Bugün moderasyonda oy kullanırken kendimi izledim… yaptığım işi ciddiye almıştım ve bu kalsın, hayır hayır bu yazı sayfayı oyalamaya değmez diye yorumluyordum bir güzel.. sonra düşündüm de ben kimdim o anda! birden bir eleştirmen oluvermiştim kendi çapında! üstelik katı ve ciddi bir eleştirmen! peki ben gerçekte kaç kişiydim?!…

…….

Ben gerçekte “çok” kişiyim sanırım; iyi bir dost, eğlenceli bir arkadaş, kötü bir sevgili, dışarıdan bakanlar için soğuk bir kişilik, en yakınları için bile katı bir yönetici, sevmediklerine karşı “yoksun sen aslında” diyecek kadar acımasız fakat kedisi uyurken üşüyormudur acaba deyipte üstünü örtecek kadar duygusal… gerektiği yerde “bir kadın”ken, “canım annem” derken içi titreyen bir çocuk! peki ama hangisi gerçek BEN!..

Yoksa hepsi bir bütün olunca mı ben’i oluşturuyor?

Peki sen kaç kişisin?

En sevdiğin ve en sevmediğin kişilerin hepsi birden sensin misin aslında?…

ve bu kadar çok kişi olmak yoruyor mu seni de?

beni yoruyor!

keşke sadece sevdiklerim olabilseydim, yada sevmediklerim. Kendi içimdeki çelişkileri taşımasaydım! yok ama olmazdı! o zaman tam bir iyi (hani şu, “çok saf” yada “çok salak” denilenlerden) yada tam bir kötü (arkadaş, dost, sevgi, aile nedir bilmeyenlerden, hani şu “çıkarcı” denilenlerden) olurdum. SİYAH yada BEYAZ olmak gibi! Ama hayır; işte size GRİ! ben sadece böyle BEN’i dengeleyebilmişim… böylece de kabul ettirmişim kendimi! bu yüzden şimdi artık kimse benden işimde tölerans beklemezken, dışarıda dertleriyle beynimi ve kalbimi kemirebiliyorlar…

Evet ben çok kişiyim, yoruluyorum ama kendimdeki bu “gri”liğide seviyorum… ya siz?