Sayın Bakanlar Kurulu Üyeleri,Bir inşaat mühendisliği öğrencisi olarak,nükleer enerjinin Türkiye’nin enerji konusundaki ihtiyaçlarını -gereken tedbirlerin alınmasıyla- temiz bir şekilde karşılayabileceğini hatta bu konuda geç bile kalındığını düşünüyorum.Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun, Atomstroyexport- Inter RAO- Park teknik konsorsiyumunun teklifini teknik kriterler açısından yeterli bularak onayladığını öğrendim. Şimdi son kararı verecek olan sizlersiniz.Ama unutulmamalıdır ki enerji sorunu tek başına nükleer santralle çözülemez. Bunun yanında alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına da gereken yatırım yapılmalıdır.Saygılarımla,
olum kur forzaken moonconquerer inşaat ltd. şti. yi patlat bi nükleer bomba aydede üzerinde ışıl ışıl olsun, enerji dolsun ortalık. ondan sonra gelsin ihaleler gitsin şantiyeler. aydan arsa da kapatırsın bu vakitlerde ilerde fahiş fiyattan satarsın, çoluğun çocuğun hem sağlıklı hem refah içinde yaşar.yoksa dengeler zaten laçka olmuş çıkar salağın biri yanlış bir düğmeye basar. puf diye gidiveririz toptan mazallah.
Forzaken küçük değişikliklerle aynen imzalıyoruz..Sayın Bakanlar Kurulu Üyeleri,Bir elektronik mühendisi olarak,nükleer enerjinin Türkiye’nin enerji konusundaki ihtiyaçlarını -gereken tedbirlerin alınmasıyla- temiz bir şekilde karşılayabileceğini hatta bu konuda çok geç kalındığını düşünüyorum.Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun, Atomstroyexport- Inter RAO- Park teknik konsorsiyumunun teklifini teknik kriterler açısından yeterli bularak onayladığını öğrendim. Şimdi son kararı verecek olan sizlersiniz.Ama unutulmamalıdır ki enerji sorunu tek başına nükleer santralle çözülemez. Bunun yanında alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına da gereken yatırım yapılmalıdır.Saygılarımla,
bak şirket kurulmaya başladı bile. ilk ortak geldi sana. ama rica edeceğim şöyle uzak bi yerde açın şu santralinizi. başka galaksi falan olabilir mesela. zira hayatını kaybedecek insanların -nesiller de olabilir- vebaline yakın olmak istemiyorum. her işin bir zamanı ve yeri var. nükleer enerji kontrol edebildiğimiz sınırlarda değil. sen hala pisliğini toprağı eşeleyerek ört, sonra bir de hidrojen patlatacağım de. vay be. hangi sinemada oynuyor o film?
// yok seni de alalim sirkete, halkla iliskiler filan :)yıllardır çevre kirliliği bahane ediliyor oysa dünyanın en temiz ülkelerinden kabul edilen isveç bile enerjisinin %40ını nükleer enerjiden karşılıyor. keza daha birçok gelişmiş ülke nükleer enerji kullanmakla birlikte yeni santraller inşa etmekteler.biz ise enerji ihtiyacımızın çoğunu ithal ediyoruz. doğalgaz nereye kadar? termiksantraller de çevreyi kirletiyor. yapımlarına başlanan 61 hidroelektrik santral de 5 yıl içinde tamamlanacak ama türkiyenin elektrik ihtiyacının ancak %5i karşılanabilecek. maliyetlerinin yanında hes’lerin bir dezavantajı da barajların kapladığı alanların geniş olması sebebiyle çevresindeki doğal hayatın bozulma riski. (örnekleri vardır)rüzgar enerjisini de kullanamıyoruz örneğin, oysa en temiz ve risksiz enerji kaynağıdır, derhal yaygınlaşmalıdır.ancak rüzgarın gücü de yetmez, biz ciddi bir enerji açığından bahsediyoruz. evet maliyeti yüksek ama bir tercihten çok zorunluluk halini almıştır nükleer enerjiye geçmemiz. yarin elektrik kesintileri başladığında geç kalmış olucaz.santral dediğin hop diye dikilmiyor milyon tane şartnamesi var yapım seçeneği, güvenlik tedbirleri var.burada bize düşen yüksek güvenlikli, dışa bağlı kalmadan kendi özkaynaklarımızı kullanabileceğimiz ve daha önce uygulaması yapılmış bir sisteme gidilmesi yönünde kamuoyu oluşturmamız.
sayın bakanlar kurulu üyeleri,bir sade vatandaş olarak,dikkati nükleer enerji santrali ihalesine kaydırıp, çıkartılan yasayla termik santral kurulması konusunda sağladığınız çeşitli kolaylıklardan dolayı sizi tebrik ederim. iyi bir taktikti. bu çevreden uzak yaklaşımınızın üstüne nükleer santral gayet iyi gitti doğrusu.”ama tabi ki alternatif enerji kaynaklarına da yönelmek lazım…bla bla bla ” modereyt anlayışını da bilahare tebrik ederim.
Konu çok derin. böyle yüzeysel üç beş lafazanla anlatmak zor. fakat sözlerine cevaben yazayım belki ben de yanlış öğrenmişimdir. isveç 9014 Mve lik enerjiyi nükleerden karşılıyor. Bu rakam avrupanın 6. büyük nükleer enerji üretimi. Bununla birlikte avrupada nükleer enerjiden tümüyle vazgeçme kararı alan 5 ülkeden biri. bu ülkeler Almanya, İsveç, İspanya, Belçika, İtalya. avrupanın genel olarak nükleer karşısında tereddütle yaklaştığı ve duraksayan bir politika izlediği de biliniyor.termik ve hidroelektrik santrallerinin doğal hayata ve içinde bulundukları ekosisteme olan etkilerine yaptığın göndermeye katılıyorum uzatmayacağım.nükleer enerjinin gerektirdiği teknoloji, altyapı, işgücü, hammadesi malesef ülkemiz için dışa bağımlılık anlamına geliyor. pek tabii uzun vadede bu sorun kısmen ortadan kaldırılabilir. kalifiye elemanlar sıkı bir eğitimle yetiştirilebilir. fakat ülkenin ekonomik durumu, eğitim anlayışı göz önüne alınırsa bireysel hataların ne kadar büyük bir olasılık olduğu da kaçınılmaz olandır. böyle büyük bir handikapla bence görülemeyecek bir bahis. hammadde sorunuysa başlı başına bir problem kriz anında elimizde reaktörle artık mangal yaparız türkishi barbekü hesabı.böyle yüzeysel geçiyorum kusuruma bakma aslında anlatılacak koca koca dosyalar var.mühendis bakış açını saygıyla karşılıyorum ve enerji ihtiyacına çözüm üretmek ülkemizin geleceği açısından gerçekten önemli. fakat enerji girdisini neleri göze alarak arttırdığımızın yanında nelerden vazgeçerek çıktıyı azaltabiliriz seçeneğini de koymak istiyorum. verimlilikse esas amacımız veya üretimse ve bu topraklarda uzun yıllar yaşayacağımızı çocuklarımızın onların çocuklarının yaşayacağını varsayıyorsak çözümümüz de bu varsayıma dayanmalı diye düşünüyorum.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Sayın Bakanlar Kurulu Üyeleri,Bir inşaat mühendisliği öğrencisi olarak,nükleer enerjinin Türkiye’nin enerji konusundaki ihtiyaçlarını -gereken tedbirlerin alınmasıyla- temiz bir şekilde karşılayabileceğini hatta bu konuda geç bile kalındığını düşünüyorum.Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun, Atomstroyexport- Inter RAO- Park teknik konsorsiyumunun teklifini teknik kriterler açısından yeterli bularak onayladığını öğrendim. Şimdi son kararı verecek olan sizlersiniz.Ama unutulmamalıdır ki enerji sorunu tek başına nükleer santralle çözülemez. Bunun yanında alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına da gereken yatırım yapılmalıdır.Saygılarımla,
olum kur forzaken moonconquerer inşaat ltd. şti. yi patlat bi nükleer bomba aydede üzerinde ışıl ışıl olsun, enerji dolsun ortalık. ondan sonra gelsin ihaleler gitsin şantiyeler. aydan arsa da kapatırsın bu vakitlerde ilerde fahiş fiyattan satarsın, çoluğun çocuğun hem sağlıklı hem refah içinde yaşar.yoksa dengeler zaten laçka olmuş çıkar salağın biri yanlış bir düğmeye basar. puf diye gidiveririz toptan mazallah.
Forzaken küçük değişikliklerle aynen imzalıyoruz..Sayın Bakanlar Kurulu Üyeleri,Bir elektronik mühendisi olarak,nükleer enerjinin Türkiye’nin enerji konusundaki ihtiyaçlarını -gereken tedbirlerin alınmasıyla- temiz bir şekilde karşılayabileceğini hatta bu konuda çok geç kalındığını düşünüyorum.Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun, Atomstroyexport- Inter RAO- Park teknik konsorsiyumunun teklifini teknik kriterler açısından yeterli bularak onayladığını öğrendim. Şimdi son kararı verecek olan sizlersiniz.Ama unutulmamalıdır ki enerji sorunu tek başına nükleer santralle çözülemez. Bunun yanında alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına da gereken yatırım yapılmalıdır.Saygılarımla,
bak şirket kurulmaya başladı bile. ilk ortak geldi sana. ama rica edeceğim şöyle uzak bi yerde açın şu santralinizi. başka galaksi falan olabilir mesela. zira hayatını kaybedecek insanların -nesiller de olabilir- vebaline yakın olmak istemiyorum. her işin bir zamanı ve yeri var. nükleer enerji kontrol edebildiğimiz sınırlarda değil. sen hala pisliğini toprağı eşeleyerek ört, sonra bir de hidrojen patlatacağım de. vay be. hangi sinemada oynuyor o film?
// yok seni de alalim sirkete, halkla iliskiler filan :)yıllardır çevre kirliliği bahane ediliyor oysa dünyanın en temiz ülkelerinden kabul edilen isveç bile enerjisinin %40ını nükleer enerjiden karşılıyor. keza daha birçok gelişmiş ülke nükleer enerji kullanmakla birlikte yeni santraller inşa etmekteler.biz ise enerji ihtiyacımızın çoğunu ithal ediyoruz. doğalgaz nereye kadar? termiksantraller de çevreyi kirletiyor. yapımlarına başlanan 61 hidroelektrik santral de 5 yıl içinde tamamlanacak ama türkiyenin elektrik ihtiyacının ancak %5i karşılanabilecek. maliyetlerinin yanında hes’lerin bir dezavantajı da barajların kapladığı alanların geniş olması sebebiyle çevresindeki doğal hayatın bozulma riski. (örnekleri vardır)rüzgar enerjisini de kullanamıyoruz örneğin, oysa en temiz ve risksiz enerji kaynağıdır, derhal yaygınlaşmalıdır.ancak rüzgarın gücü de yetmez, biz ciddi bir enerji açığından bahsediyoruz. evet maliyeti yüksek ama bir tercihten çok zorunluluk halini almıştır nükleer enerjiye geçmemiz. yarin elektrik kesintileri başladığında geç kalmış olucaz.santral dediğin hop diye dikilmiyor milyon tane şartnamesi var yapım seçeneği, güvenlik tedbirleri var.burada bize düşen yüksek güvenlikli, dışa bağlı kalmadan kendi özkaynaklarımızı kullanabileceğimiz ve daha önce uygulaması yapılmış bir sisteme gidilmesi yönünde kamuoyu oluşturmamız.
sayın bakanlar kurulu üyeleri,bir sade vatandaş olarak,dikkati nükleer enerji santrali ihalesine kaydırıp, çıkartılan yasayla termik santral kurulması konusunda sağladığınız çeşitli kolaylıklardan dolayı sizi tebrik ederim. iyi bir taktikti. bu çevreden uzak yaklaşımınızın üstüne nükleer santral gayet iyi gitti doğrusu.”ama tabi ki alternatif enerji kaynaklarına da yönelmek lazım…bla bla bla ” modereyt anlayışını da bilahare tebrik ederim.
Konu çok derin. böyle yüzeysel üç beş lafazanla anlatmak zor. fakat sözlerine cevaben yazayım belki ben de yanlış öğrenmişimdir. isveç 9014 Mve lik enerjiyi nükleerden karşılıyor. Bu rakam avrupanın 6. büyük nükleer enerji üretimi. Bununla birlikte avrupada nükleer enerjiden tümüyle vazgeçme kararı alan 5 ülkeden biri. bu ülkeler Almanya, İsveç, İspanya, Belçika, İtalya. avrupanın genel olarak nükleer karşısında tereddütle yaklaştığı ve duraksayan bir politika izlediği de biliniyor.termik ve hidroelektrik santrallerinin doğal hayata ve içinde bulundukları ekosisteme olan etkilerine yaptığın göndermeye katılıyorum uzatmayacağım.nükleer enerjinin gerektirdiği teknoloji, altyapı, işgücü, hammadesi malesef ülkemiz için dışa bağımlılık anlamına geliyor. pek tabii uzun vadede bu sorun kısmen ortadan kaldırılabilir. kalifiye elemanlar sıkı bir eğitimle yetiştirilebilir. fakat ülkenin ekonomik durumu, eğitim anlayışı göz önüne alınırsa bireysel hataların ne kadar büyük bir olasılık olduğu da kaçınılmaz olandır. böyle büyük bir handikapla bence görülemeyecek bir bahis. hammadde sorunuysa başlı başına bir problem kriz anında elimizde reaktörle artık mangal yaparız türkishi barbekü hesabı.böyle yüzeysel geçiyorum kusuruma bakma aslında anlatılacak koca koca dosyalar var.mühendis bakış açını saygıyla karşılıyorum ve enerji ihtiyacına çözüm üretmek ülkemizin geleceği açısından gerçekten önemli. fakat enerji girdisini neleri göze alarak arttırdığımızın yanında nelerden vazgeçerek çıktıyı azaltabiliriz seçeneğini de koymak istiyorum. verimlilikse esas amacımız veya üretimse ve bu topraklarda uzun yıllar yaşayacağımızı çocuklarımızın onların çocuklarının yaşayacağını varsayıyorsak çözümümüz de bu varsayıma dayanmalı diye düşünüyorum.