Ama kendimiz de enerji bitmişti ayaklarım zangır zangır titriyor du. Mahir tribe girdi Kendini robot ölüm sorgulamaya başladı. (Mahir denen şahıs Matrix’e tümüyle inanmış bir insandır) Aman robotlar çarpar haşa… Hepimiz korkmaya başladık. Aklımız da tek bir şey var dı. Mahiri yatağa yatırmak dı, tabi kendimizi de o güzel duygulara sokacak olan ranzamız da uzanıp hayaller dünyasına koşmak istiyorduk.Dördümüz birlikte kol kola girip mahir aramız da alıp yürümeye başladık. Hepimiz yataklarına ulaşmıştık. Yatak da bile acı ile kıvranıyordum, terler boşalıyordum bedenim den yüzümde soluk beyazlık, gözlerim volkan gibi kan dolu şimşek bakışlar ayaklar da güçsüzlük. Gırtlakta kuruluk… Uyumaya çalışmak ve aklımdan geçen beni hiç bir rütbelinin çağırmasıy dı. Daha önce böyle bir olaya olmuştu. Aradan yarım saat kadar geçmiştir.Yüzbaşının postası geldi yüzbaşı seni telefona çağırıyor dedi. Koktumlar tek tek başıma gelmeye başlamıştı bile…Sanntrale kadar zor bela gidebildim. Fakat konuşmam bile anormal idi farkındayım fakat kontrolü ele almak çok zordu. Telefon açtım Emredin Komutanım ! Bilgisayar da elektrik kaçağı var dedi. İçimden Ben ne anlarım elektririkten billmez ayakların da konuşuyordu. fakat korktugum başıma geldi beni evine çağırdı.