ntvmsnbc haber sitesin de ki bu haberde, engelli vatandaşlarımızdan “özürlüler” olarak bahsediliyor,hemen altına bir görüş bildirdim ve özeltle; esas özürlü bu haberi bu şekilde hazırlayan ve yayınlayanlardır dedim… neye göre, kime göre özür? herhangi bir engelim bulunmaması bana engelli insanları hakir görme ve onlara özürlü deme hakkını vermiyor… gerçi haberdeki sakat engelli özürlü kelimeleri bir arada kullanılarak oldukça ironik bir anlatım sergilenmiş… sanırım yazdığım yorum yayınlanmayacak 😉 olsun internet engel tanımaz ve böyle bir özrüde affetmez…not: haberi güncellemişler ve sadece dünya özürlüler günü ibaresi kalmış, diğer kusurlu kelimeler ise engelliler olarak değiştirilmiş ancak başlık halen,özürlülerden destek isteği!!!
yorumlar
Engelli, özürlü, sakat, acaba bu insanlara ne demeli nasıl tanımlamalı onları çok tartışıldı. Acaba onları genel bir isimle adlandırıp onlar ve bizler şeklinde ayırmalı mıydık? Buna gerek var mıydı. Bazen engelli-özürlü-sakat tabiri sigorta, iş bulma, askerlik gibi konularda yazılı olarak gereksede, ülkede bedenen eksiği olmayan vatandaşlarımızın bile, bir sürü kalp kırıklıkları varken, her işe bir geriden başlamak zorunda olan ve kalpleri de bir o kadar daha kırık-ezik olan 8.5 milyon, çeşitli bedensel yoksunluğa sahip kardeşimiz var ülkemizde. Kimse nasıl doğacağını belirleyemez, kimse yarın bir trafik kazası geçirip tekerlekli sandalyeye oturmayacağının garantisini alamaz. “İnsan” olanın başına herşey gelebiliyor dünyada. Gelmeye geliyorda, çevrendekilerin sana saygıyla (ki bir eksikliği olupta yinede hayata kuvvetle sarılma iradesini gösterebilen erdemli kişilerdir) yardım edecekleri yerde ucube gibi bakmalarına insan alışamıyor. Daha eve kapanık, daha kendinden nefret eder oluyor insan. Engelli deyince gocunuyor: “ne engellisi ben engelleri aşıyorum” diyor birisi. Bir başkasına özürlü deyince, “ben mal mıyım, ayıplı/özürlü mal gibi adlandırılıyorum, asıl özür sizin kafanızda” diyor. Kötü bir niyeti olmadığı halde, nasıl hitap edeceğini şaşırıyor insan. Sorun; o insanların cemiyet hayatına girememelerinden, ne kadar çok olduklarını gösterememelerinden, iyi eğitim-sağlık hizmeti alamamalarından, sürekli kendilerini savunmaya itilmelerinden kaynaklanıyor. Bu hükümet döneminde engelliler için yeni kanun düzenlemelerinin yapıldığını, 1.5 katrilyon ayrıldığını duydum. Bu bütçe başvuru yapılmadığı için kullanılamıyormuş. Engelli vatandaş evden çıkabiliyor, güneşin doğduğunu görebiliyormu ki kanundan/ödenekten haberi olsun! Bu bütçe tamamıyla on yıllar sürecek halkla ilişkiler kampanyalarına olduğu gibi aktarılmalı, olayın vehameti ulusa anlatılmalı.Burada yeri gelmişken açılan “Akülü Sandalye Kampanyası’ndan” bahsedeyim. Her üç şebekeden 3430’a boş mesaj yollayıp, 5YTL bağış yaparak, bir omurilik felçlisinin akülü araba sahibi olmasına katkıda bulunabiliyorsunuz.
gerekli güncellemelerin ardından, sıfat değişiklikleri tamamlanmış görünüyor… kanımca engelli sıfatı göreceli olabilmekle beraber, özürlü olarak sıfatlandırılmaktan daha kabullenilebilir geliyor…