Günümüz eğitim sisteminde en zor derslerden biri olarak öğrencileri sürekli terleten fizik hayatımıza insanoğlunun merakı sayesinde girdi. Peki Fizik bir ihtiyaç mıydı? yoksa tesadüfen bulunmuş bir kuram mı olmuş? Fizik tamamen insanoğlunun merak duyguları yüzünden doğmuş. Biz merak ettikçe de yeni şeyler doğmaya devam edecektir zaten.Galileo Galilei‘ye kadar fizik kimse tarafında bilinmiyordu. Aslında Yunan filozoflarının bu konuda bazı tezleri olmuş fakat bunlar tamamen felsefeye ve mitolojiye dayalı düşünceler olarak kalmış.Galileo dediğimiz adam ne yapmış da fizik diye bir şeyin varlığını keşfetmiş? Çok basit aslında. Galileo çevresinde olan olayları dikkatlice izlemiş ve şu soruyu sormuş kendi kendine “Neden?” Neden her şey belli bir kural varmışcasına hareket ediyor. Havaya bir taş attığımız zaman neden geri aşağı düşüyor? Çevremizdeki cisimlerin hareket etmesini sağlayan şey ne? diye sorular kurmaya başlamış kafasında. Kafasını kurcalayan bu soruların üzerine gittiğinde ise dünyada büyük ses getiren ve adeta bilime damga vuran bir şeyi keşfetmiş: Fizik.Yaklaşık 200 yıl Fiziğin varlığı tüm bilim adamları ve devletler tarafından tanındı ve bu alanda eğitimler verilmeye başlandı. Artık herkes biliyordu ki çevremizdeki olaylar Fizik kurallarına göre işliyordu.O zamanlar insanoğlu bilgiye aç tabi. Bir süre sonra bu bilgi yetersiz geliyor insanlara. Ve Newton çıktı ortaya bir soruyla. “Nasıl?” dedi Newton. Bütün bu olaylar fiziğin varlığından dolayı oluyor ama nasıl oluyor? İşte bu soru Newton‘u yoğun bir çalışmaya sokuyor. Newton yaptığı çalışmalar ve araştırmalar sonucunda bazı deneyler yapıyor. Yaptığı bu deneylerin doğru sonuçlar vermesi üzerine Fizik teorilerini oluşturmaya başlıyor. Fizik kuralları üzerinde çalışmaya başlayan Newton sonunda yer çekimi kuvvetinin varlığını keşfediyor ve Fizik tarihine yasa olarak geçiyor.Fiziğin bulunmasında önemli rol oynayan Galileo ve Newton sayesinde çok önemli bir bilim dalı ortaya çıkarılmış ve insanlık adına çok önemli buluşlar yapılmıştır. Teşekkürlerimi sunuyorum…