Siz siz olun mikrodalga fırında paket halinde margarini yumuşatmaya kalkmayın..Pazar günü dışarı çıkmak istedim, her zaman gittiğimiz ağaçlar içindeki çay bahçesine ama önce birşeyler yapmalı kek, poğaça, kurabiye.Mutfağa girdim malzemeleri çıkarttım, bilenler bilir kurabiye için yumuşak margarin gerekir, eritmeden yumuşak olarak un ile karıştırmak lazım, baktım margarin taş taşş maşallah, dur dedim ben bunu migrodalga da azıcık yumuşatayım. Ben hala annemin margarinini kullanıyorum alışamadım o donmayan margarinlere, aslında sadece böyle şeylere kullanıyorum genelde de sıvıyağ ile yaparım ama bu sefer çok canım çekti. Paketi ile attım mikrodalgaya 30 saniyecik, bu arada yumurta çıkartıyorum buzdolabından anamm o ses ne çatır çuturrr floşşşş bir baktım benim mikrodalganın içinde alevler var, allam patlayacak, hemen açtım kapağını anında söndü, yağ erimiş içine, her tarafa sıçramış, off yaa off yaa eriyen yağa mı yanayım, yangın çıkacak, hatta patlayacak ertesi gün okurdunuz kurabiye yaparken öldü diye penguenin patates baskısına çıkardı sonra başlık 🙂 anlam veremezdiniz nasıl yani diye, işte böyle bir başlık görürseniz bundan sonra şaşırmazsınız, kurabiye kek yaparken ölenlere:)Neyse nasılsa markete gitmek şart oldu bari cevizli elmalı kurabiye için ceviz de alayım dedim, 2 çeşit ceviz var bir 15 ytl kilosu biri 30 ytl lux ceviz miş, ne yani bu ağaçta yetişmedi mi şimdi, nasılda cillop gibi parlıyor yahu, kocaman kocaman, öbürü şekilsiz ve minik minik amann dedim nasılsa robottan geçecek ceviz değil mi bu aldım 15 ytl olandan, ama gözüm 30 ytl olan da kaldı. Ondan da aldım ama onu kahvaltıya saklayacağım. Çıkmadan tarçınlı keki atmıştım fırına eve girince nasıl bir kokudur bu allahım ne de güzel yapmışım mis gibi kokuyor vallahi.. Poğaça içi için hazırladığım patateslerde pişmiş, kek çıktı fırından poğaça girdi fırına, o çıktı elmalı kurabiye, anlayacağınız 2 saat pastane gibi çalıştım ama değdi doğrusu.Ellerimde hamur kokusu gittik çay bahçesine, dışardan gözümü alan güneş burda nereye kaçtı, donarak oturdum, biraz yürüyelim ısınırım dedim rüzgar savurdu bu kezde, daha bahar gelmemiş onu anladım, yalancı güneşe aldanmayın sıkı giyinin, mikrodalgaya paketli margarin atmayın..(Kimseye de söyleyemedim, adım çıkar diye ohhh bee yazdım da rahatladım:)