MEHMET AĞA VE OĞLUİki genç evlenmişler,Görmeden, tanımadan…Birbirlerine aşık dahi olamadan.Adet böyleymiş, kalma atadan.Er zaman geç zamanBizimkileri sarmış bir telaşBir koşuşturma.Olmaz böyle bir heyecan.O zamanlar şimdiki teknoloji nerdee?Sürekli gidemezlerdi hastahaneye.Ne doğacağını nerden bilsinler,Çaresi yok, inanacaklar kadere.Gün gelir, mecbur giderler hastahaneye,Alıverirler oracıkta doğumhaneye…Mehmet Ağa dokuz doğururken kapıda,Minicik bir sıpa gelir dünyaya.Ebe belirir belirmez kapıda,Bizimki içeri dalar balıklama.Nerde ulan bizim küçük sıpa,Öyle bi sevinirler ki…Sanki bayram vardır odada.Tabi zaman bu durmaz yerinde,Çabucak geçer, bizimki gidecektir mektebe.Elinden tutup götürürler,”Eti senin, kemiği benim.” misaliTeslim ederler köydeki öğretmene.Okur bizim sıpa ilk, orta, liseDerken sınavlar olur biter.Mehmet Ağa bilmez ki sonu ne olacak,Sıpa büyüdü hedef üniversite.”Ulan” der Mehmet AğaNe sevinmiştim sen doğunca…Şimdi sen tut, çek git Ankara’ya,Bizi böyle yüzüstü bırak Alanya’da.Doyamamış belli Mehmet Ağa sevmeyeHazmedemiyor bir türlü bu ani gidişe,”Dur!” da diyemez, bilir okumak iyidir.Sineye çekip razıdır kaderine.Yolcu yolunda gerekti, biz gittik Ankara’ya,Çünkü bir hedef koymuştuk kendimizce.Ulaşmalıydık dört yıl sonra,Elbet dönecektik bir gün Alanya’ya…Anam hep derdi sanki bir maniydi:”Oğlum oğlum derimDeli dülü yerlere getme.Zülüflülerle laf etmeMehmet Ağa’nın oğlu kötü dedirtmeTopla inciri, üzümü,Unutma, iyi dinle ana sözünü.”Dinlemedik ana sözünü,Toplamadık ne inciri ne de üzümü.Nerden bilecektik aşık olacaktık Mualla’ya…Mehmet Ağa yeniden gelecekti Ankara’ya.Bir şekilde hallederler bizim oğlanın işini,Sıpa mutlu oldu ya, ne yapalım der bizimki,Çaresiz döner gider gerisin geri…Ama düşer içine bi ateş, bir sızı…Bilmiyor ki sonunu, değil belli.Dört yıl geçer, okul biter.Alanya’da heyecanla Mehmet Ağa bekler.Ama o da ne, bizimki iş bulur Ankara’da.”Kesin dönmeyecek.” der Mehmet AğaOysa ki, ne kadar da mutlu olmuştu Mehmet AğaOğul, dünyaya gelince…Hatta bir kaç kişiden duymuştumDeğişmem dermiş 18’lik delikanlıya.”Ne yapalım?” der evlat neticedeAtsan atılmaz, satsan satılmaz.Bırakın beni, dokunmayın yaram kanasın,Anasını satayım: HAYAT BUYSA ÜSTÜ KALSIN!