sabaha karşı dört suları. Etrafta tek tük arabalar hızlı bir şekilde geçip gitmekte bazen sren sesleri ulumalar ve gürültülerse garip bir ahenk katmakta bu sessizliğe. Hava oldukça soğuk üzerimdeki montu sanki içime sokacak gibi sıkıyorum. Her zamanki şeyler aslında ayaklarım bile alıştı, ben hayallerime dalarken onlar yine aynı noktaya doğru hareket etmekteler. Bir türlü çıkmıyor aklımdan, belkide ben çıkarmak istemiyorum belirsiz. Sadece gözlerin geliyor gözlerimin önüne, sadece o güzelim saçlarının kokusu dolduruyorum benliğimi. Ve sadece sen varsın heryerimde. Kollarından tutuyorum yine el ele kol kola dolaşıyoruz yine sokaklarda sözcüler dudaklarımız yerine gözlerimizden çıkıyor. Konuşmuyoruz sadece bakıyoruz. O güzel saniyeler, o eşsiz zaman ve sen her zamanki neşenle o güzel gülüşünle haydi diyorsun gel bu taraftan sana göstermek istediğim bir şey var. Ben sana bağlı peşin sıra gidiyorum. bir ara gökyüzü kayboluyor. Hafif dumanlı bir kahvenin önünden geçiyoruz. Tepemizdeki brandanın kırmızısı yüzüne vuruyor. Farklı bir güzellik kaplıyor yüzünü. Seni takip ediyorum gidiyoruz. Bak diyorsun bana ben sana dalmış bir şekilde belli belirsiz bakıyorum gösterdiğin yere. Birbirinden güzel renklerde balıklar, suyun içinde dans ediyor sanki. “Ne olur diyorsun ne olur bana bunlardan al diyorsun”. Evdeki akvaryumun için eşsiz parçalar olacağından ve birçok farklı şeyden bahsediyorsun. Kıramıyorum seni ve istediğin balıkları istediğin şekilde alıyoruz. Seni mutlu ettiğim için içimdeki neşe daha da katlanıyor. Yüzündeki gülümsemeyi bir dakika bile kaybetmemek için dünyaları bile almaya razıyım. İş te tam senin o güzel yüzündeki gülümsemeye bakarken sen karşıdan birine sesleniyorsun. Dalgın bir halde baktığımda sen ellerimden kurtulmuş ona doğru koşuyordun. İlk anda anlamıştım aslında ellerim üşümüştü. Vücudum bir anda buz gibi olmuştu seni bırakmamak için çabalamak istedim ama sen çoktan harekete geçmiştin. Tam sana seslenecektim ki…………..Hayallerim burada bitiyor kabuslarım başlıyor sanki. İşte senin kollarımdan kayıp gittiğin yere geldim yine. Seni kaybetmemin dördüncü yıldönümünde yine buradayım. Özellikle geliyorum bu saatte buraya seni kimseyle paylaşmak istemiyorum. Sanki sadece ben olunca kokunu duyuyorum. Tam dört yıl önce sen gözlerimin önünde bir ceylan gibi düşmüştün bu zemine. Tam dört yıl önce o tatlı bakışlarını o güzel yüzünü o hiçbirşeyle değişilmez sevdanıda alıp gitmiştin uzaklara. O sesin hala kulaklarımda. Cansız bedeninini kollarıma alışım. Çığlıklarım gözyaşım öfkem ve aşkım. Herşey o anki gibi. Yine buradayım bitanem senin yanında bırakmayacağım seni asla ve aşkım geliyorum yanına. Sensiz geçen dört yıl sanki işkenceydi bana. Aşkım, sevdam, canım, geliyorum yanına. Tamda senin düştüğün yere bende düşeceğim az sonra tamda senin kanının aktığı yere benimde kanım akacak. Bu acı bu çile bitecek. Karanlık gecelerde sensiz aşkım bu gece bitecek.
yorumlar
allah allah allah allah.
nooldu manson, cenk mi başladı ?
Yok Kebelek, klip attıydım Manson’a da, aşka geldi, coştu bizim kız.
:)))
haa iyi neyse, bi an tv de gözüm hasan mutlucan sesi eşliğinde necefli maşrapayı aradı ya.
ah aşk sen beni maahvettin Allah da seni mahvetsin
Hayırlı günler arkadaşlar. Yazı tamamen o anda içimden geçenlerden (ben yaşamıyorum o tarz bir olay sadece hissiyat) yazıldığı için hata saçma kısımları olabilir bir çok eksiği olduğu konusunu bile konuşmuyorum. sadece yazmak istedim. İnşallah ilerde çok daha güzel yazılarla birlikte oluruz.
Sence öyle.
Süper saçma bir korku yazdım. Ama ben yazdığımdan bile tiksindim. Okuyun tiksinin. Bir daha korku yazmıcam bana yaramıyor. Duygusal yada güncel yazmak daha güzel. Bakmanızı tavsiye etmem ama yinede bakın ya.