Gece acayip bir kalp çarpıntısıyla uyandım. Berbat bir rüyaydı. “Bir Kaç İyi Adam” denen salak saçma yerli boysband’e klavye çalıyordum. Hemde Odtü Stad konseriymiş! Şuan çaldığım grup arkadaşlarım beni aşşalıyolar sahne kenarından; “para için bizi sattın! yaptığın işe bak. Utanmıyormusun” filan diyolar. “Abi konserden aldığım parayla gruba stüdyo açacam, söz” diyom, dinlemiyolar. Harbi kanter içinde kalmışım.
Nasıl bir mantıktır bu grubun yaptığı. (gerçi dağıldılar, cehennemin dibine kadar yolları var). Bir boysband kuruyosun, 5-6 adam şarkıyı aynı sesten söylüyor. Çok seslilik, geri vokal filan hakgetire. Birde “Ayna” var bunu yapan şimdi. İki lavuk aynı sesten (ama detone) şarkı söylüyor. Bizim millette bayıla bayıla dinliyor. Ama milletimiz sever tezahurat olayını. Hep bir ağızdan aynı şarkıyı söylemek gaza getirir bizimkileri. Ayna’da ordan tutturdu gidiyo, helal olsun ne diim.
Dip not : konuyla ilgisi yok ama, bir gün abim bana “dua et, uygur kardeşler değiliz” demişti. Bizim millet onları da seviyor yaw. Bende mi bir gariplik var?
yorumlar
onların türkiyede denenen bir nevi organik silah olması ihtimali çok kuvvetli. bide bu bir kaç iyi adam’la aynı anda piyasaya çıkan çıtır kızlar vardı, tam üstlerinde deney yapılacak insan gurubuydu. deneyde söle bişi: bir kaç iyi adam ve çıtır kızlar ışık hızında birbirlerine çarpılır, ortaya çıkan “şey” itinayla (ve topuk yardımıyla) ezilir.
Yoncimikin şaheserleriydi. Bir konserlerini seyretme şerefine erişmiştim TV’de de Bikaçiyiadam pleybekten şarkılarını seslendirir gibi yaparken kendilerine eşlik eden tek seyirci grubu çıtırkızların ta kendisiydi. Oraya sadece eğlenmek için giden masum Bursa (ya da başka bi yer) halkı da bir adım geriden “Vah vaah” çekiyodu ürkek ürkek.