1944 yılında başlayan bir gelenekle Oscar törenine oyuncular ödünç aldıkları pırlantalarla gelmekteler. O yıl Oscar adayı oyuncu Jennifer Jones tarafından kuyumcudan ödünç alınarak takılan pırlantalar bu zamana kadar tüm oyuncular tarafından uygulanmaya başlandı.Bazı oyuncular ödünç aldıkları takıları beğenip satın alırken kimileri ise ille kendilerine ait mücevherlerle gelmeyi tercih ettiler.Julia Roberts 2001 yılında Oscar’ı havaya kaldırırken ödünç alarak taktığı pırlanta bileziği ile göz kamaştırdı, bilezik o kadar beğenildi ki şarkıcı Luis Migue onu satın alıp sevgilisi Mariah Carey’e armağan etti. 71 milyon Dolar değerindeki takılarıyla en pahalı mücevherleri takan yıldız ise Whoopi Goldberg .2001 yılı Oscar töreninde Elizabeh Hurley taktıgı 750.000 Dolarlık bilekliğini kaybedince oldukça olay çıkmış ama sonunda bileklik bir muhabir tarafından bulunmuştu.1998 yılında aldıgı Altın Küre ödülü sonrası sevinçten havuza atlayan Angelina Jolie taktıgı ödünç 130.000 Dolarlık mücevherini unutmuştu.1997 Oscar töreninde Celine Dion tarafından takılan ödünç pırlanta kolye daha tören bitmeden satılmıştı, kolye 500 bin Dolarlıktı.13.yüzyılda Fransa Kralı IX. Louis tarafından koyulan kanuna göre soylu olmayanlar asla mücevher takamayacaktı.Sadece kraliyet ailesinden olanlar değerli takı takabilecekti.Aynı ülkede yüz yıl sonra elmas delilik tedavisinde kullanıldı.Delilerin alnına tutulan elmasın o kişiyi iyileştirecegine inanıldı.Güneş Kral XIV. Louis ise elması baştacı yapan hükümdardır. Ondan öncesinde değerli taşlar sıralamasında çok üst sınıfta olmayan elmas kral tarafından çok beğeniliyor ve kullanılıyor. XIV. Louis zamanına kadar Fransa’nın en değerli taşı inciydi.İngiltere Kraliçesi Kanlı Mary‘e eşi tarafından hediye edilen Seyyah İncisi (La Peregrina Pearl) adındaki mücevher 131 gramdır.Sonradan İspanya ve Fransa saraylarında dolaşıp duran bu inci en son 1969 da Richard Burton tarafından Elizabeth Taylor’a hediye edilmiştir.
SEYYAH İNCİSİ-KANLI MARY’DE
La Peregrina beşyüzyıllık tarihi ile dünyanın en önemli incileri arasında yer alır,armut biçimindedir.Kanlı Mary olarak bilinen Mary Tudor öldügünde tekrar İspanya’ya geri dönen inci ,orada 250 yıl bekler.Sonra pek çok ülkede kral ve kraliçelerin boyunlarını, şapkalarını süsler.19.yüzyılda Napolyon’un kardeşi Joseph Bonaparte tarafından kullanılır,sonrasında 3. Napolyon olarak bilinen Charles Louis Bonaparte tarafından mali zorluk yüzünden satılır.Bir süre sonra el değiştiren inci kaybolur ancak koltuk döşemesinde bulunur. Son sahibi hala Liz Taylor’dur.
SEYYAH İNCİSİ-LİZ TAYLOR’DA
yorumlar
Sonradan görme lavuk afro amerikalu rapci salaklar kendi ırkına ihanet ediyorlar.bir bileklige 71 milyon $ ru veren zihniyetin taaa…………….komplexli salaklar!
bahsedilen inci Apdülhamit’e de geçmiştir ek b ilgi
Zinaida Yusupov
aynı inci prenses Zinaida Yusufov da
pırlanta dediğin nedir ki!
aşkın yanında!
tektaşsız evlenme teklifi de edemiyoruz korkumuzdan:)
di mi ortaaam aşkın yanında pırlanta sönük kalır.(yalan mı ne pırlanta da hani fena olmaz.)
evvel zaman önceee azıcık gelecektevee dünyanın gizlerinden bir arpa boyu yol gitmeden durup durduğumuz yerdekayanın dibinde bir parıltıya bakmış ve birden güneşe yaklaştığını sanmış kadın. sevinmiş mutlu olmuş saflığına. sahip olmak istiyormuş, gelin görün ki tek başıma kayayı oynatamam diyormuş ve bekliyormuşum. serçe parmağını dahi oynatmamışken. eteğini dizlerinin altına almış ve izlemeye devam etmiş.falan filann.. hikaye işte hepsi. nolcak başka ki!!!
bekliyormuşum daki um-u kim eklediiiii? hayret bişi ya.ortaammm sen mi çabuk söle!!
söylemem. söylim mi?:))))))
bak gölgee sana göz kırpıyor. yağmurluğunu da yollamadın daha zati.istersen söyleme.. :))
daha tasarlıyorum gölge grisi mi olsun, yoksa mavi mi yoksa yeşil mi. karar veremedim.
bak hemen lafı çeviriyor. seni gidi gidi..
ney o bana mücevher mi alıyonuz
Düşündüm de, ben kendime hiçbir zaman o değerde bir takı alıp da kafama, boynuma kulağıma takmaya kalkmam. Biri armağan ederse de, satamam asla. Armağan satılır mı yahu.Öyleyse ekonomik değerinden bağımsız olarak düşünüldüğünde, sadece oramı buramı süslesin diye takacağım incik boncuğa bu kadar para verilmesi çok anlamsız olur.Ne ki bu mücevher.
😀
tektaş geldi yine aklıma
😀 al bari
Tektaş dendiğinde aklıma ‘Bektaş’ geliyor. Bektaş Ağaoğlu daha çok. Bir de Bektaşilik vardı; değil mi…O halde tektaş diye kuduran hatunlar da ‘tektaşî’ tarikatı mensubu oluyorlar?
kömürleng yazıtlarında tektaşilik’ten bahsedilir.karbon borsası diye birşey var artık 🙂
bu pırlanta olayından tiksinir oldum. sevgilin mi var eşin mi var teş taşı olmak zorunda gibi oldu.
😀
Kral 8. Henry’nin başı bitten, kıçı dertten kurtulmayan eşlerinin mücevherleri.sadece bir kaç yıl kraliçelik yapan doğumdan on gün sonra ölen jane seymour un kullandığı gerdanlık.
tudor mücevherlerine lanetli dense yeri var, takan kraliçeler tahtın hayırını göremedi.
8.henry
Bunlar da kralın taktıklarından
bu çanta 1.63 milyon dolar
Bir milyon dolarlık altın küvet.Japon işi
Fatih’teki “Karikatür Müzesi” bilenler bilir, orası aslında Gazanferağa Külliyesi’dir ve yaptırtan kişi Gazanfer Ağa’dır.Gazanfer Ağa’nın kendine yaptırtığı değerli taşlarla süslenmiş pahalı saat, kendisinin idam cezasını gerçekleştiren cellat tarafından Tırnakçı Hasan Paşa’ya satılır, ancak saatin yeni sahibi de kısa süre sonra idam edilir, üçüncü sahibi Kasım Paşa ‘nın sonu da öncekiler gibi idamdır. kaynakO dönem sancakbeyliği yapan Civan Bey saati alanların başına gelenleri bildiği için saati kırar ancak yarım saat sonra görevden alındığı kendisine haber verilir.Bunun sebebini soran Civan Bey’e abisinin idam edildiği, kendisi içinde idam kararı verildiği ancak sonradan geri alındığı söylenir. (idam edilen abisi Civan Bey’e yüzüğü hediye eden Sadrazam Derviş Paşa’dan başkası değildir)2007 yılında ülkemizde bir turiste 10 pound’a satılan bir yüzüğün 2000 yıllık olduğu ortaya çıkmıştı,eski Roma döneminde yapıldığı tespit edilen yüzük Türkiye´nin Londra Büyükelçiliğine geri verilmişti, yüzüğü farkedenler ise İngiliz gümrük görevlileriydi. (bir gerdanlık öyküsü)Geçtiğimiz aylarda Ümraniye’de yakalanan 3 kişinin katili Efkan B.’nin yakalanma sebebi kurbanlarından birinin yüzüğünü düşürmesiydi. Katilin üçüncü cinayetinden sonra çaldığı ziynetlerin civardaki kuyumculara satabileceği ihtimalini göz önünde bulunduran polis sonunda son öldürülen kadının yüzüğüne rastladı, ipuçlarını değerlendiren polis yüzüğün bir kız tarafından bulunduğunu öğrendi, seri katil çaldığı yüzüğü oturduğu apartmanda düşürmüş, yüzüğü bulan bir anne ve kızı ise onu bir kuyumcuya satmıştı.Yüzük düşürülmese belki de katil hiç bulunamayacaktı.Naomi’nin kanlı elması.