NO.war.in.iraq
no war in ıraq
Chudo | 30 September 2002 19:32
daha önce Le Pen, Filistin gibi konularda politik tavır koyan çoğunluğu İtalyan asıllı tasarımcı arkadaşlarımız bu defa da “No War in Iraq” kampanyası başlatmışlar.
Destek veren diğer siteler:
Design Radar
SyncProdz
Inguine
UBQ
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.
yorumlar
burda da bizimkilerin savaşa yaklaşımı!!!
(no comment…)
konuyla ilgili birkaç haber daha var burada.
Yarım Milyon Irak’lı çocuğu boşu boşuna öldürmüşüz.
ingiltere’de ve italya’da yapılan gösteriler.
amerika’daki gösteri
Yine savaşa hayır diyen bir başka site…
konu başlığı istiyorumculardan biri olarak
bu da bir başka savaşa hayır kampanyası
http://www.endthewar.org/dontbombiraq.htm
bu da bir kampanya: altına imza atılacak metin çok güzel
bizim adımıza değil kampanyası,
üstelik o da amerika da.. amerika’nın teröre karşı açtığını söylediği savaşa, bu bahaneyle yaptığı haksızlıklara hayır diyen amerikalı akademisyen ve sanatçıların imza kampanyası
haftasonunda abd’de ingiltere’de yüzbinler yürüdü
savaş bizim yanıbaşımızda olacak eğer hala başlamadıysa, bizim topraklarımızdaki üslerden yağacak bombalar ama savaşa hayır diye ne bir yürüyüş duydum adamakıllı ne de başka bir kampanya, hiç değilse internet siteleri varmış sevindim.
o kadar fazla değil ki bu ülkede arkadaşlar.
Türkiye bağımsız bir ülke değildir. Türkiye demokrasiyle yönetilmiyor. Uyuşturulmuş durumdayız. Hergün gazımızı alıyorlar. Düşmanlar gösteriliyor bize. Alın bu adam sizin düşmanınız deniyor. İnanıyoruz. O kadar içimize işlemiş ki bu yaşayış, ne kadar farklıyım desen de diğerlerinden, yutuyorsun zokayı. Saddam hakikaten kötü mü? Irak terörist devlet mi? İran bizim düşmanımız mı? Yunanistan bizim düşmanımız mı? Amerika kardeş ülke mi? Bizi en çok o mu seviyor. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur mu? Bütün dünya bize karşı mı?
hic bisey bilmiyorum.
hiç değilse ses çıkarmadan oturmayalım, bilmiyorum ne yapacağız gerçi, örgütlü bir geçmişim (ve böyle giderse geleceğim de) yok, ama bişiy yapmak lazım galiba, yani önce ses çıkarmak, sonra da o sesi diğerlerine duyurmak için
öf neyse…….
ama savaşa bağlı bu laf. her savaşın karşısında durmam açıkçası. gerçi benim karşısında durduğum savaşlar, daha çok, soykırım, terör gib isimler ile anılıyor ama, terörüde destekleyebileceğim zamanlar olabilir. ne?
ardında bir kırım getirir. kırımsız savaş olmaz. Bu bir soy olunca mı ağırınıza gidiyor. Syn ameximes anlaşılan terör ancak sizin başınıza geldiğinde sizi rahatsız edecek. terörü desteklemek ne demek ya!!
demişsin ameximes; az önce partisinin kongresinde şöyle buyurdu bay blair, ırak’ta rejimi değiştireceğim diyen büyük abisine yalakalık, diktatör gibi yönetmeye başladığı söylenen parti delegasyonuna da kararlılık karizması yapmak için:
barış için tek olasılık savaşmaya istekli olmaktan geçiyor…
neyse bir kere daha düşününce belki karşı olunmayacak savaşlar da olabileceğini kabul edebileceğimi düşündüm. yine de daha düşünmem gerek…
ha bi de savaş denince genel olarak ne anlamak gerekiyor: son teknoloji ölüm silahlarının kullanıldığı, sivil kayıpların “ödenmesi gereken bedel” olarak görüldüğü, ya da taktik ve strateji icabı kentlerin altyapısının, yolların, su kaynaklarının, elektrik trafolarının bilinçli olarak bombalandığı, yani sivillerin bombalanarak değilse bile, açlığa, yokluğa hastalığa terk edilerek hedef alındığı savaşlardan mı (ki amacı ne olursa olsun ben karşıyım böylesine) yoksa ne bileyim iki ülkenin mesela “paralı” askerlerinin eskiden olduğu gibi bir savaş meydanında (ortasında no men’s land olan) bir yerde kozlarını paylaşıp, ne bileyim işte yaralıların meydandan götürülmesi gibi, esirlerin belli koşullarda tutulması gibi kuralların işlediği türden bi savaş mı (o zaman belki bana ne derim)
ha bi de canını, yaşadığın evi, suladığın ağacı, komşularınla paylaştığın sokağı korumak, ya da güçsüz olduğu için eziyet edildiğini bildiğin insanları savunmak için verilebilecek savaşlar vardır onlara da evet diyorum galiba… yine de düşünmeye devam.
“dünya öküzün boynuzunda duruyor” derken bilimsel değil de sosyolojik bir açıklama mı yapıyorlardı acaba.
Bi de “öküz perspektif dinlemez” diye bir laf vardı.
ve aşkın kişiler de var tabii ya…
http://www.designpositive.net/temp/middleeast/
Sadece pasifist değilim bir de üstüne militan bir pasifistim. barış için savaşmak istiyorum. insanlar kendileri savaşa gitmeyi reddetmedikçe hiç birşey savaşı durduramaz..
Barış için savaşmak namus için fuhuş yapmaktır.
iyiymiş. düello da güzel fikir. Bush’la Saddam geçsinler karşı karşıya. Kim kimi öldürürse öldürsün. Umrumda olmaz.
ingilizce olsun biraz, karizmatik olur.
canımın içi indianropetrick, “terör’ün başıma gelmesi” biraz salak bir cümle gibi gelsede bana, -size açıklanması gereken bir şeyler olduğunu tahmin ettiğimden- bir şeyler açıklamaya çalışayım. bush mesela, tutsam bunu, bir arka sokağa götürüp, çöp bidonlarıyla dövsem nüyorkta, beyoğlunda, terör derler buna, ben bu terör’ün yanında olurum, severim öyle terör’ü. bilmiyorum, uzun zaman geçti gelmedim buralara, lafı geçmiştir muhakkak, rte! (ne mutlu bize, ismi kısaltılarak yazılan bir başkanımız var; r.t. erdoğan.)
bu rte puştunu, daha dün “demokrasi, bizi istediğimiz istasyona götürecek bir trenden başka bir şey değildir” diyen puştu yani, yani, daha dün mustafa kemal’e ana avrat söverken, bugün onun ilkelerinin koruculuğunu yapacağına yemin eden puştu, onun bu memleketin başında olması için can atan, böl parçala yönetçilik oynayan emperyalist puştların topunu, hepsini işte, bir stadyuma doldurup, içeri aslanlar salan, makineli tüfeklerle ateş eden, vs. terörü desteklerim. haa belki sonra gaza gelip benimde kıçıma dinamit sokup patlatmaya yeltenirler, “iktidar bende” diye coşarlar, o zaman pişman olabilirim işte. neyse ne.
blair gibi demişim, ne güzel, keşke blair yapsa bunu, demekle kalmasa, hedefini şaşmasa.
birşey açıklamanıza gerek yok. İnsanları oldukları gibi kabul etmek gerektiğine inanıyorum. Evet “terör’ün başıma gelmesi” hakikaten salakçaymış.
hatırlatalım…aynı şeyi mi anlamışız acaba?
“her savaşın karşısında durmam açıkçası. gerçi benim karşısında durduğum savaşlar, daha çok, soykırım, terör gib isimler ile anılıyor ama, terörüde destekleyebileceğim zamanlar olabilir. ne? ”
Terör: tanım olarak, insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir.
Terörün en önemli özelliklerinden biri hedefini rastgele seçmesidir.
Sizin seçtiğiniz hedefler rastgele seçilmiş hedefler midir. Sokakta habersizce alışveriş yapan adamla aynı kefeye mi koyuyorsunuz bush ilen rte’yi?
Verdiğiniz iki örnek de yaptıkları sonucunda bir yığın düşman kazandıklarını ve başlarına gelebilecekleri gayet iyi biliyorlar. Ya siz akşam eve giderken başınıza ne gelecek biliyor musunuz?
Hem yukarda da demişiz di mi…birebir kavgalarla hiçbir problemimiz yok. İstediğinin kafasını kır, düelloya çağır, vur, kır, parçala ama başkalarını alet etme di mi.