22. Istanbul Film Festivali’nde bugun 16. filmimi izledim. Inanilmazlik devam ediyor…
IKSV duzenliyor.. Gelenlerin herhalde %60’i filan da ogrenciler.. Ozellikle sinema ogrencileri. Ne bilet fiyatlari hakkinda konusacagim ne de filmlerle ilgili. Sadece sinema görgüsü, medenislesme ile ilgili konusacagim. Vizyon filmlerini bile takip ederken artik boyle bir olaya rastlamazken, senede bir kez süren 15 günlük bu festival’de mutlaka ama mutlaka 1 ya da 2 kisi cep telefonu kapatmiyor, sesini kismiyor hede hodo caliyor telefon. Ama israrla caliyor. Olmuyor! Kapat diyorsun bön bön bakiyor! Israrla israrla israrla! Yahu bu gittigim 16 filmin 16sinda da oldu. Bundan sonraki filmim bir sonraki gun. Bakalim bunda da boyle birisine/birilerine rastlayacak miyim.
yorumlar
bu konu hakkında şöyle bir fikir türetilmiştir zamanında. yahu ben niye cep telefonunu kapatmayanları uyarmak zorunda kalayım, koy bir alet çekmesini ve çalmasını engellesin cep telefonunun salon içinde. teknik olarak mülkün müdür bilmem, ama işte türk sinemasever mühendislere proje.
öle bi sistem.. yani bi proje yarışmasında görmüştüm.. ama insanlar kendi telefonlarının üstüne de bir şey takmak zorundalardı..
*benim de aklıma şey geldi; kışın komedi filmleri festivalinde bi film vardı.. filmin en komik yeri; birisinin cep telefonu çaldığında en abuk sahnede, dan diye yazı kesilip daha telefon çalmaya devam ederken çıkan “lütfen cep telefonlarınızı kapatınız” yazısıydı.. adamlar biliyordu heralde böyle bişey olacağını da önceden hazırlayıp bi kenara koymuşlardı..
offf ben bi de o filme 2kere gitmiştim.. hem 2.sinde telefon da çalmamıştı..
diye nasıl çalıyor? o melodiyi nerde bulabilirim?
matrixde yok mudur acep 🙂
telefon haricinde film boyunca bıdı bıdı kouşanlar, cenin misali oturduğunuz koltuğu tekmeleyenler, bunun sesi çok açık lütfen kısarmısınız diyenler, ara verildiğinde halay çekerek salondan çıkanlar var..
saatleri tercih ederim.
çok basit:
1.Salonu mükemmel iletken (metal) ile kaplayıp Faraday kafesi oluşturun.
2.Cep telefonu çalanları dövün.
Dün akşamüzeri Eminönüne giden tramvaydayım. Gazete okuyorum. Vagonda sadece koltuklar dolu bir kaç kişi ayakta. Birden arkadan bir cep telefonu çaldı, adam açtı konuşuyor. Kafamı kaldırdığım o anda farkettim ki o vagondaki tek bayan benmişim meğer. Herkes bakıyor adama ama kimse kapat demiyor. Ben döndüm arkamı, (baktım gençten bir çocukmuş) yüksek sesle sanırım 3 kere “beyefendi cep telefonuyla konuşmak yasak, kapatırmısınız” dedim. Vagonda çıt yok benim gür sesimin yankısı haricinde, ama çocuk konuşmaya devam ediyor. Neyse, kapattı, “pardon hanfendi” dedi bana, o anda öndeki sıralardan birisi “boşveer, bişey olmaz, bişey olmaz” deyince sinir iyice çıktı tepeme. “Ne diyorsunuz siz, türkler bu cahilliğiyle, boşvermişliğiyle bişey olamıyor zaten” dedim. Bu sefer çocuk “niye böyle konuşuyosunuz ki, beni aşağılamaya ne hakkınız var” demesin mi. Allam yaa, “ben size söylemedim, size kapatın dedim sadece, önden birisinin boşver demesine konuşuyorum” dedim. Allahın bir kulu çıkıp ta no’luyo burada demedi. Ve ben tek bayan olarak “sizlerle muhatap olmayacağım” dedim onlara kafamı gazeteye eğerek. Aslında daha lafı çok uzatırdım ancak nereye varılır ki bu şekilde.
İşte böyle. Ne denir buna?
Dün akşamüzeri Eminönüne giden tramvaydayım. Gazete okuyorum. Vagonda sadece koltuklar dolu bir kaç kişi ayakta. Birden arkadan bir cep telefonu çaldı, adam açtı konuşuyor. Kafamı kaldırdığım o anda farkettim ki o vagondaki tek bayan benmişim meğer. Herkes bakıyor adama ama kimse kapat demiyor. Ben döndüm arkamı, (baktım gençten bir çocukmuş) yüksek sesle sanırım 3 kere “beyefendi cep telefonuyla konuşmak yasak, kapatırmısınız” dedim. Vagonda çıt yok benim gür sesimin yankısı haricinde, ama çocuk konuşmaya devam ediyor. Neyse, kapattı, “pardon hanfendi” dedi bana, o anda öndeki sıralardan birisi “boşveer, bişey olmaz, bişey olmaz” deyince sinir iyice çıktı tepeme. “Ne diyorsunuz siz, türkler bu cahilliğiyle, boşvermişliğiyle bişey olamıyor zaten” dedim. Bu sefer çocuk “niye böyle konuşuyosunuz ki, beni aşağılamaya ne hakkınız var” demesin mi. Allam yaa, “ben size söylemedim, size kapatın dedim sadece, önden birisinin boşver demesine konuşuyorum” dedim. Allahın bir kulu çıkıp ta no’luyo burada demedi. Ve ben tek bayan olarak “sizlerle muhatap olmayacağım” dedim onlara kafamı gazeteye eğerek. Aslında daha lafı çok uzatırdım ancak nereye varılır ki bu şekilde.
İşte böyle. Ne denir buna?
otobüsteyim, otobüsün her yerinde “cep telefonlarınızı kapatınız” uyarısı var; bizler haliyle kapattık, zaten eryaman otobüsünde o zamanlar açık tutanı çapraz ateşe tutarlar. Bir süre sonra telefon çalmaya başladı, herkes sinirli bakışlarla sahibini aradı; a aaaa, ne görelim saygıdeğer muavin bey telefonu açmış konuşuyor, atladım tabii hemen: “Bu ne şimdi? Terbiyesizlik değil mi senin yaptığın?” Herkes homurdandı, pişkin muavinimizin cevabını alıyoruz: “Benimkinden bir şey olmaz”
Hay allahım, hay allahım! Neyse, cümbür cemaat ders verdik arkadaşa, bir sonraki sefere kadar kapalı tutmuştur sanırım…
gösteri sırasında cep telefonu çalan bi izleyiciye “o telefonu alır bi tarafına sokarım senin” demiş…
ayrica;
oyun sirasinda bir adamin telefonu calar.o da adama donup ”beyefendi lutfen telefonunuzu acip lan hayvan tiyatrodayim ne diyo arıyosun dermisiniz”der.ardindan da giydirir ”yalnız dikkat edin o da size e be essolessek madem tiyatrodasin kapasana telefonunu demesin” der.
ben “cep telefonu densizligi” den bahsedildigginde bu iki hikaye aklima gelir gulerim.
hikayeler eksi sozluk`den
birkaç yıl çnce,.. sinemada,.. telefon çaldı birinin,.. başka biri de “selam söyle öküüüüz” diye bağırdı,.. nasıl yıkıldı salon,..
festivalde hangi filmi izliyoruz hatirlamiyorum.. Sinepop sinemasindayiz. Yanimda arkadaslar da var. Birisinin telefonu israrla calio yine.. Yanimdaki arkadas döndü, “kapa ulan kapaaa” diye bagirdi, biz de yarildik tabe 🙂 aynen iptal!
ben bugün festival bünyesinde atlas’ta film izlerken cebi çaldı yine birilerinin. adam da telefonu açıp “bak ne güzel kitano’nun filmi var keşke sen de gelseydin” dedi. şimdi bu zihniyetteki bi insanın etrafını bile kaplasan hiçbişi geçirmeyen maddeyle noolur ki
Bak guzelim bunlar olagan seyler iste, festival diip de gitmemek lazim. Gitmicem zaten yeter be proje hazirlamaktan canim cikti 🙂
esas benim geçen girdiğim öss denemesinde herifin teki açtı telefonu; “ha abi evet sınavdayım, ya ya… ” derken atıldı ama baya bi konuştu bu arada.. herif diyorum çünkü haftaiçi grubundandı, 9. fln girişi; öle acaip sakal-bıyıklı bir şeydi..