Bir kütüphanede ağını örüyorsun örümcek… İnce, çok ince bir iş yapıyorsun, muazzam bir teferruatı kollarına sarınıyorsun.İki saattir sınırlarını görmeye, seni daha iyi tanımaya çalışıyorum.Şu önümde bir zincirini daha tamamladığın ağın mesela…Çalışma masasının bir kenarına bir şey salgıladın, gelen gidenin kokulu rüzgarlarıyla bir sağa bir sola sallanan ince ipini geldin önüme yapıştırdın. Kimbilir nereden geldin… Sonu yok çünkü zorla görmeye çalıştığım bu şeffaf icraatının… Görünmüyor yaptığın iş, seninki öyle tehlikeli bir gidiş… Şu yanımda oturan çocuğun bir kolunu kaldırmasına bakar harcadığın saatlerinin bir hiçe dönüşmesi… Tıpki bir tusunami gibi…Yoksa görünmezlik midir sana göre daha az tehlikenin kriteri, ne kadar saydamlaşırsan o kadar mı huzurlu olursun… Kurduğun ağlar görünür olsaydı kolayca yani, hiç beklenmeden anında mı silinirdi?İzliyorum da hala, başka başka köşelere gidip gene geri geliyorsun, başlangıç noktana sık sık dönüyorsun. Belli ki işini ciddiye alıyor, sağlamlığı hedefliyorsun. Helal olsun. Senin için hep başa dönebilmeyi mi gerektirir hayat; ya da bizlere verdiğin bir mesaj mıdır : Bir son istiyorsan eğer, mütemadiyen başlangıçlara yönel.Hala kurduğun ağın başlangıç noktasını bulmaya çalışıyorum; başımı aheste aheste yukarı taraf sağa sola yönelterek etraftan deli damgası da yiyorum biliyorum; ama bugün umursamama günüm, bugün bir örümceğin ağlarını, onla kurduğum dostluğun ince bağlarına yorduğum gün. Bugün kimsenin göremediğini gördüğüm, ve eğer göremedikleri şeyi, o ince ipi adımlarının sert rüzgarlarıyla alaşağı ederlerse, belli ki çok çok içleneceğim bir gün. Bir örümceğin ördüğü ince ağlara bağlı bugünkü hüznüm.Sevgili dostum örümcek; bugünden sonra seni bir daha görmeyeceğim; ve şimdi kalkıp gidiyorum oturduğum sandalyeden; inşaatını yerle bir edecek bir insan boyu şiddetindeki depreme şahitlik etmeden.Biraz sonra silinip gidecek saatlerin, emeklerin…Ama yaralanmadan ve yaralamadan yeniden başlarsın sen; çünkü sinsi hırslar yerine içgüdülerin senin umudunla hayatın arasındaki tül perden.Ve şimdi;Hoşçakal…