasında beyin fırtınası yapıyoz.seçeneklerden biriydi.. merak ettim şu senin kızın resmi var mı?”selo, cüzdanına davrandı..özenle resmi çıkarıp uzattı.. lan olm, dua etki sana büyü yapmışlar diyecem diyemiyorum..kıza bakıyorum; tombul bişey..kot pantolon giymiş “yer elmasına” dönmüş. ben resme bakarken selo hala diretiyor,” Büyü abi büyüüüü, papazzzzz büyüsü kessin ve net ! “
Bu angutu elnino gülnino büyütmüşler besbelli..Yoksa çocuğu alıp haydar abiye mi götürsem? ne de olsa kendisi insandaki cinsel dürtülerin sırrına mazhar olmuş derin bir kişi..Ben yaraya merhem ararken selo bira üstüne bira deviriyor..lan nasıl yaparız da şu naturel kaltağın aklını geri alırız? oğlan heba oluyor göz göre göre!..” Abi ben bi su döküp geliyim” düşünmekten helak olmuşum,
” Sittir git, böbreğinin götürdüğü yere kadar yolun var lan”
neyse sonunda selo ağzındaki baklayı çıkardı;” Abi dedim ya hani bana “papaz” büyüsü yapmışlar diye.bi teyze dedi ki; üç gün boyunca ekmeğin kulaklarını ye ondan sonra gece vakti ,normal adımlarla hep kuzeye yürü yürü yürü..önüne ilk çıkan kiliseye gir..”
“Yeter lan bi yere kadar be!”“Abi yeminlen böle dedi gitmemiz lazım nolur bana önayak ol”
oğlanın durumu vahim..çare yok gidicez, muradımız musibetleri kovmaksa kiliseye de gideriz..“peki lan..gidiyoz! ama net bi cevap ver selo; manyak mısın? olm bak ben kuzey muzey anlamam bildiğim bi yer var oraya gidiyoz tamam mı?”
Arkadaş yardımı kapsamında, seloyla doğru modadaki all saints kilisesine gittik; saolsun papaz efendi bizi anlayışla dinledi..selo’ya papaz büyüsü diye bişey olmadığını böyle hadiselerin şiddetli birer imtihan olduğunu söyledi.. sora bizi vaftiz odasına aldı..madem geldiniz dedi size kutsal ruh adına inayet diliyim..bizi karşısındaki sıralara oturttu..”sirkuuuuuuuuuuuut nossosss domottosssss debortusssss nossisssssss orraa porraaaaa nostraaa nobissss “amen amennnn ,gibi zözcükler söyledi..üzerimize kutsal sudan serpti.. ve bizi yolcu etti..Bu olaydan sora selo, kader adaleti içindeki rıza ve teslim ferahlığı ile “aşkının” dönmesini bekliyor..
yorumlar
bu selo, selocanların selosumu?
büyü müyü diye hazır gelmişken gençler, onları bir ayine şahit ettirmek gerekir demiş anlaşılan papaz, inancı kuvvetli papazın canım, eleştiremem yani:))iyi olmuş hepinize! 🙂
güzel.
ekmeğin kulaklarını yemeye devam..
hmm, çivinin çiviyi sökmesi gibi bir papaz büyüsünü de ancak bir papaz bozabilir demek ki!
Her türlü büyü bozulur, nefesim kuvvetlidir, vatikan da 2,5 ay büyü konusunda yap işlet devret ve bozma dersleri aldım. En tehlikelisi kardinallerin yaptıklarıdır, vatikan toprağından bir avuç çiğnemeden bozulmuyor, diğerleri kolay.İnternet üzerinden yapılan çok özel büyüler de biliyorum; üç mesajla karşı tarafı aşık etme, sevgilinin email adresini ele geçirme, klavyeye uzanan elleri taş etme, enter tuşunu kaybetme, bloglar arasındaki şifreleri çözüp internet aleminin derinliklerindeki tüm gizli sırlar…ayrıca deneme amaçlı hafif org da yaptığım büyülerde inanılmaz şeyler keşfettim korktum ve uzun bir ara büyü olayına ara verdim, aramızda gizli seri katiller, eşya fetişistleri, sevgilisinin küloduyla uyuyanlar var, keçi kesen satanist kılıklı köylü,Köpük öldüren, kedi köpek seven,maymun etiyle çinli komşusunu doyuran kızıl sakallı tipler ve erkek parfümü kullanan bıyıklı bir teyze.Amatör olarak büyüyle uğraştığım zamanlarda yapıp çözemediğim büyülerde oldu ama sorun değil tıp ve teknoloji ilerliyor, medyumluk ve astronominin tarihi inanılmaz olaylarla dolu. İnsanlığın çözemediği bir sorun yok, bu yüzden umutluyum.Bazen sıkılınca boyutlar arasında turluyorum, karşıma çıkan cinler tayfasından en sıklıkla duyduğum soru abi bu piramitleri siz nasıl yaptınız sorusudur, ben de olum siz yapmadınız mı doğruyu söyleyin ölümü görün desem de yok abi böyle boş işlerle uğraşır mıyız gibi cevaplar aldım, hafif org ahalisiyle ilgili sorularım da oldu aldığım cevaplar beni çok şaşırttı, iddiaları söyleyip ortamı hareketlendirmek istemiyorum, her şey bir manipüle de olabilir, her ters ayaklı yaratığın dedikleri doğru olsaydı ucubeler hayatımızın vazgeçilmezleri olurdu.Evde kalmış genç kızlarımız için tarifem ücretsizdir.Çocuğu olmayan bayanlar lütfen irtibata geçmesinler, sonra kapıma zenci bir çocukla gelip bu çocuk senden ser-hus diyenlerle uğraşacak gücüm yok.İyilikten maraz doğuyor , insanlığa yaptığım hizmetten usanır oldum. zaten okuldan atılmışım şeytan diyoki git köyüne iki koyun iki inek al, sağ sütünü yap peynirini indir dağdan suyunu, topla ormandan odununu, akşamları köy kahvesinde otur piştirik oyna, köy muhtarlığının internetinden de ara sıra hafife takıl, muhtar gelince demirelli ecevitli yılları konuş, sıkılınca konuyu değiştir olmadı dağdaki keçilere yap büyünü.biri camı açsın yine sıcak bastı buraları.
bir vesile bir araya geldiğim aya yorgi kilisesinin papazı ile bir kaç kelam etmiştim.laf arasında papaz büyüsünü sordum.böyle bir büyünün olduğunu ancak bir çok papazın bunu yapmaya yanaşmadığını söyledi. zira papaz büyüsü kötü amaç ile yapılan bir büyü imiş.kuran-ı kerimde sihir ve büyüden bahseden ayetler olduğunu da duymuştum.ser-hus yorumuna bittim, süperrrrrr :))
büyü de gel çıçık büyü de geğeğeel..!
büyümüş de küçülmüş yavrııımm..
İki melek yeryüzünü dolaşmaya çıkmışlar.tabii insan kılığında…akşam olmuş kentin en zengin evinin kapısını tanrı misafiri olarak çalmışlar.ev sahipleri pek de memnun olmayan bir yüz ifadesiyle buyur etmiş onları.yemek falan teklif etmeden sıcacık misafir odaları yerine buz gibi ve nemli bodruma iki şilte atıp, “geceyi burada geçirebilirsiniz ” demişler. şilteleri betona sererken yaşlı melek duvarda bir çatlak görmüş ve elini uzatarak şöyle bir sürmüş yarığa. genç melek “neden yaptın bunu “ diye sormuş merakla…”her şey her zaman göründüğü gibi değildir” demiş yaşlı melek yavaşça. ertesi akşam melekler bir köy evinde çok fakir ama çok iyiliksever bir aileye misafir olmuşlar. Varları yokları o bir tanecik inekleri imiş. onun sütünü satarak sağlıyorlarmış geçimlerini. ev sahipleri mütevazı sofralarına almış onları .allah ne verdiyse beraberce yemişler. yatma zamanı gelince kadın,” siz uzun yoldan geliyorsunuz, yorgun olmalısınız .bizim yatakta yatın bu gece, biz şu divana sığışırız ” demiş.Güneş doğarken melekler, zavallı adamla karısını iki gözü iki çeşme ağlarken bulmuşlar. hayatta ki tek servetleri inekleri bahçede ölü yatıyormuş. genç melek öfkeden deliye dönmüş “ bunu nasıl yaparsın, bu kadar iyi insanların yegane servetinin ölmesine nasıl izin verirsin…? önceki gece gittiğimiz zengin evinde her şey vardı, ama ev sahipleri bize iyi davranmadılar. buna rağmen sen onların duvarındaki çatlağı tamir ettin. bu fakir insanlar bizimle her şeylerini paylaştılar ama sen ineklerinin ölmesine göz yumdun…” her şey her zaman göründüğü gibi değildir evlat “ demiş yaşlı melek gene…“nasıl yani” diye daha da öfkelenerek sormuş genç melek . ” Her şey her zaman göründüğü gibi değildir” demiş yaşlı melek bir daha.“ilk gittiğimiz zengin evinin o duvar çatlağında, ev sahiplerinin bilmediği yıllar önce saklanmış bir hazine vardı.ev sahipleri zenginlikleri ile mağrur ama paylaşmayı, dağıtmayı sevmeyen insanlar oldukları için onu bulmayı hak etmemişlerdi. çatlağı kapatarak onları bu hazineden mahrum ettim.İneğe gelince, dün gece fakir köylünün yatağında yatarken, ölüm meleği adamın karısını almaya geldi. kadının hayatının bağışlanmasına karşılık ona ineği verdim..Her şey her zaman göründüğü gibi değildir. İşler bazen istediğimiz gibi gitmez, bizi derin üzüntülere, çıkmazlara sokar.Göründüğünde aslında olan budur.eğer inançlı isen, her işte bir hayır olduğunu düşünürsün.o hayrın ne olduğunu da bir süre sonra anlarsın. “Her şey göründüğü gibi değildir…”
övdün mü, yerdin mi valla anlamadım :))