Aç pencereleri. Soğuk mu, olsun, rüzgar girsin içeri. Bir müddet konuş günle. Nasıl geçmesini istediğini söyle, belki kulak verir sesine. En azından inan buna. Ne kaybedersin ?Kahvaltını aceleye getirme. Bekleyen işler beklerler seninle bitecekse.İşini de; düşün ki, dünya yok olacak sen gereğini yapmazsan. Elinden gelenin en iyisini yapmak zorundasın bundan.Çay molalarında benliğine de mola verdirmeyi unutma. Hayellerini düşün ve dostlarını ara. Mıymıy konuşma. Ağzında geveleme lafları, senden misallensinler biraz.Yorgunum diyerek sızlanma. ‘dinlenmek için önünde bir ebediyet var.’ Ne de olsa..Zaman ayır sevdiklerine. Maddi olarak değeri olmasa bile mutlaka gülümsemeni hediye et. Anlamadılar mı?Her koyun kendi bacağından asılır. Sen güçlü ol. Ruhunu, göğsünü taşıyabilsin bacağın.Ağlayan biriyle oturup ağlamak değil mesele, bir mendil uzat acıyı hafifletemiyorsan. Elini tut. Yalnızlık zor zanaat. Yalnız olmadığını hatırlat.Demem o ki; acizliğimiz gün gibi aşikar. Bu saçmasapan dünyada, bunca acılar diyarında, acılarını unutmadan inadına yaşamak vardır ya kalk ayağa. İnadına ..Umutla.Aç pencereleri.