orhan pamuk en başından beri okuyan, okumayı günlük hayatında barındırabilenlerin serdar ortacı dır. ne yazmak istediginden veya ne yazacağından önce nelerin okunacağını araştırıp bulup üstüne de bir tutam sansasyonellik serpiştirip sunan pamuk zaten geçen sene de nobeli veren jüri arasında büyük tartışmalara yol açmış ve hatta bu çekişmeler yüzünden geçen sene nobelin açıklanmasında gecikmeler yaşanmıştı. kısmet bu seneymiş nobel ödülü olarak verilen paranın miktarını burda telaffuz etmeyeceğim. ee orhan hade koçum hayırlı işler.
Yıllardır ne zaman bir anket, bir form, bir cv dolduracak olsam ilgi alanları kısmına gelince takılırım. Be Allah’ın kulu! hobi niyetine gazeteden küpür kesip saklasan öpüp başımın üstüne koyacağım; o bile yok.Bok atmak gibi olmasın ama bu durumun Türk insanının ortak özelliklerinden biri olduğunu düşünüyorum.Nobel ödüllü almış diğer insanların meşkalelerine, ilgi alanlarına baktığımda da aynı hislere kapılıyorum. Orhan Pamuk’un yanlarında, nasıl diyorsunuz, sakil kaldığını görüyorum. Onun da anket dolduran ben gibi rahatsızlık duymuş olabileceği, “bende birşeylere hassasiyet göstermeliyim” demiş olabileceğini düşünüyorum.Neticede onu da benim gibi işe aldılar. Belki o kısmı boş bırakmamak en iyisi.Asıl şimdi sıra geldi fen bilimleri dalından konuştu mu mensubu olduğu vatanı incitecek, güncel konuların polemiğini yapabilme yeteneğine sahip bir aday çıkartmaya. Nasıl olsa tekniğini kaptık. Nobel kolay kazanılmıyor beyler. Kalp kıracaksınız kalp.
Orhan pamuk Nobel Ödülünü haketmiş değerli bir edebiyat adamıdır. Lütfen haksız ve gereksiz eleştiriler yapmayalım.Bu eleştirileri yapanlara soruyorum: acaba Orhan Pamuk’un tek bir kitabını anlayarak okudunuz mu?
Son 2 kitabını okumadım, Yeni Hayat beni Orhan Pamuk’tan soğutmuştu; daha naif, daha her okuyucu anlasın tadında gelmişti bana.Ama sadece Kara Kitap veya Cevdet Bey ve Oğulları için bile değer bu ödül.Orhan Pamuk’u sevmeyebilirsiniz, yazar veya insan olarak, ama Kara Kitap mutlaka okunmalı bence. Özellikle İstanbul boğazı ile ilgili bir bölüm var ki bu memlekette yazılmış en güzel fantazyalardan biridir.
aslında emsvizyon dediği gibi ülkemizdeki nobel ödülünü reddetmiş kişilerin neden redettiği çok önemli. nobel ödülününde son yıllardaki seçimleri neler onlarada bakmak lazım hani nobel ödülünü veren kişilerin bakış açısını bilmek adına. orhan pamuk haketmişmiş yaşasınmışmış bunlar daha sonra tartışılacak şeyler bence.
Kendimden bir kopipeyst yapayım.Ayrıca bugünkü gazetelere baktığımda; tek başına veya tamlamada sıfat olarak kullanılmış her Türk kelimesi gördüğünde, duyduğunda havalara sıçrayarak itiraz eden bir dizi sömi-dömi “Türkiyeli” entelektüel kardeşimizin, “bir Türk’ün Nobel alması ne kadar da şey oldu” halindeki yorumlarını okuyunca ben de çok şey oldum, duygulandım; ülkenin böyle zor zamanlarda sembol olmuş bir isim etrafında birleşmesinden dolayı kıvandım.
bireysel olarak yazı işini bu aşamaya getirmesi takdir edilmeli ve kutlanmalı. toplum içinde böyle bireyler bulunmasını ve çoğalmasını desteklemeliyiz. “adi herif ülkesine sövüp nobel aldı” demek yerine edebiyat mesleğini o çapta ve benzer uluslarası bağlantılarla icra edip ülkeye sövmeyen yazarlarımız niçin yok bunu düşünmeliyiz.
Gecmis yillarida gosteren bir liste suradaBagzi isimler (ve yukaridaki arkadasimizin yorumlari):Harold Pinter–(Avrupa’ya yalaklik yapti ve nobeli kapti (?)).Günter Grass–(O tam yalaka canim..Ayni zaman da ulkesine de sovuyordu zaten(?))..Gabriel García Márquez–(Ooo, Onun Avrupa yalakaligini bilmeyene mi var zaten(?))…Pablo Neruda–Yok canim..O sair falan degil..O yalnizca Avrupa’nin yalakalarindan birisi..(Bu liste uzar da uzar..)(Arkadasimiz yorumlarina devam ediyor)(Ama o listedeki insanlarin hic birinin edebiyat ve yazarlik ile ilgisi yoktur.. (?)Onlarin hepsi yalakadir. (?)Avrupa’ya yalakalik yaptiklari icin odul almislardir..(?))———————Utanin yahu..
Bir Türk olarak gurur duydum. Orhan Pamuk’un dediği gibi bu ödül Türkçe’ye, Türk kültürüne ve tüm Türkiye’ye verilmiş bir ödüldür. Siyasi sebeplerden verilmiş olsa, geçen sene Orhan Pamuk bu yüzden daha çok gündemdeydi, o zaman alırdı.
ödülün türkçe ye verilmiş olabilmesi için karar vericilerin eserleri türkçe asıllarından okuması ve öyle değerlendirmeleri gerekmez mi?bununla birlikte söz konusu açıklamasında tek cümle içinde bu kadar “türk” sözcüğünün geçmesi bana samimiyetsiz geldi. şu turkcell reklamlarında kameraya duygulu duygulu bakaraktan “oğlummm! canım oğlummm!” diyen doğu ekspresi elemanı ya da her lafını “annecim!” le bitiren bizim gs li arda nın replikleri gibi duygusal yönü ağır basan bir pazarlama hilesi olduğunu düşünüyorum.kendi adıma ödülde bir payım olmadığını söyleyebilirim. ödül pamuk un ödülüdür.beni ortak etmesin.ayrıca hayırlı da olsun.
Bir Türk olarak gurur duymaya devam ediniz(nobelinizle).Onlar hiçbir zaman akıllarından geçenleri direk soylemezler ,bekledilerse bu zamana kadar vardır bir bildikleri.Nerde görülmüş asıl siyasi sebeplerini açık ettikleriki biz muhakkak açık veririz bi yerde.Belki de bizi bizden iyi tanıyorlar.Ki onların istediklerini içimizden biri çıkıp soyledi zaten.Ve yasa kabul edildi, (harika bir zamanlamayla nobelimizi aldık) bizim payımıza da nobelimize bakıp bakıp kendimizi mutlu etmek kaldı .Gayet de başarılıyız sanki..
orhan pamuk bu ödülü alır mı almaz mı bilinmez. ama bunu kaldıramayanlar yazdıkları bütün kitapları alırsa iyi olur. bazıları diyecek ki yok canım alamazlar, alırlar alırlar. hatta alacakları şeyleri burda sıralarsak değil hafif, google yetmez.
ödül alanın hak edip etmediği o ödülün ne amaçla verildiği gerçeğini ne yazık ki yok etmez.yada ödül almayan birinin de ödüle hak etmediğinide göstermiyeceği gibi. yada geri çevirenin…ayrıca google da, alınacaklar listesini iyi bilen benibeklemekaptan gibiler için çok iyi bir kaynaktır ona yeteceğine eminim..
He he heee :))En sevdiğim sohbet konularından bir “aya çıkmamız” ise diğeri”nobel almamız”dır.Bizden de ala ala Orhan Pamuk aldı.Onun hakkını da Emin Çölaşan’la Mustafa Balbay verdiler.Burada da bir yazı var.
Dün akşam izlediğim Nihat Genç’in ilginç bir söyleminden sonra birçok insanımızın da aklındaki soru olan “Orhan Pamuk bu ödülü hak ediyor mu?” sorusunun cevabını öğrendim. Nihat Genç bu adamın bir hırsız olduğunu söyledi. Bir roman ismi vermişti şu anda hatırlamadığım(fakat eğer youtube.com’da falan araştırılırsa programın tekrarına ulaşılabilir). Oh, kötü oldu şimdi Orhan Pamuk’u savunanlara. Daha da kötüsü Orhan Pamuk bu iddialara karşı kendini savunabilecek mi?
işin aslı nihat genç’i bir kriter veya klavuz olarak görmüyorum. ancak şu bir gerçek ki o. pamuk’un aldığı ödül ülkemizde bir mutluluk vesilesi olamadı. şaibe ile gölgelendi.bu tatsızlığa sebep olması pamuk’u sevilmeyen adam yapmaya yetiyor.
ne olursa olsun ödül verenler 50 yıl sonra politik tartışmaların hepsinin unutulup buna mı nobel ödülü verilmiş denmeyecek bir seçim yaparlar. ayrıca sanmıyorum ki ödül veren komisyondakilerin edebiyat bilgisi hırsızlıkla suçlayanların edebiyat bilgisinden daha az olsun.
işin aslı nihat genç’i bir kriter veya klavuz olarak görmüyorum.huriki
zaten görüntüleri izlerseniz, pamuk “benim kitabım” diyor diye giydiriyor, üç beş dakika sonra kendi kitaplarının adını sayıyor 🙂 genç, tutarsızlıklarıyla klavuz olma özelliğine sahip değil zaten (yine de severim, ayrııı).kitaplarının satışı, trend ve pompalama olduğu için bu derece yüksektir demek ve s.ktir çekmek; güncel sıkıntılar gereği göz dönmesi ve tepeye kan sıçraması sonucu bir anlamda.ne bileyim, ben bedrettin cömert‘in bir zaman yazdığı “eleştiriye beş kala” türünde, nazım ve hasan hüseyin karşılaştırmalı yazılar tadında eleştirileri sıralayanları aramaktayım sadece 🙂
Türk kelimesini her duyduğunda alerjik reaksiyon veren, hatta son yıllarda ‘Türkiyeli’ kelimesini şiar edinen Batısalcı, çağdaş ve de demokrat şahsiyetlerin; Orhan Pamuk’a Nobel verilmesiyle birlikte “Bir Türk yazarı en büyük ödülü aldı” frekansına geçmeleri ve bununla da yetinmeyerek “sevinin küçükler, övünün büyükler” hallerinde, kendilerinden beklenmeyecek “ulusalcı” havalara girmeleri gayet eğlenceli.Monsieur Belge’nin tabiriyle, “Orhan Pamuk’lar üreten Türkiye”nin bu çağdaş evlatlarıyla, “Orhan Pamuk’ları yok etmeye çalışan” karanlık güçler arasında “ölümüne bir mücadele” varmış (15 Ekim 06-Radikal). Kalburüstü bir entelektüelin bile meseleyi böyle koyması; hatta dünya ve Türk edebiyatı alanında sahici uzmanlığı olan bir insanın Nobel Ödülü ve Pamuk konusunda tamamen siyasal-konjonktürel bir yaklaşım sergilemesi karşısında ne demeli?Bu demokrat tutum karşısında titredim ve Fransız Meclisi’nin “soykırım palavradır” diyenleri hapis ve para cezasına çarptıran son kararını hatırladım.Bizim Tanzimat ulema-i illuminati’si, mütareke münevveri, kendini bulamamış Cumhuriyet aydını ve son olarak modern-oryantalist-şikayetçi enteli; hem devletten beslenen hem Batı’dan sebeplenen geniş spektrumlu bir kapıkulu geleneğiyle kendini ifade eder.”AB’ye giremezsek, Ortadoğu ülkesi olarak kalırız” halindeki feryat figan aydınlarımız, Türkiye’ye olan inançlarını o kadar kaybetmişlerdir ki (tabii vardıysa); Fransız Meclisi’nin son kararını bile, “Yalnız ayıp oldu biraz, Fransa’ya yakışmadı, Voltaire’in ülkesi bunu bize yapmamalıydı” taraflarından, yavaş yavaş “pire için yorgan yakmayalım, avantalarımızı bırakmayalım, milletimizin o müthiş hafızasına güvenebiliriz” taraflarına gelmektedirler.Zaten Orly katliamının sorumlusu, eski terorist yeni parlamenter Patrick Deveciyan Bey’in dediği gibi “Meclis’in 2001’deki Ermeni Soykırımı kabulünden beri, Türkiye-Fransa arasındaki iş hacmi yüzde 30 oranında artmış”tır. Meclisinin son aldığı karardan sonra, bu durumu gülerek TV’de dile getiren Deveciyan aslında haklıdır; bundan sonra boykot falan değil, ancak iş hacminin daha da büyümesi beklenebilir.Dolayısıyla ve aslında aydınlarımızın ülkeden ümit kesmesi ve Batı’dan icazet alma temelli (Nobel dahil) bir noktada birleşmeleri hiç de maddi temelsiz değildir. Türkiye, devletiyle ve milletiyle boğazına kadar kepazelik içerisindedir. Bununla birlikte, hal böyleyken ve hiçbirimiz bunun dışında değilken; siyasal tarihi ittifaklardan ziyade boğazlaşmalarla dolu olan; daha 60 sene öncesine kadar, milyonlarca sivili gaz odalarında öldüren Naziler veya Dresden’deki gibi üzerlerine bomba atarak imha edenMüttefikler’in ikamet eylediği Avrupa’yı, sırf hal-i hazırdaki AB gibi geçici bir oluşumu kriter alarak vizyon saymak nasıl açıklanabilir? Yaşadığı zamanı sadece aktüel parametrelerle değerlendiren, tarihin hep ileriye doğru bir seyir izlediğini sanan ve Batı’ya yaslanarak iktisadi bir ikbal ve sosyal bir kimlik edinmeye çalışan kardeşlerimiz; şu sıralar Pamuk Bey’in aldığı Nobel sonrası doğal olarak bir mevzi kazanmış ve fakat doğal olmayarak, mükafatlandırılmanın tadını çıkarmak yerine, kendini “ulusalcı” gibi Türkçe dahi olmayan bir kavramla tanımlayan Türklere karşı bir taarruza kalkışmıştır.Bu “ölümüne savaş”ta, bir tarafta Florya Köşkü’nün bahçesine kaçak bina yapacak kadar şuursuzlaşmış; kendi tarihine soykırım uygulayan; geçmişiyle hesaplaşmayan, hatta onu bile yabancıdan okumak zorunda kalan; yağmacılık, spekülasyon ve ormansızlaştırmayla, toprak bütünlüğünü PKK’lı teroriste gelmeden kendisi ortadan kaldıran; kendi vatanında işgalci durumunda yaşayan ve tüm bunları örtbas etmek için “sapına kadar” milliyetçi, “ulusalcı”, çılgın Türklerci bir söylemi önde tutan bir resmi ideoloji…Diğer tarafta ise bu rezaletten “görev” çıkararak, özellikle insan hakları ve azınlık hakları gibi yeni ekonominin gözde sektörlerindeki yatırımlarıyla prim yapan; insanın ve milletin içler acısı halini, psikolojisini ve davranış özelliklerini edebi olmaktan ziyade, klişeleşmiş siyasal-sosyal kodlar için malzeme sayan; Fransa gibi ayağı b..tayken öten horozu demokrasinin sesi zanneden (bilindiği gibi Fransa demokrasinin falan değil, tersine cumhuriyet geleneğinin temsilcisidir); yüzünü Batı’ya sırtını Doğu’ya dönmüş Orhan Pamuk’lar…Bu tarafların verdiği savaşın; Türkiye için değil, Türkiye’yi idare için, yani iktidar için yani kendileri ve kendileri gibi düşünenlerin para ve güç kazanması için olduğu bellidir. Yoksa tarafların birbirlerine çok benzedikleri ve aynı kaplarda hem yedikleri hem hacet giderdikleri de bellidir.Tabii Nobelli yazarımız her halükarda M. Belge’den daha zekidir ve yeni payesinin de getirdiği genişlikle kendisini bu savaşın dışına taşıyacak ve hatta ilk fırsatta “canlarım, ulusalcı insanlarım” şeklindeki kontrataklarıyla, “tüm millete mal olmuş” olacaktır.
Kuşkucu bokcu analizci beyin faaliyetleri uzmanımız yine bi kaç pespaye insan tipi tanımlamış ve bunlar çerçevesinde ne olduğunu açıklamış. Orhan Pamuk nobeli yazdıklarıyla haketti bence. Çok tarzım olmamakla birlikte sanırım kimse kötü veya sıradan yazdığını söyleyemez. Bu sikik teorileriniz geçerli olsaydı amcacım nobeli önce Yaşar abiye verirlerdi. Orhan Pamuktan çok daha kürtçü ermenici ve lobici bi abimizdir. Size gelince şirazenizi kaybetmiş saçmalamaktasınız bi sussanız iyi olur kanımca.
Daha önce çeşitli vesilelerle tanımladığım bazı pespaye insan tiplerine değinmemiştim. Ama onlar kendilerini hemen hatırlatmışlar. Fakat kaldıkları yeri hatırlamadıkları için, bunların bir şiraze taktırmasında fayda var.
‘Ne yapayim ben boyle aydini’ diyen besibirlik basi pasami hatirladim birden nedense. (gercekten kendilerini tebrik etmek lazim: Bu sekilde, ‘ne yapayim ben boyle aydini’ diyebilecek nesiller yetistirmek istemisti pasamiz. Ve oldukca basarili olmus gozukuyor)Bu ulke de hic mi aydinlar oldurulmedi yani?Sabahattin Aliler, Mumcular, Ucoklar , Tutengiller ..arastirin, bakin bakalim nasil bir liste cikacak onunuze. Aydinlarimizi yakmadik mi oteller de? Bu ulkeden kacirip vatan haini ilan etmedik mi aydinlarimizi?Bunun adi olumune bir mucadele degilmidir?Turkluk ve turkiyelilik ile ilgili olarak ta su siiri yazmadan gecemeyecegim:Pülümür’ün Yaşsız KadınıPülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onuYaşını sordum, bir giz gibi güldüKimi seksen dedi köylülerden, kimi yüzYüzüne baktım… bir giz gibi güldüBir asa vardı elindeBir solmuş krallığın Kadifeden harmanisi üzerindeBir Hititliydi o, bir Selçuklu Bir Ermeniydi, bir Kürttü Bir Türk…Yaşını sordum, bir giz gibi güldüKoluma girdi bir soylu kadıncaTozlu köy yolunda sürükleyerek eteğiniBeni bir tek gözlü sarayına götürdüKoy yapısı kulübesinin Zamanı onda yitirdim benYitik zamanlara onda eriştimEn soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayındaBir taç gibi kondu başıma Türkiyeliğim.
orhan pamuk’un kişisel becerilerinin yaşar kemal’den çok daha ileri olduğu apaçık bir gerçektir. bundan öte yaşar kemal ödül için gereken minimum edebi standartları tutturmakta zorlanmıştır. kendi dönemi için bile modası geçmiş bir stili vardır. doğal olarak vermek isteseler bile ödül verememişlerdir. kundera da ödül alabilecek aşamaya geldiğinde yazdıklarının ve ve görüşlerinin modası geçmiş olduğu gerçeğiyle yüzleşti. yaşı da epeyce geçkin olduğu için nobelsiz gidecekler kervanına katıldı.auster tahminimce kazaya kurban gitmezse en az bir 20 yıl daha yaşayacak gibi görünüyor ve bu arada da bir gün mutlaka nobellenecektir. çünkü 7-8 yılda bir gerçek edebiyatçılara da bu ödül yalnızca edebi duruşlarından ötürü verilmektedir.
guardian’daki bu yazıda harold pinter’ın sayın baby700’e cevap veren sözlerini de alıntılamışlar.”In the words of Pinter: ‘Pamuk is a great writer, and this award could not be more appropriate.'” (pamuk büyük bir yazardır ve de ödül ancak böyle şahane birine verilebilirdi) demiş.burda daha geniş bi haber var.margareth atwood, maureen freely de romanlarını kıskananlar politik nedenlerle aldı diyolar, diyor.burdaki okur yorumları da çok tanıdık.
hayır benim anlamadığım bu kadar konuşmaya gerek yok gerçekleri tarihçiler söyleme yetkiye sahipler sen neye güvenerek bu soykırım vardır diyebiliyorsun orda kitapta yazdın ya tamam bu adam bak gerçekleri söylüyor işte avrupalı tamamdır bulduk nobeli verecek bi yalaka ve hırsız yinebak bu seferde boşa gitmedi nobel iyi oldu iyi
Tekrar hatirlayayimNobel listesinde, Harold Pinter, Günter Grass, Gabriel García Márquez, Pablo Neruda (vb) isimler var.Yani siz, simdi, onlar bu odulu haketmediler, bu odul bir tek yalakalara verilir diyerek nobel odulu almis herkese yalaka mi diyorsunuz?Yoksa, birden bire, bu yil mi yalakalara verilmeye baslandi bu odul?
ben ödül alan herkese demiyorum sen nerden bunu cıkardın anlamdım ama bana şimdiye kadar verilen butun nobel ödülerinin gercekten hakk eden kişilere verilidğini ve tarafsız bir şekilde karar verildiğini anlatırmısın
“avrupalı tamamdır bulduk nobeli verecek bi yalaka ve hırsız yine “Sozleri ile ne demek istedigini aciklayabilirmisin oyleyse?Ben mi yalnis anladim acaba?
halla aynı yerde konusyosun ben onu sankı butun odul alanlara soyedığimi sanıyosun bana asıl soylemek ıstedğini soyle bence neden yazdığımıda cok iyi biliyosun ve odul verılenkiişiler bir daha bak ve bıraz dusun sorgula oyle soruma cevap ver
Vallahi ne diyeyim.Ben “avrupalı tamamdır bulduk nobeli verecek bi yalaka ve hırsız yine” sozlerinden, avrupalilar surekli olarak yalaka ve hirsiz birilerini ariyorlar bu odulu vermek icin dedigini cikardim.Simdi sayet oyle degil ise onumuzde bir iki alternatif var:a-avrupali genellikle odulu verecek bir yalaka ve hirsiz arar.a.1_ Avrupali bir yalaka ve hirsiz buldugunda bu odulu verira.2_ Sayet bulamaz ise o zaman odul verilebilecek yalaka aranir. Bulurlar ise verirler odulu.a.3_ Sayet yine bulunamaz ise bu sefer yalnizca hirsiz aranir.a.4_ Sayet yine bulamazlar ise, bir yazara odulu oylesine verirler.b- Nobel odulu verilir iken hirsizlik ve yalakalik zaman zaman aranir. (Sayet bu b sikki dogru ise o listedeki diger yalakalari yazarsan sevinirim)c-Nobel odulu verilir iken hirsizlik ve yalakalik aranmaz.Yukaridakilerden hangisi acaba?
hmm sımdı hangısını seçsem acaba gercekten cok zor bır soru ıle karsılastım sıklarda bırbırıne cok yakın acaba hangısının işaretlesem orya soyle bır sık eklesen bence cok daha ıyı olur mesala d- sıkı orhan pamuk yazdığı eserlerde yapılan propaganda gercekten ınsanların beynını yıkmaya ve toplumları buyuk bır zan altında bırakmay yetıyo buda zaten parcalanması ıstenen ülkerlerın bıreyleri arasıdakı etnık catısmayı körklüyo ve dış baskılar sayersınde ülkeye yaptırımlar uygulanmasına zemin hazırlıyo boyle su anda yaşadığımız bır sözde ermenı soykırımı ve azınlık haklarını konuları carpık bir sekılde ve yanlıs bır sekilde halkın benliğne kazınmasını sağlıyor dıye bır sık olsa galıba analtmak istedıklerimi acıklar bırazda olsa
Fazıl Hüsnü Dağlarca: “Siyasi!” (link bulamadım ama Cumhuriyet in16.10.06 tarihli gazetesinde bulabilirsiniz geniş haberi!)İçimi acıtacak itham ise, bu sene 1 e 100 verdikleri Paul Auster in ilerde nobel alırsa Yahudi kimliğinin öne çıkarılması olacaktır. O sadece “Cebi Delik” bir yazar…
kar adlı romanı okudunmu hiç okuduysan bana anlatırmsın ne anladığını boş bir hikaye dışında tek bir sey kalemi güçlü ama bir ilke tasımadığını hiç bir doğru amacı olmadığın cıkarabıldınmı su anda dıyorumkı keşke o kitapın kapağını bille acmasydım üstü kapalı kapitalis düşünceyi yazmaktan başka ne verdiğni cıkaramadım neye anladım bide biliyomusun insaların ne kadar kolay uyutulduğunu görmemde kıtap yardımıcı oldu ve sadece reklama dayalı bir okur kitlesine sahıp olduğunu. aaa bak yenı cıktı avrupada cok tutulmus bende okuyım o entel sınıfa gırıyım hemen sonra sorduğumda guzel evet cok modern bir yazar konu sende okulamsın diye amacsız cevaplar ne peki kardesım bu adam ne dıye g. yırtıyo dedikce orda anldımki boş beyinler topluluğuna sahip ve onları nasıl kulanıcağını gercekten cok iyi bildiğini anladım
en azından Knut Ahnlund gibi bir asli üyenin istifa etmesine sebebiyet vermediği için sevinmemiz gerekir.biraz etrafa bakınırsak kendisinin politik seçim suçlamasına maruz kalmış tek nobel sahibi yazar olmadığını görürüz. aksine epey uzun bir liste var.1999 yılında isveçli bir edebiyat eleştirmenin “bu sıralar Asyalı bir lezbiyen ideal bir aday olurdu” demesi komik olmuş. Bu önermenin akabinde 2000 yılında Asyalı kısmına Gao Xingjian ve 2004 yılında lezbiyen kısmına Elfriede Jelinek layık görülerek bence korku filmine dönüşmüş.
Orhan Pamuk u sevmem ama adam edebi olarak guzel yaziyor. Nobel odullerinin siyasi yonu vardir, buyuk ihtimallede son yillardaki siyasi(!) cikislarindan dolayi almistir bu adam bu odulu ama iyi bir romanci oldugunuda belirtmek gerekir. Bir cok populer avrupali edebiyatci eline su dokemez Orhan Pamuk un. Son yillarda disardan bize bestseller diye empoze edilen edebiyat kitaplarina bakiyorum, okuyorum da Orhan abi hepsine bes ceker diyorum.
bir de şu “sartre nobeli elinin tersiyle itti”, “yer mi o kadar delikanlı olmak” geyiğini yapanlar var. Tam geyik be kardeşim. Sartre kimdir, nedir? Artist midir? Ne sebeble reddetmiştir nobeli? hiç mi merak etmezsiniz. Düzmece hissiyatların adamısınız be.Hadi onu geçtim, o kadar bayıla bayıla seyrettiğimiz reality showlar yayınlandı onlardan da mı ders alamadınız? Mesajlarınızla destek olduğunuz hangi aday bir Polat, bir Deliyürek, bir Clark Kent olabildi ki daha hala osuruktan kahramanlık hikayeleri bekliyorsunuz.Bu geyiklerle köşe yazan, hayatını idame ettirenler var be.
en sevdiğim yazarın dünyanın en prestijli edebiyat ödülünü alması ne güzel. kaç tane yazarın daha önce eserlerini okuma şansımız oldu bu ödülü kazanmadan? Hamingway,Neruda,Marquez,Grass..hepsini sonradan keşfetmiştik. Orhan Pamuk’a nobel kazandıran yaratıcılığın asıl sahibi, İstanbul ile ilgili hürriyet’ten bir yazı. Yeniden, yeniden tebrikler..
Yüzde yüz bir pislik var ki kanında,Soykırımı icadı yaptı sonunda.Türkiye’nin şu en hassas anında,Onu yalanlayan tarihe kızar,Böylesi hainler oluyor yazar.Nerden çıktı şimdi durup dururken?Dört yandan ülkeyi düşman bürürken,AB’ye gün be gün hesap verirken,Hayâlî ölüye mezarlar kazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Kıvırmayı bırak, erkek ol erkek,Bir buçuk milyonu saydın mı tek tek?Üç kuruş paraya satılmış köpekEline bir kemik geçince azar,Böylesi hainler oluyor yazar.Dönen dolapları ibretle seyret,Ermeni bu kadar göstermez gayret.Kraldan daha çok kralcı, hayret!Kafayı ‘soykırımı’ sözüyle bozar,Böylesi hainler oluyor yazar.Eğer bir soykırımı varsa ortada,Türklere yapıldı Erzurum, Kars’ta.Tarihi git öğren, birazcık sus da,Doğu baştan sona hep toplu mezar,Böylesi hainler oluyor yazar.Azerbaycan’a git, gör soykırımı,Yürekler acısı Türk’ün durumu.Bir daha bilmeden yapma yorumu,Azeri kanıyla doluyken Hazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Batı’nın gözünde arttı değerin,Onlardan bir daha kaptın ‘aferin’.Küpe de taktı mı efendilerin?Midesi dolunca dili hep uzar,Böylesi hainler oluyor yazar.Anan mı Ermeni, baban mı senin?Ailenden var mı hiç katledilenin?Seni bu ülkede ‘aydın’ edenin…Alçaklık yaptıkça bulursun pazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Ekmeğini yediğin bu Devlete,Seni adam sayan yüce millete,ihanet ederek düştün zillete!..Aman ha dikkat et, değmesin nazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Bir adam olursa doğuştan yamuk;Soyuna düşmandır, düşmana pamuk.ERBABÎ, yakana yapışır CMUK,Unutma, bu millet oyunu bozar,Böylesi hainler oluyor yazar.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
guardiannew york timeswashington post
sayın baby700ü anmadan olmaz.
orhan pamuk en başından beri okuyan, okumayı günlük hayatında barındırabilenlerin serdar ortacı dır. ne yazmak istediginden veya ne yazacağından önce nelerin okunacağını araştırıp bulup üstüne de bir tutam sansasyonellik serpiştirip sunan pamuk zaten geçen sene de nobeli veren jüri arasında büyük tartışmalara yol açmış ve hatta bu çekişmeler yüzünden geçen sene nobelin açıklanmasında gecikmeler yaşanmıştı. kısmet bu seneymiş nobel ödülü olarak verilen paranın miktarını burda telaffuz etmeyeceğim. ee orhan hade koçum hayırlı işler.
Yani edebiyatçılarımızdan bir nobel ödülü alan var niye kıskanıyoruz ki.
Yıllardır ne zaman bir anket, bir form, bir cv dolduracak olsam ilgi alanları kısmına gelince takılırım. Be Allah’ın kulu! hobi niyetine gazeteden küpür kesip saklasan öpüp başımın üstüne koyacağım; o bile yok.Bok atmak gibi olmasın ama bu durumun Türk insanının ortak özelliklerinden biri olduğunu düşünüyorum.Nobel ödüllü almış diğer insanların meşkalelerine, ilgi alanlarına baktığımda da aynı hislere kapılıyorum. Orhan Pamuk’un yanlarında, nasıl diyorsunuz, sakil kaldığını görüyorum. Onun da anket dolduran ben gibi rahatsızlık duymuş olabileceği, “bende birşeylere hassasiyet göstermeliyim” demiş olabileceğini düşünüyorum.Neticede onu da benim gibi işe aldılar. Belki o kısmı boş bırakmamak en iyisi.Asıl şimdi sıra geldi fen bilimleri dalından konuştu mu mensubu olduğu vatanı incitecek, güncel konuların polemiğini yapabilme yeteneğine sahip bir aday çıkartmaya. Nasıl olsa tekniğini kaptık. Nobel kolay kazanılmıyor beyler. Kalp kıracaksınız kalp.
nobel almak için akıllı olmak gerekir sanırdım… neyseki ülkemizin nobeli red etmiş daha nice değerleri var… orhan pamuk neci ki?
alsın baksın baksın dursun hatta münasip bi yerlere saklasın.
times resmi tarihi reddedn türk nobel aldıguardian liberal türkiye’nin kahramanına nobelwashington post doğu batıyla buluşuncaslate o.p. türk hapishanesinden nasıl kaçtıthestar nobel türkiye’yi böldüonline athensinternational heral tribuneresmi nobel sayfası update edilen link
ben hala tamamını alabileceği konusunda şüpheliyim. insan üstü bir çaba sarf etmesi gerek!
Orhan pamuk Nobel Ödülünü haketmiş değerli bir edebiyat adamıdır. Lütfen haksız ve gereksiz eleştiriler yapmayalım.Bu eleştirileri yapanlara soruyorum: acaba Orhan Pamuk’un tek bir kitabını anlayarak okudunuz mu?
Son 2 kitabını okumadım, Yeni Hayat beni Orhan Pamuk’tan soğutmuştu; daha naif, daha her okuyucu anlasın tadında gelmişti bana.Ama sadece Kara Kitap veya Cevdet Bey ve Oğulları için bile değer bu ödül.Orhan Pamuk’u sevmeyebilirsiniz, yazar veya insan olarak, ama Kara Kitap mutlaka okunmalı bence. Özellikle İstanbul boğazı ile ilgili bir bölüm var ki bu memlekette yazılmış en güzel fantazyalardan biridir.
aslında emsvizyon dediği gibi ülkemizdeki nobel ödülünü reddetmiş kişilerin neden redettiği çok önemli. nobel ödülününde son yıllardaki seçimleri neler onlarada bakmak lazım hani nobel ödülünü veren kişilerin bakış açısını bilmek adına. orhan pamuk haketmişmiş yaşasınmışmış bunlar daha sonra tartışılacak şeyler bence.
Kendimden bir kopipeyst yapayım.Ayrıca bugünkü gazetelere baktığımda; tek başına veya tamlamada sıfat olarak kullanılmış her Türk kelimesi gördüğünde, duyduğunda havalara sıçrayarak itiraz eden bir dizi sömi-dömi “Türkiyeli” entelektüel kardeşimizin, “bir Türk’ün Nobel alması ne kadar da şey oldu” halindeki yorumlarını okuyunca ben de çok şey oldum, duygulandım; ülkenin böyle zor zamanlarda sembol olmuş bir isim etrafında birleşmesinden dolayı kıvandım.
bireysel olarak yazı işini bu aşamaya getirmesi takdir edilmeli ve kutlanmalı. toplum içinde böyle bireyler bulunmasını ve çoğalmasını desteklemeliyiz. “adi herif ülkesine sövüp nobel aldı” demek yerine edebiyat mesleğini o çapta ve benzer uluslarası bağlantılarla icra edip ülkeye sövmeyen yazarlarımız niçin yok bunu düşünmeliyiz.
e ülkesine sövdügü icin nobel aldi. yeterki avrupanin yalakasi olun. ödül verirler tabi.
Gecmis yillarida gosteren bir liste suradaBagzi isimler (ve yukaridaki arkadasimizin yorumlari):Harold Pinter–(Avrupa’ya yalaklik yapti ve nobeli kapti (?)).Günter Grass–(O tam yalaka canim..Ayni zaman da ulkesine de sovuyordu zaten(?))..Gabriel García Márquez–(Ooo, Onun Avrupa yalakaligini bilmeyene mi var zaten(?))…Pablo Neruda–Yok canim..O sair falan degil..O yalnizca Avrupa’nin yalakalarindan birisi..(Bu liste uzar da uzar..)(Arkadasimiz yorumlarina devam ediyor)(Ama o listedeki insanlarin hic birinin edebiyat ve yazarlik ile ilgisi yoktur.. (?)Onlarin hepsi yalakadir. (?)Avrupa’ya yalakalik yaptiklari icin odul almislardir..(?))———————Utanin yahu..
Bir Türk olarak gurur duydum. Orhan Pamuk’un dediği gibi bu ödül Türkçe’ye, Türk kültürüne ve tüm Türkiye’ye verilmiş bir ödüldür. Siyasi sebeplerden verilmiş olsa, geçen sene Orhan Pamuk bu yüzden daha çok gündemdeydi, o zaman alırdı.
ödülün türkçe ye verilmiş olabilmesi için karar vericilerin eserleri türkçe asıllarından okuması ve öyle değerlendirmeleri gerekmez mi?bununla birlikte söz konusu açıklamasında tek cümle içinde bu kadar “türk” sözcüğünün geçmesi bana samimiyetsiz geldi. şu turkcell reklamlarında kameraya duygulu duygulu bakaraktan “oğlummm! canım oğlummm!” diyen doğu ekspresi elemanı ya da her lafını “annecim!” le bitiren bizim gs li arda nın replikleri gibi duygusal yönü ağır basan bir pazarlama hilesi olduğunu düşünüyorum.kendi adıma ödülde bir payım olmadığını söyleyebilirim. ödül pamuk un ödülüdür.beni ortak etmesin.ayrıca hayırlı da olsun.
Can Baba’nın 1999 yılında Orhan Pamuk için yazdığı şiir: “Güncel Bir Konu“
Bir Türk olarak gurur duymaya devam ediniz(nobelinizle).Onlar hiçbir zaman akıllarından geçenleri direk soylemezler ,bekledilerse bu zamana kadar vardır bir bildikleri.Nerde görülmüş asıl siyasi sebeplerini açık ettikleriki biz muhakkak açık veririz bi yerde.Belki de bizi bizden iyi tanıyorlar.Ki onların istediklerini içimizden biri çıkıp soyledi zaten.Ve yasa kabul edildi, (harika bir zamanlamayla nobelimizi aldık) bizim payımıza da nobelimize bakıp bakıp kendimizi mutlu etmek kaldı .Gayet de başarılıyız sanki..
orhan pamuk bu ödülü alır mı almaz mı bilinmez. ama bunu kaldıramayanlar yazdıkları bütün kitapları alırsa iyi olur. bazıları diyecek ki yok canım alamazlar, alırlar alırlar. hatta alacakları şeyleri burda sıralarsak değil hafif, google yetmez.
ödül alanın hak edip etmediği o ödülün ne amaçla verildiği gerçeğini ne yazık ki yok etmez.yada ödül almayan birinin de ödüle hak etmediğinide göstermiyeceği gibi. yada geri çevirenin…ayrıca google da, alınacaklar listesini iyi bilen benibeklemekaptan gibiler için çok iyi bir kaynaktır ona yeteceğine eminim..
baby700 bey’in sosyomat’taki ahkamına direkt link
He he heee :))En sevdiğim sohbet konularından bir “aya çıkmamız” ise diğeri”nobel almamız”dır.Bizden de ala ala Orhan Pamuk aldı.Onun hakkını da Emin Çölaşan’la Mustafa Balbay verdiler.Burada da bir yazı var.
Dün akşam izlediğim Nihat Genç’in ilginç bir söyleminden sonra birçok insanımızın da aklındaki soru olan “Orhan Pamuk bu ödülü hak ediyor mu?” sorusunun cevabını öğrendim. Nihat Genç bu adamın bir hırsız olduğunu söyledi. Bir roman ismi vermişti şu anda hatırlamadığım(fakat eğer youtube.com’da falan araştırılırsa programın tekrarına ulaşılabilir). Oh, kötü oldu şimdi Orhan Pamuk’u savunanlara. Daha da kötüsü Orhan Pamuk bu iddialara karşı kendini savunabilecek mi?
bir kuple var şurada 🙂
Ödülü verenler belli. Ödülü alanların ortak özellikleri belli. Ödülü alamayanların da ortak özellikleri var. Benim adım Kıpkırmızı…
işin aslı nihat genç’i bir kriter veya klavuz olarak görmüyorum. ancak şu bir gerçek ki o. pamuk’un aldığı ödül ülkemizde bir mutluluk vesilesi olamadı. şaibe ile gölgelendi.bu tatsızlığa sebep olması pamuk’u sevilmeyen adam yapmaya yetiyor.
şaibe ile alındığından dolayı gölgelenmış olmasın
ne olursa olsun ödül verenler 50 yıl sonra politik tartışmaların hepsinin unutulup buna mı nobel ödülü verilmiş denmeyecek bir seçim yaparlar. ayrıca sanmıyorum ki ödül veren komisyondakilerin edebiyat bilgisi hırsızlıkla suçlayanların edebiyat bilgisinden daha az olsun.
zaten görüntüleri izlerseniz, pamuk “benim kitabım” diyor diye giydiriyor, üç beş dakika sonra kendi kitaplarının adını sayıyor 🙂 genç, tutarsızlıklarıyla klavuz olma özelliğine sahip değil zaten (yine de severim, ayrııı).kitaplarının satışı, trend ve pompalama olduğu için bu derece yüksektir demek ve s.ktir çekmek; güncel sıkıntılar gereği göz dönmesi ve tepeye kan sıçraması sonucu bir anlamda.ne bileyim, ben bedrettin cömert‘in bir zaman yazdığı “eleştiriye beş kala” türünde, nazım ve hasan hüseyin karşılaştırmalı yazılar tadında eleştirileri sıralayanları aramaktayım sadece 🙂
Türk kelimesini her duyduğunda alerjik reaksiyon veren, hatta son yıllarda ‘Türkiyeli’ kelimesini şiar edinen Batısalcı, çağdaş ve de demokrat şahsiyetlerin; Orhan Pamuk’a Nobel verilmesiyle birlikte “Bir Türk yazarı en büyük ödülü aldı” frekansına geçmeleri ve bununla da yetinmeyerek “sevinin küçükler, övünün büyükler” hallerinde, kendilerinden beklenmeyecek “ulusalcı” havalara girmeleri gayet eğlenceli.Monsieur Belge’nin tabiriyle, “Orhan Pamuk’lar üreten Türkiye”nin bu çağdaş evlatlarıyla, “Orhan Pamuk’ları yok etmeye çalışan” karanlık güçler arasında “ölümüne bir mücadele” varmış (15 Ekim 06-Radikal). Kalburüstü bir entelektüelin bile meseleyi böyle koyması; hatta dünya ve Türk edebiyatı alanında sahici uzmanlığı olan bir insanın Nobel Ödülü ve Pamuk konusunda tamamen siyasal-konjonktürel bir yaklaşım sergilemesi karşısında ne demeli?Bu demokrat tutum karşısında titredim ve Fransız Meclisi’nin “soykırım palavradır” diyenleri hapis ve para cezasına çarptıran son kararını hatırladım.Bizim Tanzimat ulema-i illuminati’si, mütareke münevveri, kendini bulamamış Cumhuriyet aydını ve son olarak modern-oryantalist-şikayetçi enteli; hem devletten beslenen hem Batı’dan sebeplenen geniş spektrumlu bir kapıkulu geleneğiyle kendini ifade eder.”AB’ye giremezsek, Ortadoğu ülkesi olarak kalırız” halindeki feryat figan aydınlarımız, Türkiye’ye olan inançlarını o kadar kaybetmişlerdir ki (tabii vardıysa); Fransız Meclisi’nin son kararını bile, “Yalnız ayıp oldu biraz, Fransa’ya yakışmadı, Voltaire’in ülkesi bunu bize yapmamalıydı” taraflarından, yavaş yavaş “pire için yorgan yakmayalım, avantalarımızı bırakmayalım, milletimizin o müthiş hafızasına güvenebiliriz” taraflarına gelmektedirler.Zaten Orly katliamının sorumlusu, eski terorist yeni parlamenter Patrick Deveciyan Bey’in dediği gibi “Meclis’in 2001’deki Ermeni Soykırımı kabulünden beri, Türkiye-Fransa arasındaki iş hacmi yüzde 30 oranında artmış”tır. Meclisinin son aldığı karardan sonra, bu durumu gülerek TV’de dile getiren Deveciyan aslında haklıdır; bundan sonra boykot falan değil, ancak iş hacminin daha da büyümesi beklenebilir.Dolayısıyla ve aslında aydınlarımızın ülkeden ümit kesmesi ve Batı’dan icazet alma temelli (Nobel dahil) bir noktada birleşmeleri hiç de maddi temelsiz değildir. Türkiye, devletiyle ve milletiyle boğazına kadar kepazelik içerisindedir. Bununla birlikte, hal böyleyken ve hiçbirimiz bunun dışında değilken; siyasal tarihi ittifaklardan ziyade boğazlaşmalarla dolu olan; daha 60 sene öncesine kadar, milyonlarca sivili gaz odalarında öldüren Naziler veya Dresden’deki gibi üzerlerine bomba atarak imha edenMüttefikler’in ikamet eylediği Avrupa’yı, sırf hal-i hazırdaki AB gibi geçici bir oluşumu kriter alarak vizyon saymak nasıl açıklanabilir? Yaşadığı zamanı sadece aktüel parametrelerle değerlendiren, tarihin hep ileriye doğru bir seyir izlediğini sanan ve Batı’ya yaslanarak iktisadi bir ikbal ve sosyal bir kimlik edinmeye çalışan kardeşlerimiz; şu sıralar Pamuk Bey’in aldığı Nobel sonrası doğal olarak bir mevzi kazanmış ve fakat doğal olmayarak, mükafatlandırılmanın tadını çıkarmak yerine, kendini “ulusalcı” gibi Türkçe dahi olmayan bir kavramla tanımlayan Türklere karşı bir taarruza kalkışmıştır.Bu “ölümüne savaş”ta, bir tarafta Florya Köşkü’nün bahçesine kaçak bina yapacak kadar şuursuzlaşmış; kendi tarihine soykırım uygulayan; geçmişiyle hesaplaşmayan, hatta onu bile yabancıdan okumak zorunda kalan; yağmacılık, spekülasyon ve ormansızlaştırmayla, toprak bütünlüğünü PKK’lı teroriste gelmeden kendisi ortadan kaldıran; kendi vatanında işgalci durumunda yaşayan ve tüm bunları örtbas etmek için “sapına kadar” milliyetçi, “ulusalcı”, çılgın Türklerci bir söylemi önde tutan bir resmi ideoloji…Diğer tarafta ise bu rezaletten “görev” çıkararak, özellikle insan hakları ve azınlık hakları gibi yeni ekonominin gözde sektörlerindeki yatırımlarıyla prim yapan; insanın ve milletin içler acısı halini, psikolojisini ve davranış özelliklerini edebi olmaktan ziyade, klişeleşmiş siyasal-sosyal kodlar için malzeme sayan; Fransa gibi ayağı b..tayken öten horozu demokrasinin sesi zanneden (bilindiği gibi Fransa demokrasinin falan değil, tersine cumhuriyet geleneğinin temsilcisidir); yüzünü Batı’ya sırtını Doğu’ya dönmüş Orhan Pamuk’lar…Bu tarafların verdiği savaşın; Türkiye için değil, Türkiye’yi idare için, yani iktidar için yani kendileri ve kendileri gibi düşünenlerin para ve güç kazanması için olduğu bellidir. Yoksa tarafların birbirlerine çok benzedikleri ve aynı kaplarda hem yedikleri hem hacet giderdikleri de bellidir.Tabii Nobelli yazarımız her halükarda M. Belge’den daha zekidir ve yeni payesinin de getirdiği genişlikle kendisini bu savaşın dışına taşıyacak ve hatta ilk fırsatta “canlarım, ulusalcı insanlarım” şeklindeki kontrataklarıyla, “tüm millete mal olmuş” olacaktır.
Kuşkucu bokcu analizci beyin faaliyetleri uzmanımız yine bi kaç pespaye insan tipi tanımlamış ve bunlar çerçevesinde ne olduğunu açıklamış. Orhan Pamuk nobeli yazdıklarıyla haketti bence. Çok tarzım olmamakla birlikte sanırım kimse kötü veya sıradan yazdığını söyleyemez. Bu sikik teorileriniz geçerli olsaydı amcacım nobeli önce Yaşar abiye verirlerdi. Orhan Pamuktan çok daha kürtçü ermenici ve lobici bi abimizdir. Size gelince şirazenizi kaybetmiş saçmalamaktasınız bi sussanız iyi olur kanımca.
Daha önce çeşitli vesilelerle tanımladığım bazı pespaye insan tiplerine değinmemiştim. Ama onlar kendilerini hemen hatırlatmışlar. Fakat kaldıkları yeri hatırlamadıkları için, bunların bir şiraze taktırmasında fayda var.
‘Ne yapayim ben boyle aydini’ diyen besibirlik basi pasami hatirladim birden nedense. (gercekten kendilerini tebrik etmek lazim: Bu sekilde, ‘ne yapayim ben boyle aydini’ diyebilecek nesiller yetistirmek istemisti pasamiz. Ve oldukca basarili olmus gozukuyor)Bu ulke de hic mi aydinlar oldurulmedi yani?Sabahattin Aliler, Mumcular, Ucoklar , Tutengiller ..arastirin, bakin bakalim nasil bir liste cikacak onunuze. Aydinlarimizi yakmadik mi oteller de? Bu ulkeden kacirip vatan haini ilan etmedik mi aydinlarimizi?Bunun adi olumune bir mucadele degilmidir?Turkluk ve turkiyelilik ile ilgili olarak ta su siiri yazmadan gecemeyecegim:Pülümür’ün Yaşsız KadınıPülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onuYaşını sordum, bir giz gibi güldüKimi seksen dedi köylülerden, kimi yüzYüzüne baktım… bir giz gibi güldüBir asa vardı elindeBir solmuş krallığın Kadifeden harmanisi üzerindeBir Hititliydi o, bir Selçuklu Bir Ermeniydi, bir Kürttü Bir Türk…Yaşını sordum, bir giz gibi güldüKoluma girdi bir soylu kadıncaTozlu köy yolunda sürükleyerek eteğiniBeni bir tek gözlü sarayına götürdüKoy yapısı kulübesinin Zamanı onda yitirdim benYitik zamanlara onda eriştimEn soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayındaBir taç gibi kondu başıma Türkiyeliğim.
orhan pamuk’un kişisel becerilerinin yaşar kemal’den çok daha ileri olduğu apaçık bir gerçektir. bundan öte yaşar kemal ödül için gereken minimum edebi standartları tutturmakta zorlanmıştır. kendi dönemi için bile modası geçmiş bir stili vardır. doğal olarak vermek isteseler bile ödül verememişlerdir. kundera da ödül alabilecek aşamaya geldiğinde yazdıklarının ve ve görüşlerinin modası geçmiş olduğu gerçeğiyle yüzleşti. yaşı da epeyce geçkin olduğu için nobelsiz gidecekler kervanına katıldı.auster tahminimce kazaya kurban gitmezse en az bir 20 yıl daha yaşayacak gibi görünüyor ve bu arada da bir gün mutlaka nobellenecektir. çünkü 7-8 yılda bir gerçek edebiyatçılara da bu ödül yalnızca edebi duruşlarından ötürü verilmektedir.
guardian’daki bu yazıda harold pinter’ın sayın baby700’e cevap veren sözlerini de alıntılamışlar.”In the words of Pinter: ‘Pamuk is a great writer, and this award could not be more appropriate.'” (pamuk büyük bir yazardır ve de ödül ancak böyle şahane birine verilebilirdi) demiş.burda daha geniş bi haber var.margareth atwood, maureen freely de romanlarını kıskananlar politik nedenlerle aldı diyolar, diyor.burdaki okur yorumları da çok tanıdık.
hayır benim anlamadığım bu kadar konuşmaya gerek yok gerçekleri tarihçiler söyleme yetkiye sahipler sen neye güvenerek bu soykırım vardır diyebiliyorsun orda kitapta yazdın ya tamam bu adam bak gerçekleri söylüyor işte avrupalı tamamdır bulduk nobeli verecek bi yalaka ve hırsız yinebak bu seferde boşa gitmedi nobel iyi oldu iyi
Tekrar hatirlayayimNobel listesinde, Harold Pinter, Günter Grass, Gabriel García Márquez, Pablo Neruda (vb) isimler var.Yani siz, simdi, onlar bu odulu haketmediler, bu odul bir tek yalakalara verilir diyerek nobel odulu almis herkese yalaka mi diyorsunuz?Yoksa, birden bire, bu yil mi yalakalara verilmeye baslandi bu odul?
ben ödül alan herkese demiyorum sen nerden bunu cıkardın anlamdım ama bana şimdiye kadar verilen butun nobel ödülerinin gercekten hakk eden kişilere verilidğini ve tarafsız bir şekilde karar verildiğini anlatırmısın
“avrupalı tamamdır bulduk nobeli verecek bi yalaka ve hırsız yine “Sozleri ile ne demek istedigini aciklayabilirmisin oyleyse?Ben mi yalnis anladim acaba?
halla aynı yerde konusyosun ben onu sankı butun odul alanlara soyedığimi sanıyosun bana asıl soylemek ıstedğini soyle bence neden yazdığımıda cok iyi biliyosun ve odul verılenkiişiler bir daha bak ve bıraz dusun sorgula oyle soruma cevap ver
Vallahi ne diyeyim.Ben “avrupalı tamamdır bulduk nobeli verecek bi yalaka ve hırsız yine” sozlerinden, avrupalilar surekli olarak yalaka ve hirsiz birilerini ariyorlar bu odulu vermek icin dedigini cikardim.Simdi sayet oyle degil ise onumuzde bir iki alternatif var:a-avrupali genellikle odulu verecek bir yalaka ve hirsiz arar.a.1_ Avrupali bir yalaka ve hirsiz buldugunda bu odulu verira.2_ Sayet bulamaz ise o zaman odul verilebilecek yalaka aranir. Bulurlar ise verirler odulu.a.3_ Sayet yine bulunamaz ise bu sefer yalnizca hirsiz aranir.a.4_ Sayet yine bulamazlar ise, bir yazara odulu oylesine verirler.b- Nobel odulu verilir iken hirsizlik ve yalakalik zaman zaman aranir. (Sayet bu b sikki dogru ise o listedeki diger yalakalari yazarsan sevinirim)c-Nobel odulu verilir iken hirsizlik ve yalakalik aranmaz.Yukaridakilerden hangisi acaba?
hmm sımdı hangısını seçsem acaba gercekten cok zor bır soru ıle karsılastım sıklarda bırbırıne cok yakın acaba hangısının işaretlesem orya soyle bır sık eklesen bence cok daha ıyı olur mesala d- sıkı orhan pamuk yazdığı eserlerde yapılan propaganda gercekten ınsanların beynını yıkmaya ve toplumları buyuk bır zan altında bırakmay yetıyo buda zaten parcalanması ıstenen ülkerlerın bıreyleri arasıdakı etnık catısmayı körklüyo ve dış baskılar sayersınde ülkeye yaptırımlar uygulanmasına zemin hazırlıyo boyle su anda yaşadığımız bır sözde ermenı soykırımı ve azınlık haklarını konuları carpık bir sekılde ve yanlıs bır sekilde halkın benliğne kazınmasını sağlıyor dıye bır sık olsa galıba analtmak istedıklerimi acıklar bırazda olsa
Orhan Pamuk’un hangi romanin da o soylediklerin?Bir de ciddi bir soru:Orhan Pamuk’un hic bir kitabini okudun mu gercekten?
Fazıl Hüsnü Dağlarca: “Siyasi!” (link bulamadım ama Cumhuriyet in16.10.06 tarihli gazetesinde bulabilirsiniz geniş haberi!)İçimi acıtacak itham ise, bu sene 1 e 100 verdikleri Paul Auster in ilerde nobel alırsa Yahudi kimliğinin öne çıkarılması olacaktır. O sadece “Cebi Delik” bir yazar…
kar adlı romanı okudunmu hiç okuduysan bana anlatırmsın ne anladığını boş bir hikaye dışında tek bir sey kalemi güçlü ama bir ilke tasımadığını hiç bir doğru amacı olmadığın cıkarabıldınmı su anda dıyorumkı keşke o kitapın kapağını bille acmasydım üstü kapalı kapitalis düşünceyi yazmaktan başka ne verdiğni cıkaramadım neye anladım bide biliyomusun insaların ne kadar kolay uyutulduğunu görmemde kıtap yardımıcı oldu ve sadece reklama dayalı bir okur kitlesine sahıp olduğunu. aaa bak yenı cıktı avrupada cok tutulmus bende okuyım o entel sınıfa gırıyım hemen sonra sorduğumda guzel evet cok modern bir yazar konu sende okulamsın diye amacsız cevaplar ne peki kardesım bu adam ne dıye g. yırtıyo dedikce orda anldımki boş beyinler topluluğuna sahip ve onları nasıl kulanıcağını gercekten cok iyi bildiğini anladım
herkesin tuttuğu kendine, herkesin anladığı da kendine
en azından Knut Ahnlund gibi bir asli üyenin istifa etmesine sebebiyet vermediği için sevinmemiz gerekir.biraz etrafa bakınırsak kendisinin politik seçim suçlamasına maruz kalmış tek nobel sahibi yazar olmadığını görürüz. aksine epey uzun bir liste var.1999 yılında isveçli bir edebiyat eleştirmenin “bu sıralar Asyalı bir lezbiyen ideal bir aday olurdu” demesi komik olmuş. Bu önermenin akabinde 2000 yılında Asyalı kısmına Gao Xingjian ve 2004 yılında lezbiyen kısmına Elfriede Jelinek layık görülerek bence korku filmine dönüşmüş.
Ben sorumun (“Orhan Pamuk’un hic bir kitabini okudun mu” ) cevabini aldim. :)Sus pus olmayi yegliyorum.
bu nobel de eurovision gibi oldu ha…
Orhan Pamuk u sevmem ama adam edebi olarak guzel yaziyor. Nobel odullerinin siyasi yonu vardir, buyuk ihtimallede son yillardaki siyasi(!) cikislarindan dolayi almistir bu adam bu odulu ama iyi bir romanci oldugunuda belirtmek gerekir. Bir cok populer avrupali edebiyatci eline su dokemez Orhan Pamuk un. Son yillarda disardan bize bestseller diye empoze edilen edebiyat kitaplarina bakiyorum, okuyorum da Orhan abi hepsine bes ceker diyorum.
Orhan abi…Bir de Savas abi var A takimindan. Orhan Baba’yi da unutmayalim!
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/05/26/131125.asp
http://www.cnnturk.com/CNNTURKBLOG/detay.asp?PID=1312&haberID=245623
çevir kazı yanmasın olmuş demek…
bir de şu “sartre nobeli elinin tersiyle itti”, “yer mi o kadar delikanlı olmak” geyiğini yapanlar var. Tam geyik be kardeşim. Sartre kimdir, nedir? Artist midir? Ne sebeble reddetmiştir nobeli? hiç mi merak etmezsiniz. Düzmece hissiyatların adamısınız be.Hadi onu geçtim, o kadar bayıla bayıla seyrettiğimiz reality showlar yayınlandı onlardan da mı ders alamadınız? Mesajlarınızla destek olduğunuz hangi aday bir Polat, bir Deliyürek, bir Clark Kent olabildi ki daha hala osuruktan kahramanlık hikayeleri bekliyorsunuz.Bu geyiklerle köşe yazan, hayatını idame ettirenler var be.
Bir dipnot:Kaç Faruk bir Dink, kaç Dilipak bir Orhan eder?
elif şafakın orhan pamuk’un nobel alması ile ilgili yorumları.
en sevdiğim yazarın dünyanın en prestijli edebiyat ödülünü alması ne güzel. kaç tane yazarın daha önce eserlerini okuma şansımız oldu bu ödülü kazanmadan? Hamingway,Neruda,Marquez,Grass..hepsini sonradan keşfetmiştik. Orhan Pamuk’a nobel kazandıran yaratıcılığın asıl sahibi, İstanbul ile ilgili hürriyet’ten bir yazı. Yeniden, yeniden tebrikler..
o.p. nin kitabini tercume edenler de anlamak icin epey caba sarf etmisler ama sonunda pes etmisler, hehehe…
Yüzde yüz bir pislik var ki kanında,Soykırımı icadı yaptı sonunda.Türkiye’nin şu en hassas anında,Onu yalanlayan tarihe kızar,Böylesi hainler oluyor yazar.Nerden çıktı şimdi durup dururken?Dört yandan ülkeyi düşman bürürken,AB’ye gün be gün hesap verirken,Hayâlî ölüye mezarlar kazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Kıvırmayı bırak, erkek ol erkek,Bir buçuk milyonu saydın mı tek tek?Üç kuruş paraya satılmış köpekEline bir kemik geçince azar,Böylesi hainler oluyor yazar.Dönen dolapları ibretle seyret,Ermeni bu kadar göstermez gayret.Kraldan daha çok kralcı, hayret!Kafayı ‘soykırımı’ sözüyle bozar,Böylesi hainler oluyor yazar.Eğer bir soykırımı varsa ortada,Türklere yapıldı Erzurum, Kars’ta.Tarihi git öğren, birazcık sus da,Doğu baştan sona hep toplu mezar,Böylesi hainler oluyor yazar.Azerbaycan’a git, gör soykırımı,Yürekler acısı Türk’ün durumu.Bir daha bilmeden yapma yorumu,Azeri kanıyla doluyken Hazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Batı’nın gözünde arttı değerin,Onlardan bir daha kaptın ‘aferin’.Küpe de taktı mı efendilerin?Midesi dolunca dili hep uzar,Böylesi hainler oluyor yazar.Anan mı Ermeni, baban mı senin?Ailenden var mı hiç katledilenin?Seni bu ülkede ‘aydın’ edenin…Alçaklık yaptıkça bulursun pazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Ekmeğini yediğin bu Devlete,Seni adam sayan yüce millete,ihanet ederek düştün zillete!..Aman ha dikkat et, değmesin nazar,Böylesi hainler oluyor yazar.Bir adam olursa doğuştan yamuk;Soyuna düşmandır, düşmana pamuk.ERBABÎ, yakana yapışır CMUK,Unutma, bu millet oyunu bozar,Böylesi hainler oluyor yazar.