Uyku, göz kapaklarımda ağır bir yük gibi! Gözümse saati kolluyor… Kokusuyla içimi rahatlatan bir fincan kahve ise tek yoldaşım gibi. Şöyle biraz düşünüyorum da hayat aslında ne kadar da kısa! Akıp gidiyor zaman! Tik Tak, Tik Tak… Ne akrep ne de yelkovan aldırmıyor çaresizliğime… Çocukluğum, gençliğim ve yeni yetme orta yaş hallerim… geçmişe çok bulaşmadan, acaba geleceğimde ne var demek geliyor içimden hep! Düşünmeden edemiyorum; acaba yarımda ne var ? kahvemi yudum yudum tüketmenin endişesindeyim; hani hiç değilse anın tadını çıkarayım diye… ama fincanın dibi göründü bile! Yaşamda böyle bir şey herhalde yudum yudum tadını çıkarmaya çalışsan da bir gün dibini elbet göreceksin!Her geçen gün bir kayıp gibi! Varoluştan yokoluşa doğru kısadan hallice, uzun da denemeyecek kadar doyumsuz bir yol. Karamsarlığın diz boyu olduğu bu dünya da yarına umutla bakabilmek belki de en büyük meziyet… Çevremde geçmişe dair keşkeleriyle kendini yiyip bitiren o kadar çok insan var ki; onları gördükçe keşkesiz yaşamanın maneviyatını daha da iyi anlıyorum. Keşkelerin ızdırap verici gücü, ihtiyarlığın en genç safhalarında kendini göstermeye başlıyor. Etrafınıza şöyle bir bakın! Mutsuz ihtiyarların neden mutsuz olduklarını bir düşünün… Bunun tek bir cevabı var aslında; bu hayat onlara kısa geldi! İsteyipte yapamadıkları o kadar çok şey oldu ki hayatlarında… Ama bu keşkeler, sadece imkansızlıklarından dolayı olmadı! Her yeni güne nefes alıp vererek başlamanın en büyük zenginlikleri olduğunun farkına varamadılar belki de… Yada sevdiklerinin kıymetini sadece kaybettiklerinde anlamalarıydı, tek neden… Seni seviyorum deme cesaretini gösterememenin ağır yükü altında hep ezildiler! Bir keşkenin, ihtiyar bir bedende yaratacağı sancı sanırım romatizma ağrılarının vereceğinden daha şiddetli, farkında olmasak da…Kısacası diyeceğim o ki; sürekli hayata isyan etmek, yormuştu onları!Keşkesiz bir hayat için dünü unutup, yarın hiç olmayacakmış gibi yaşamak lazım belki de! Her şeye rağmen hala varolabildiğine şükrederek!Ölüm; kimine göre bir son, kimi göre ise yeni bir başlangıç ve her ölüm erken yada vakitsiz…Ama ne olursa olsun bu onun kaçınılmaz bir son olduğunu değiştirmiyor!Her şeye rağmen doyasıya yaşamakta sadece sizin elinizde…
yorumlar
LeSorcier, :))
sörsi bebeğim, gel şunu pis yedili yapalım ben de katılayım..
ihtiyarlayacağumu sanmam, hem mutluluk içimizde.Mutluyum ,mutluyuz şükür Yarabbim Allamm .insan elindekilerin kıymetini ve kendinin değerini bilecek vesselam.yoyyy yoyyyyyy!!
gecikme için üzgünüm, 3 ölü arkadaş hazır sörsi bebeğim.. kayıt nereye yaptırıyoruz allahın izniylen?
<a href=”http://fizy.org/y4AswMJJV@K3″>…</a>
Kayıtları ben alıyorum arkadaşlar…Bir nufus cüzdanı fotokpisi,İki fotoğraf,İkametgah belgesi,Ölüleri lütfen ceset torbasında teslim ediniz! Aksi takdirde baŞvurunuz kabul edilmeyecektir…
Nerden çıktı böle ben de anlamadım. Güzellik olsun diye yollayam dedim, ama saçmalattı akşam akşam, sigara yaktırdı bana. Durduk yerde dokandı şimdi. Screw you guyz, i m going home…
naaptın belesh, tapınırım ben nazlıcan, bedirhan ve suphi’ye gözüm…
<div class=”imajorta”><img src=”/imaj/sevde837/uyku-by-olusevici.jpg” alt=”Bir ölü seviciyim” border=”0″ /><br />Bir ölü seviciyim</div>İhtiyarlığımda, uyku boyunda!çok etkileyici bir yazı olmuş. Tebrikler!
Sevgili Sevde837,paylaşımın ve desteğin için teşekkürler…
hayırlı ölümler ve hayırlı ihtiyarlıklar dileyelim. Elden ayaktan düşmeden, kimseye muhtaç olmadan…