Yaz sonunda açıldı Kadıköy-Koşuyolu’nda yeni bir alış veriş merkezi. Karfur diye duydum ben önce, sonra nautilus dediler. Hiç uyanmadım başta nautilusunne olduğuna, tanıdık ama aklımdan bile geçmezdi bir deniz kabuklusunun ismini verecekleri alışveriş merkezine İstanbul’da ya da Türkiye’de.
Bize yakın, bir gün uğrayalım dedik, gerçekten deniz kabuklusunun ismini vermişler, hem de giriş kapısının önüne ve bilumum yerlere, binanın taslağının anasayfasında bu deniz kabuklusunu anlatmışlar. İçi beni fazla çekmese de; çok parlak çok ışıklı ve soğuk bence; adından dolayı sempati duydum buraya.
Nautilus:
Sınıflama:
Altsınıf: Tetrabranchiata
Takım: Nautiloidea
Aile: Nautilidae
Cins: Nautilus
Nautiluskafa ve ayaklardan oluşan deniz yumuşakçasıdır (Marine molluscs). Cephalapod (Kafadan bacaklı) grubundan gelmektedir. Ahtapot, mürekkepbalığı da kafadan bacaklılar grubunun diğer üyelerindendir.
Yaklaşık 230 milyon yıl (Triyas döneminde) önce ortaya çıkmış ve günümüze kadar gelmiştir.
Antik Yunan’ da, nautilus kabuğu mükemmeliğin simgesiydi. The Golden Ratio(Altın Oran, Türkçe’ye çevrilişi ne bilmiyorum) adı verilen matematiksel orantı, nautilus kabuk gelşimini gösterir. Bu logaritmik spiral, sabit bir noktadan (spiral noktasından ), sabit u açısıyla dönerek oluşur. Kabuğu oluşturan oran 1:1,68’dir (tam açıklaması ingilizce olarak buradan, animasyonlu olarak da izleyebilirsiniz!).
Yani nautilusun durumu buyken, İstanbul’da büyük bir alışveriş merkezine böyle bir isim verilmesi beni mutlu etti. Türkiye dışında birçok ülkede doğadan esinlenilmiş: mimari yapıların şeklinde, süslemelerde, kullanılan araçlarda vs… Kendini doğadan soyutlayan insan fazla vakit geçmeden tekrar doğaya geri dönmüş.
Bunun bizim için iyi bir ilerleme olduğunu düşünüyorum. Eğer ilgi çeker ve benim de vaktim olursa doğada ki diğer canlıları ve insanlığın onları nasıl kullandığını anlatan bir iki yazı daha hazırlayabilirim.
(Mesela trilobitler, tri-lob-it 3 loblu ilk canlı, baş gövde ve kuyruktan oluşan bu deniz canlısı günümüzde yaşamasa da Avrupada bir çok binanın cephelerini süslemekte ve ilginç inanışları bulunmakta).
yorumlar
binayı ilk gördüğümde ne alaka demiştim… şehrin içine bu kadar giren bi alışveriş merkezine izin verilmemesi lazım.
ayrıca nautilus, dünyanın ilk nükleer denizaltısının da ismi…
elbette deniz altında 20000 fersah da unutulmamalı! p>
görmek isteyenlere,-İstanbul dakiler ve/veya misafirler için- Atlas Pasajındaki Deniz Kızı adlı dükkanı ziyaret etmelerini öneririm.
Altın oran kıvamındaki bu güzelim çizgilere sahip hayvancağızın ismini İstanbul’un en lanet ve en beceriksizce yapılmış binasına vermek bir hakaretten başka bişey değildir. Bu rezillikte bir binayı bırakın beğenmeyi, gitmeyip protesto etmelisiniz.
bir yere verilmesi bile birşeydir iyi ya da kötü. Bir başlangıçtır.
biraz büyük olmuş ana sayfada, açılınca korkuyor insan, welcome to nautilus homepage diyecek zannettim .
Türkçe’de ona altın oran diyoruz efendim. Ayrıca bu altın oran olgusu özellikle mimaride pek mühimdir (mesela yunan tapınakları son derece basit bir tasarıma sahiptirler (kare üzerine üçgen form), ama insan gözüne estetik gelirler zira altın oran uygulanmıştır). Buna keza insan yüzü de altın orana uyar. Ve hatta düz bir çizgiyi bile altın orana uygun bir şekilde ikiye bölersek buda insan gözüne hoş görünür. Yani neymiş? ALTIN ORAN DOĞANIN CANLI VARLIKLARI OLUŞTURURKEN KULLANDIĞI ÖLÇÜSEL KATSAYI İMİŞ. Bu sebeple insan görme sistemi bilmesede bu orana alışmıştır. Bak sen nereden nereye geldik. Neyse herkese iyi bayramlar işte.
dikdortgenler altin oran’a gore yapilirmi$. 1 / GR yani. 1/1.6 civari bi$eye geliyor. en guzel dikdortgen oymu$. doganin heryerinde var. nilufer yapraklarinda, baliklarin pullarinda, kayalarin a$iniminda falan da varmi$. ayrica fibonacci sayilariyla da ilgili ama tam bilmiyorum.. 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21.. diye giden bi sekans.. kendisinden onceki iki sayinin toplami falan… programlama ogrenen bilir..
arkadaşımız Jules Verne’ i hiç okumamış ama bulup buluşturmakta usta.
Denizler Altında 20000 fersah size birşey hatırlatıyor mu? Alışveriş merkezine isim arayan endüstri mühendislerinin dalma sporlarına meraklı olduğunu mu sanıyorsunuz?
1 1 2 3 5 8 13 21 34 55 89 144 …
nie cahil olduugunu annamadım
ya hala altın orandan bahsedip duruyorsunuz. Bu binanın herhangi bir tarafından bırakın altın oranı, orandan söz etmek mümkün mü? nasıl böyle duyarsız olabiliyorsunuz? bir arkadaş bu hayvancağızın isminin bir yere verilmesinin bile iyi bir başlangıç olduğunu söylemiş. Bu zıçtıkları şeyin üstünü dantelli örtüyle örtmekten başka bişey değil. şimdi sağına soluna markalar logolar asıp saklamaya çalışıyorlar.
Jules Verne’in ele aldığı medeniyetten kaçış, medeniyeti de yanında götürerek kaçıs ütopyası ve İstanbul Nautilus.. O ütopyayı (bakışa göre göre karşı ütopya da olabilir) çok üstünde düşünülesi bir şey olarak gördüğüm için duyar duymaz nefret ettim o alışveriş merkezinden. “İçinde herşey olan”, bizim medeniyet abidesi, “İstanbul Nautilus”!!
önemsiz oluyor. birşeyden şikayetçiyseniz, şikayetin çözümünü de düşünmeniz yararlı olurdu. jul vern yapmış da sen ne yapmışsın millet olarak, adam en azından bunu yapmış kimse beğenmek durumunda değil, daha iyisini söylemek, iyi de daha iyisini yapan yok. herkes konuşuyo sadece. YAPMIŞ adam iyi ya da kötü, herşeye bir yerden başlanır.
altın oran bir ülkenin siyasi profilinde de her zaman görülür
68 sol 32 sağ ya da tam tersi
üüü
elinizin ilk iki parmağını da birbirine dolarsanız aynı şey olur
oraları. sineması güzeldi. binayı beğenmeyen arkadaşımız olaya profesyonel açıdan yaklaşıyorsa bir şey diyemem ama ben çok kötü bulmuyorum; ayrıca tasarım kozyatağı carrefour’a çok benziyor.