bugün size çok iyi iki kitaptan söz edeceğim. ilki leyla erbil’in cüce’si. gerçekten çok farklı. kalın kitaplardan ürkenler için belirtelim, ikibuçuksaati bile almadı kitabı bitirmesi, üstelik de birçok yerde cümleleri bir kez okumak yetmeyecek. şiir gibi, ters düz, nefis cümleler kuruyor yazar. ayrıca kitabın konusu da apayrı: kendisine söyleşiye gelecek gazeteciyi bekleyen bir yazarın hikayesi, bu. ben kitabın konusunu öğrenince karar vermiştim okumaya kitabı. kitap üzerine daha fazla konuşup büyüsünü dağıtmak istemem, okuyun mutlaka.ikincisi didem madak’ın pulbiber mahallesi. şiirlerine günlük hayat karışmış, madak’ın. çok da güzel olmuş. okuduğumuzun şiir olduğunu hatırlatıyor hep. bazen nesne, bazen özne, şiir hep. ama şair de şiirinin içinde.kitap bir dosya bütünlüğü içinde yazılmış o yüzden sırayla okunması gerekiyor. ayrıca benim tavsiyem kitabı okumaya başlarsanız bitirmeden bırakmayın. ki bu kitap için de en fazla birbuçuksaate ihtiyacınız olacak. ben birçok yeri tekrarlayarak okudum. müthiş keyifli.şimdilik bu kadar. başka kitaplarda, şairlerde…