Öldüğünü duydum bugün… Oysa en son okuduğum röportajında yeni projelerinden bahsediyodu. Çok üzdü ölümü beni. Sanki bir yakınımı kaybetmiş gibi bir damla gözyaşı burnumun üstünden kaydı gitti. Kimdi peki? Neydi onu Joe Strummer yapan?


Müzik kariyerini takip ettim elimden geldiğince. Ankara’lıydı birincisi çok önemliydi “Ankara’da pank seven insanlar” için bu. Sevmiyen yokdu bence onu. Hani herkezin ” aaa ne güzel şarkı dediği” kulaklarda kalan bir melodi vardı ya; should i stay or should i go diye. bir melodi gibi kulaklarımda kaldı adeta gidişi… 101’sadlı bir pank grubunda çalarken ” Asla Sex Pistols gibi müzik yapacağımı zannetmiyorum” demişdi… Ama o pankda bir isim, bir marka ve bir tad oldu adeta. Kötüydü sesi zaten davulcuydu esasında. Seneler 1976 yı gösterdiğinde müzik gruplarının çalışması için şimdiki kadar olanak yokdu pek. Bir grubun çalışması için davulcunun davulu, vokalistin mikrofonu, gitaristin gitarı olması gerekiyordu. Onunda bir davulu vardı ama o davul değil, gitar çalmak, vokal yapmak istiyodu. Gitti bir gün London SS adlı grubun vokalisti Mick Jones a ” Abi alın davul sizin olsun ben gitar – vokal oluyum” dedi. Olur dedi Mick Jones ile Paul Simonon. Amaçaları bu kötü sesli, berbat gitaristi bir süre kullanıp, tabir-i caiz yerindeyse ” davuluna çöküp” sonrada s..dir etmekti grupdan. Gruba girdiği ilk günden itibaren gitar konusunda kendini yetiştirmeye başladı. Bir gün bir kayıtlarını dinnettiler bilir kişiye “Bu adamda bu ses varken kesin meşhur olursunuz siz” dendi atamadılar grupdan. Zaten kötü gitar çalan grubun ikinci gitaristi Paul Simonon basa atıldı, Joe Strummer gitara geçdi ve eksik kalan tek şey yeni bir grup adıydı. The Clashkurulmuş oldu. ( 1977 ). Tam akımın yılıydı ki gidip baba bir firmayla anlaşma yaptılar. Ama bu baba firma ( “soni” ) bunlara “pank yapmayın başımı belaya sokmayın” dedi. Bunun üzerine düşünüldü, taşınıldı reggea yapmaya karar verildi. Ama pankdı bu. Özünde pank dış görünüşde reggeaydi aslında. Tutturmuşlardı bir güzel. Turneler vardı durmadan. Ordan oraya ordan oraya. Bir çok hit parçaları vardı artık. “London’s Calling, Straight To Hell, Lost In The Supermarket (ki nikimi aldığım şarkıdır), Train in Vain… ooo saymakla bitmezdi. White Riot vardı mesela. İlk albümleri Clashde. En iyi aslbümleriydi bence. Grup dağıldıkdan sonra değişik işler yapmaya başladı. Solo albümler çıkardı. Valla yazdım yazdım ama ne detaylı bilgi vermek çok ciddi bir yazı yazmak istedi canım, nede annatmak zaten ilgili insanlara bildiklerini yeni başdan… Büyük adamdı Joe Strummer. Eğer çok detay isterseniz elimde bulunan otopsi raporu adlı fanzinin 2. sayısında tam 8 sayfalık özel clash eki var mesela. onu yolluyum size. İlk dinlediğimde bu adamları babama sordum “kimler bunnar? ” diye. “clash pank grubu bunlar var bende iki, üç plağı ” dedi. 8 yaşındaydım sanırsam… şimdi olduk 23. bi günüm geçdimi clashsiz. Hiç sanmıyorum. İşte bu yüzden sanki ailemden biri ölmüş gibi üzülüyorum. Hani özenirdi onu sevenler bi ona. Yakalarını kaldırıdı gömleklerinin. Ben saçlarımı mohikan keserken onun saçlarına bakıp keserdim aynı olsun diye. Vall çok üzüldüm ben. Mail atınistediğiniz bişey varsa bu kouyla ilgili…