Biz ölünce ‘beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar diye vasiyet ederken ,el oğlu ohooooo sanatla ebediyetlik (kendi çapında)kazanıyor. Kimin ne olduğu belli diilmiş ama görmek isterdim sergiyi. Biraz ruhsuz olma ihtimali var ama :). 2. resimdeki bayanın yüz ifadesi ii.
plastine edilmiş bedenler..özellikle anatomi derslerinde,1 kadavranın başında 35 tıp öğrencisinin çalışmak zorunda olduğu t.c. sınırları içindeki tıp fakültelerine..
konu ile %100 alakalı değil ama,.. yazıdaki bir paragrafa takıldım,..
Sosyal bilimlerde de özelikle Foucault’nun, bedenin sosyologlar tarafından ihmal edildiğine dikkat çekmesinden sonra bedenin sosyal kimliği üzerine yapılan çalışmalar gelişerek bugün gündeme yerleşti. Sosyologlar artık bedene iliştirilen çeşitli kültürel sembolleri de anlamlandırmaya çalışıyorlar. Bu anlamların nasıl kontrol edilerek regülasyon haline geldiği ve tekrar üretildiği üzerinde çalışıyorlar.
ben de bir sosyolog adayıyıyım ve hevesle giriştiğim bu bilimden giderek soğudum,.. elbette böyle ilgi çekici bir çalışma üzerine düşünmek isterdim,.. ancak ülkemizde sosyolojinin hala “batının geliştirdiği çözüm reçetelerinin (demokrasi, laiklik, piyasa ekonomisi vs,..) nasıl da bizim tarihsel gelişim sürecimizle alakasız olduğu, nasıl da batı egemenlik ilişkilerine saplandığımız” üzerine laklaklar şeklinde ilerlediğini düşündüğümde, soğumakta pek de haksız olmadığımı düşünüyorum,.. elbette bu vizyon ile yetişen insanlar da, işe yaramayan, gereksiz ve günümüzden kopuk “bilim adamları” oluyorlar,..
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
keşke görme imkanım olsa! felsefesi,ifadesi ve bütünleşerek yaratılanlar çok hoşuma gitti..
Biz ölünce ‘beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar diye vasiyet ederken ,el oğlu ohooooo sanatla ebediyetlik (kendi çapında)kazanıyor. Kimin ne olduğu belli diilmiş ama görmek isterdim sergiyi. Biraz ruhsuz olma ihtimali var ama :). 2. resimdeki bayanın yüz ifadesi ii.
plastine edilmiş bedenler..özellikle anatomi derslerinde,1 kadavranın başında 35 tıp öğrencisinin çalışmak zorunda olduğu t.c. sınırları içindeki tıp fakültelerine..
(nasıl kurtulur bu devlet solutions no:1)
konu ile %100 alakalı değil ama,.. yazıdaki bir paragrafa takıldım,..
Sosyal bilimlerde de özelikle Foucault’nun, bedenin sosyologlar tarafından ihmal edildiğine dikkat çekmesinden sonra bedenin sosyal kimliği üzerine yapılan çalışmalar gelişerek bugün gündeme yerleşti. Sosyologlar artık bedene iliştirilen çeşitli kültürel sembolleri de anlamlandırmaya çalışıyorlar. Bu anlamların nasıl kontrol edilerek regülasyon haline geldiği ve tekrar üretildiği üzerinde çalışıyorlar.
ben de bir sosyolog adayıyıyım ve hevesle giriştiğim bu bilimden giderek soğudum,.. elbette böyle ilgi çekici bir çalışma üzerine düşünmek isterdim,.. ancak ülkemizde sosyolojinin hala “batının geliştirdiği çözüm reçetelerinin (demokrasi, laiklik, piyasa ekonomisi vs,..) nasıl da bizim tarihsel gelişim sürecimizle alakasız olduğu, nasıl da batı egemenlik ilişkilerine saplandığımız” üzerine laklaklar şeklinde ilerlediğini düşündüğümde, soğumakta pek de haksız olmadığımı düşünüyorum,.. elbette bu vizyon ile yetişen insanlar da, işe yaramayan, gereksiz ve günümüzden kopuk “bilim adamları” oluyorlar,..
merdivenleri düşün vic.. motive eder belki seni.